Şehir siyasetinde belki de tarihin en karmaşık dönemlerini yaşıyoruz.

öyle ki, herkes bir taraflara savrulmuş durumda.

Hem Ak Parti’de, hem de CHP’de durum gerçekten böyle.

“Benim görevim budur” anlayışı ile herkes kendi işini yapıyor.

Bir taraftan bakılırsa, herkesin üzerine düşeni yapması güzel bir şey!

Fakat;

Bunca ayrılmışlıkta, “şehir yönetimi” açısından çokta iyi bir şey değil!

+++

CHP, şehrin iktidarında…

Son zamanlarda belediyeleri yönetenler arasındaki buzların eridiği söylense de;

Soğuk savaşın içten içe sürmediğini kimse söyleyemez.

Parti içi yarışlara kadar uzanan bir rekabetin olduğunu kolayca görebiliyoruz.

Fakat;

CHP, bu tür meseleleri zamanla çözecek birikime sahip.

Yerelde gerçek bir barışın mutlaka sağlanacağını söylemek mümkün.

Bunu zaman halledecek…

Fakat;

İş, genel yönetime gelince farklılaşan bir tablo var.

CHP’nin iki vekili arasında başkanlık divanı yarışı yaşanıyor.

Her iki isim de şehirden çok ama çok kopmuş durumda.

Utku çakırözer ise, kendi kurduğu sistem içinde çalışıyor.

Belki her CHP’li çakırözer gibi çalışsa, partide pek çok şey çarçabuk hallolacak.

+++

Ak Parti vekilleri içinde aynı durum aynı noktaya geldi!

Kısa bir zaman önce Nabi Avcı bakanlık görevi nedeniyle ayrı kaldı.

Şimdi aynısını Harun Karacan yaşamak zorunda!

Ki, Karacan tıpkı bir bakan gibi tüm ülkeyi gezerek örgütlerle ilişkilerini güçlendiriyor.

Eskişehir’deki seçimlerden çok partisini genel seçimler için diri tutmak amacında.

Yapması gerekeni yapıyor yani!

Emine Nur Günay’da Ankara merkezli siyasetini sürdürüyor.

Eskişehir temasları etki yaratacak boyuta ulaşmıyor.

+++

Bugünün Eskişehir siyasetine dair genel durum budur…

Lafı getireceğim konu ise, şehri yönetenlerin bir masa etrafında buluşması ile ilgili…

Hatırlayın…

“Kravatlılar toplantısı” yapılırdı.

Belediye başkanları, vekiller, üst düzey bürokratlar ve şehrin diğer ileri gelenleri bir araya gelirdi.

Netice alınan toplantılar değildi belki ama Eskişehir için ortak bir buluşma sağlanırdı.

Ve şimdi…

Böylesine bir birliktelik o kadar çok uzakta görünüyor ki;

Bırakın böylesine bir birlikteliği, Eskişehir’de aynı gün bulunmaları bile mucize haline geldi!

NOT; Yazımızı yazdığımız sırada Firuz Kanatlı’nın vefat haberini duyduk. Eskişehir adına gerçekten de büyük bir kayıp. Allah Ahmet eylesin.