4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BASIN TOPLUMUN SESİDİR

Yarım asırdır, sahipliğini yaptığı İstikbal Gazetesi aracılığı ile Eskişehir’in, basın ve ticari hayatına büyük emek veren, Rahmetli Oğuz TüRKMEN’ i, ebediyete uğurlarken ,yerel basının değerini ve sorunlarını bir kez daha hatırladık.


Şu bir gerçek ki yerel gazeteler, bir kentin gelişmişliğinin ve demokrasinin, en önemli göstergelerindendir. Yerel gazeteleri, güçlü olan kentler, güçlü kentlerdir. Yerel basını, güçlü ve özgür olmayan kenetlerlerde, halkın değil, güçlünün dediği olur. Halk adına, gazetecilik yapan, gücünü, halktan alan yerel basın, halkın sorunlarını ve isteklerini, dile getirir, güçlünün değil, toplumun sesi olmak için, çaba harcarlar.


Yerel basınının, üç temel görevi vardır.
Kamu hizmetlerini, sağlıklı ve doğru biçimde, halka duyurmak için, devlet-yurttaş işbirliği ilişkisini sağlamak ve devam ettirmek.
Kurum/kuruluşlarla, yurttaş ilişkilerini düzenlemek ve yapılan hizmetleri kamu adına denetlemek ve elde ettiği bilgileri de kamuoyu ile paylaşmaktır.


Ulusal iradenin doğru ve isabetli tecellisi için, demokrasi anlayışını yerleştirip kökleştirmektir.


Ayrıca bir basın organının, öncelikli görevi, her konuda,  kamuoyu oluşturma ve kamuoyunu yansıtmaktır. Bunun dışında; haber vermek, çeşitli konularda bilgilendirmek, eğitmek, denetlemek, eleştirmek, yönetimle, yönetilenler arasında, köprü işlevi görmek, ekonomik yaşama yardımcı olmak, ulusal ve uluslararası iletişimi sağlamak gibi unsurlar, basının görevleri arasında yer alır.


 Yerel basın, demokrasinin, ilk basamağıdır. Halk, kendini yönetenlerin, başarılarını, başarısızlıklarını, yerel basından doğrudan doğruya, daha yakından öğrenme hakkına sahiptir. Bu hakkı yerine getirecek olan da yerel basındır..


Nitekim Atatürk, “ Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir millete muhtaç olduğu fikri gıdayı vermekte, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette yürümesinin temininde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.” demiştir


Yerel basın, kamuoyunun oluşmasına, katkılarda bulunan, yaptığı haberler ve faaliyetler neticesinde, gerek yöredeki insanlar ve gruplar arasında, gerekse yöre halkı ile yerel yönetimler arasında iletişim ve koordinasyonun sağlar. Yöredeki sosyal hayatın düzenlenmesine, yardımcı olan, özellikle yörede halkın politik bilinçlenmesinde ve siyasal hayata katılımında önemli roller üstlenirler,


Yerel basını,  mahallî düzeyde demokrasiye katkıda bulunur. Yerel sorunları araştırır ve kamuoyu ile paylaşır. ülke demokrasinin temel taşlarıdır. Ancak yerel basının ve toplumun güçlü olması, her alanda üretim ve nitelikli eğitimle eşdeğerdir. O nedenle de eğitim ve üretimle ilgili haberlere ve gelişmelere öncelik tanımalıdır.


Eskişehir’ de, yerel basının, eldeki imkânları düşünüldüğünde, Eskişehir, yerel basının kalitesi, içeriği, standardı ve baskı açısından, Türkiye’ nin en iyi kentleri arasındadır. Gerek sahipleri, gerekse çalışanları, büyük özveri ve fedakârlıkta bulunuyorlar. 


Ayrıca Eskişehir’ deki, kurum/kuruluşlar, kentle ilgili kararları veya sorunların çözümünü, “ortak akıl” olarak adlandırdığımız kavram ekseninde, ilgili kesimlerle, halkla ve basınla uyum ve işbirliği içerisinde, almanın yollarını aramalıdır. Basın ve her vatandaşta, yalın yurttaş kimliği ile sorunlarını ve istemlerini, kurum/kuruluşlara, iletebilmelidir. .


Kurum/kuruluşlarda, görev yapan, azda olsa bazı kişi/kişiler, basın mensuplarının iyi niyeti karşısında bile tavır alırlar. Hatta geniş bir sorgulama, gayret ve çabası içine girerler. İşin vahametini anladıkları zamanda, iş işten geçer, bu seferde basını suçlarlar


Basın mensuplarının, yaptığı haberlerden memnun olmayan, kurum/kuruluş yöneticilerinin,  “haber yapılmadan önce, bize sorulmalı idi” derler ama  ne kadar ciddi, samimi ve geçerli olduğu da, kurum/kuruluşların, yerel basına karşı uygulamaları ve özellikle de basın mensuplarının, kurum/kuruluşları ile ilgili randevu isteklerine de olumlu cevap vermezler. Hatta dikkate bile almazlar. .


Yerel basınla ilgili,  bazı kişi/kişilerden, gerekse kurum/kuruluşlardan, eleştiriler gelir. Ancak her zorluğa ve eleştirilere rağmen, yerel basın, gördüklerini, tanık olduklarını, düşündüklerini, en önemlisi de kentin sorunlarını, kamuoyu ile paylaşacaktır. Bu aynı zamanda, basının, asli görevidir.


Basın ve halka değer veren kişiler unutulmaz. Nitekim geçmişte, izmirliler ve basın mensupları, hiçbir ayrıcalığa sahip olmadan, “yalın yurttaş” kimliği ile toplumsal istemlerini gerektiğinde, İzmir Büyükşehir Başkanlarından Rahmetli Priştina’ ya, bürokratik engelleri de devre dışı bırakarak aktarabiliyorlardı. Bu duruma, kendim, birkaç kere tanıklık ettim. Hatta ” HALK VE BASIN, BENİM VELİNİMETİMDİR”  sözüne de şahit oldum. Bugün, halk ve basın tarafından, hala hatırlanıyor ve rahmetle anılıyor.


Toplumların, gelişmesinde, basının önemi yadsınamaz. Bugün, basının görevi sadece ‘haber-alma-verme’ görevinin, çok üstündedir. Teknolojinin de yaygınlaştığı günümüzde basın aynı zamanda, bilgilenme aracı olup, kentlerin de sesi, kulağı, gözü ve aynasıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi