Adettendir, bir süre ara verip yeniden yazmaya başlayan kalem erbabı yazısına” Nerede Kalmıştık..?”  diye sorarak başlar çoğunlukla…Amaçlanan  şey , yazı yazılmayan  süre içinde kaçırılan  gündemin üstünü örtmektir aslında...Gündemin  baş döndürücü bir hızla  değiştiği günümüzde ,o günkü gündemi yakalayıp yazı yazmak başlı başına bir beceri isterken, bir de araya izini sıkıştıran bir yazar için gündemi yakalamasının zorluğunu varın siz düşünün artık…( Bu arada hemen itiraf etmeliyim ki ,spor ve genellikle Es-ES üzerine yazı yazdığıma ve sizlerden -17 Mayıs 2018 tarihli yazımla sezon başlayana dek  arada bir yazmak üzere- izin istediğime göre benim işim diğer  yazarlara göre daha kolay. )

           Aslında yaz aylarındaki boşluğu “  Türk ve Dünya Futbolu üzerine Düşünceler”  üzerine yazılar  yazarak doldurmayı planlamış ve ilk olarak ta “ FUTBOL UN öNLENEMEYEN HASTALIĞI: Şike…” başlığı altındaki makalemle sizlere ulaşmayı düşünmüştüm. Ancak, gündeme  “ Patt.! “diye düşen Es-Es Kongresini göz ardı edemedim ve bu konuyu ele almaya karar verdim.

         6 Haziran 2018 günü çoğunluk sağlanamadığı için yapılamayan ve 13 Haziran 2018 de çoğunluk aranmaksızın gerçekleştirilen Es-Es Kongresi ile  ilgili değerlendirmeye başlamadan önce, Gazetemiz yazarlarından, değerli dostum Ersen UZUNTUNA’ nın 18 Haziran 2018 Pazartesi  günkü köşesinde yer verdiği   “Başkan Halil ünal a , ateşten gömleği tekrar giydiğinden dolayı teşekkür etmeliyiz, şehir olarak ta desteklerimizi esirgememeliyiz..” cümlesinin altını kalınca çizmek  ve “Sezar’ın Hakkını Sezar’a “ vermenin doğru bir yaklaşım olacağını düşündüğümü belirtmeliyim. Zira , pek çok şeyin tepe- taklak olduğu böyle bir ortamda Sayın ünal’ın elini -daha doğrusu gövdesini -taşın altına sokmasını  ve Şehrin marka değerinin yok olmaması adına attığı bu adımı  takdir etmemek eşyanın tabiatına aykırı olacaktır.

         Gelelim Kongre sürecine ve salonda yaşananlara; daha doğru bir ifade ile kongre salonundan taşıp, şirin tatil beldesi  Datça’da bulunduğum mekandaki odamın televizyonuna yansıyan  karelere.

         Böylesine büyük bir camianın, 100-150 kişi ile kongre yapmasının ,bu camiaya gönül vermiş herkes gibi beni de son derece üzdüğünü belirterek  tespit edebildiklerimi paylaşayım sizlerle:

-Kongrenin Gün ve Saati;

          Her ne kadar önünde” Olağanüstü “  yazıyor olsa da  ,Es-Es için hayati  bir önem taşıyan  bu kongrenin  gün ve saati  Es-Es Yönetimi tarafından  iyi planlanamadığını belirtmek ve  hafta arasında ve bayram arifesine sıkıştırılan bu kongrenin bir kaç gün öne(yada geriye ) alınarak hafta sonuna denk getirilmesi halinde  katılanların sayısını arttırıp-arttırmayacağını da   Es-Es  kamuoyunun takdirine sunmak istiyorum.

 Denetim Kurulu Raporu ;

        Denetim Kurulu adına okunan  “DENETİM RAPORU” nun kamu oyunun beklentilerinin aksine, sadece  “tutulan kayıt ve defterlerinin  tasdiklerinin doğru  olduğuna” indirgenmesi  ve bilanço kalemlerine  hiç girilmemesi , Resmi ve Tüzel Kişilik taşıyan Kurum ve Kuruluşların yaptıkları  Genel Kurulların  ruhuna ters  düşen kareler olarak karşımıza çıkmıştır.

Divan Başkanlığının Tutumu;

        Divan Başkanlığı,  Mali Genel Kurulun yapıldığı bölümde söz alan ve mali konular dışına çıkarak  farklı şeyler  söyleyen konuşmacılara müdahale etmemiş  yine, kürsüde  konuşma yapan  hatibe sataşarak gerilim çıkarmaya çalışanlara karşı da sessiz kalarak Genel Kurulun yönetimini elinden kaçırmıştır.

          Es-Es Kongresinden  televizyon ekranına yansıyanlar bunlarla sınırlı değil elbette.. Sayın Başkanın TV ‘lerdeki evlendirme  programlarına  nazire yaparcasına “ salondan elektrik alamadım” diyerek gidip-gelmesi …Salondan yükselen alkışlar…En büyük başkan Bizim başkan nidaları….ve sonucunda  Rahmetli İsmail Dümbüllü’ nün Tuluat Tiyatrosuna  dönenen bir Kongre salonu…

       Sadece durum tespiti yaptığım Es-Es Kongresi  üzerine görüş, düşünce ve çözüm önerilerimi   bir sonraki yazımda ele alacağım.