4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BEYİN GÖÇÜ MİLLİ FELAKETTİR

                         


         Her geçen yıl, artan sayıda insanımız, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı, daha iyi yaşam koşulları, çalışma, iş kurma, ya da eğitim gibi, gerekçelerle başka ülkelere göç ediyor. Bu kişiler arasında çok sayıda akademisyen, doktor, mühendis ve sanatçı gibi, nitelikli insan göçü bulunuyor.


          Ayrıca Türkiye’de, yetişmiş insan işgücüne gereksinim duyulduğu bir ortamda, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı, binlerce yetişmiş değerler; ABD,  Fransa, İngiltere


gibi ülkelere, göç etmektedir


           Nitekim Hollanda Göç ve Vatandaşlık Kurumu (IND) verilerine göre, 2016 yılında Türkiye'den 540 kişi beyin göçü kapsamında Hollanda'ya gelirken, 2017'de bu sayı 780'e çıktı. 2018'in ilk 11 ayında ise, Türkiye'den bin 20 yüksek eğitimli, Hollanda'ya iş başvurusu yaptı.


            Beyin göçünün en önemli sebebleri aerasında, yetenekli ve eğitimli insanlarımızın kendi alanlarında iş bulamaması, özelliklede bilim insanlarının ve araştırmacıların sosyo-ekonomik açıdan yeterli düzeyde desteklenmemesi, siyasi baskılar ve AR-GE’ye ayrılan kaynağın yetersiz olmasıdır.


         Dünyamızda, beyin göçü ile karşı karşıya kalan ülkelerle, göç edilen ülkeler arasında gelişmişlik ve imkânlar yönünden, büyük farklılıklar oluşmaktadır.


           Ayrıca beyin göçü, yoksul veya gelişmekte olan ülkelerin, en büyük kaybı olurken, gelişmiş ülkelerin de en önemli zenginlik kaynağıdır
           Beyin göçünde, en büyük sorumluluk siyasi iktidarlarındır. Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm siyasi iktidarlar, bilim adamlarına değer vermediği gibi, çalışma şartlarını da zorlaştırdı.


          Yeterli olmayan ücret politikası, vergi oranlarını yüksek olması, gelecek endişesi ve sürekli siyasi ve ekonomik istikrarsızlık, beyin göçünü daha da hızlandırdı. 
           Diğer yandan Türkiye’ de üniversitelerin bilgi üreten değil, bilgi öğreten yerler olması, gerek üniversitelerde, gerekse sanayi de, Ar-Ge çalışmalarına, bilim ve teknolojiye, önem verilmemesi, AR-GE çalışmalarında altyapı eksikliği, teşvik azlığı, ülkemizde elde edilen buluş ve teknolojilerin, para etmemesi de beyin göçünün, tuzu biberi oldu


        .    Beyin göçünün, en önemli nedenlerinde biri de istihdamdır. ülkemizde, üniversite mezunlarının, büyük bir bölümü, iş bulamadığı gibi, iş bulanlarda meslekleriyle ilgisiz işlerde çalışmaktadır.


             Nitekim Türkiye İstatistik Kurumu (TüİK) ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye'de 3 milyon 275 bin işsiz insan sayısı tespit edilirken, 828 binini üniversite mezunlarının oluşturduğu belirlendi. üniversite mezunlarının, oluşturduğu bu sayı, toplam işsizlere orana kıyasladığında yüzde 27 olarak ölçüldü.


         Türkiye’ nin, yönetiminden sorumlu olanlar, beyin göçü ile ilgili gerçekleri görmek, bir an öncede tedbir almak zorundadırlar. Güçlükle yetiştirilen insanlarımızın, başka ülkelere kaçışı, diğer ülkelerin, özellikle de ABD ve AB ülkelerinin, bilim ve ekonomisine katkıda bulunurken, ülkemizdeki gelişmeleri ve kalkınmayı da engellemektedir. 
           ülkemizde, beyin göçünü tersine çevirecek imkân ve olanakların acilen hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunun için, Ar-Ge’ye önem verilmeli, Teknoparklar ve Araştırma Merkezleri yanında, verimli işletmelerde veya "çatı" ve "sektörel" şirketlerin kurularak, bünyelerinde, Ar. Ge birimleri oluşturulmalı, üniversiteler de bilgi üreten kurumlar haline getirilmelidir. Yani bilim adamına, ülkemizde, her türlü imkân ve olanak sağlanmalıdır


            ülkemizde, siyasi iktidarların, en önemli görevi, yetişmiş değerlerinin Türkiye’de kalmasına yönelik; sosyo-ekonomik, demokratik ve akademik anlamda birçok özendirici tedbirleri almak olmalıdır. Bunlarda yetmiyor. Bunların, insanca yaşayabilecekleri sosyo-ekonomik ve sosyal haklarıyla ilgili pekçok, yeni yeni düzenlemeler yapılmalı ve bunlar yasal güvenceye kavuşturulmalıdır.


            ülkemizde, yetişmiş insan gücümüzün, ülkemizde kalması için, kalıcı ve özendirici tedbirler ve yasal önlemler derhal alınmalıdır. Siyasi, akademik, demokratik, ekonomik ve yaşamın, her alanında eşitlik, özgürlük ve barış içinde yaşayabilecekleri demokratik bir ortam da sağlanmalıdır. çünkü beyin gücü,  milli servettir.. Beyin göçü ise ülkemiz, açısından, milli felakettir. 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi