Uzun zaman sonra yağmurun serinliğiyle kendimize geldik.
Şifa gibi hissediyorum.
Öfkelerin en tepeye ulaştığı, tahammülün iyice zayıfladığı, empatinin bittiği bir dönemde yağmur yağdığı zaman temizlendiğimizi hissediyorum.
Kiri, pası temizleyen su, kötülüğü, öfkeyi neden yok etmesin ki?
Son günlerde gündemimiz cinayet oldu.
Tahammül seviyesi her geçen gün bitiyor.
Öfke aldı başını gidiyor.
Yolda giderken bile öfkemizi kusacak insan arıyoruz.
Bunda elbette ekonomik şartların etkisi büyük ancak yaşam şartları da değişti.
Yaşam şartları değiştikçe düzen değişiyor.
Alışkanlıklar değişiyor.
Değişimin her zerresinden korkuyoruz.
Uyum sağlayamamak endişelendiriyor.
Endişelendikçe de kendimizi güvende hissetmiyoruz.
Bu sebeple öfkeyi kalkan belliyoruz.
Yanlış yollarda çözüm arayarak iyileşmeye çalışıyoruz.
Nasıl ve ne zaman iyileşilir bilmiyorum ama öfke bir salgın gibi yayılıyor.
Hissizleşiyoruz.
Bir an önce kurtulmalıyız bu illetten.
Yağmuru yakalarsanız uzun uzun altında kalın!
Arının, şifalanın.
Elbette yaraların sarılmasına, öfkenin sevgiye dönüşmesine çözüm değil ama düşünmek için çok güzel bir vakit olabilir.
Bir öfkeyi sevgiye dönüştürürsek kardır.