4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BİLİM ADAMI UNUTULMAZ

 


          İzmir’ de,  bulunan Başken üniversitesi Hastanesi, acil servisine gittik. Gösterile ilgili ve hizmet dolayısıyla da Başkent üniversitesi’ nin, kurucusu olan, Sayın Prof. Dr. Mehmet HABERAL’ ın,  tıp literatürndeki yerini, özellikle de Ergonekon Davası nedeniyle, yaşanan süreci, ve yaşadıkları olumsuzlukları, bir kez daha hatırladık


            Sayın Prof. Dr. HABERAL, tıp alanında, başarılı bilim adamlarımızdan biri olup, Türkiye’nin, uluslararası alanda tanına, ender tıp adamıdır. Aynı zamanda alanında, dünya çapında,  bir üne de sahiptir. Kendisi ile de tanışmak nasip olmadı ama 1980 yılında kurduğu, "Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı" nadan itibaren çalışmalarını, yakından takip ediyoruz. 


              Ayrıca Sayın Prof. Dr. HABERAL’ ı,  Egenekon Davası nedeniyle,  hakkında yazmış olduğum, köşe yazılarımdan sonra, şahsıma açtığı, birkaç telefon konuşması ile fikir ve düşüncelerine de  tanık olmuştuk.


       Başkent üniversitesi Senatosu ile ilgili, yazımızdan sonra da Sayın Prof. Dr. HABERAL, telefonla arayarak, teşekkür etmiş ve " …Vatanımızı, yüceltmek ve sorunlarına çözüm bulmak için, üniversite olarak, her türlü fedakârlığa hazırız. " demişti. .


             Sayın Prof. Dr. HABERAL, 1973 yılında A.B.D.'ye giderek Teksas, Galveston’da Shriner’s Yanık Enstitüsü (Shriner’s Burns Institute) ve John Seally Hastanesi’nde yanık tedavisi üst ihtisası yaptı. Bunu takiben, Ocak 1974 - Haziran 1975 tarihleri arasında Colorado üniversitesi Tıp Fakültesi Transplantasyon Merkezi’nde, organ naklinde, bir efsane olan Prof. Dr. Thomas E. Starzl'ın ekibinde, transplantasyon üst ihtisası yaptı.


         Türkiye'ye, döndükten sonra, Türkiye'nin ilk Yanık ve Transplantasyon ünitesini Hacettepe üniversitesi Tıp Fakültesi'nde kurdu. 1975 yılından beri, Türkiye'de ve dünyada genel cerrahi, transplantasyon ve yanık tedavisi alanlarında öncü olarak kabul edilmekte ve uluslararası tıp camiası tarafından tanınmaktadır.


             15 Mart 1990 tarihinde gerçekleştirdiği Türkiye’de, bölgede ve Avrupa'da ilk kez, çocuklarda canlıdan kısmi karaciğer nakli ve 24 Nisan 1990 tarihinde yine başarıyla gerçekleştirdiği Dünya’da ilk kez, erişkinde canlıdan kısmi karaciğer (sol lob) nakli izledi. 16 Mayıs 1992 tarihinde, Dünya'da bir ilk olan canlı donörden eşzamanlı karaciğer ve böbrek naklini gerçekleştirdi.


       Yurt içinde ve dışında, önemli görevlerde bulundu. Hacettepe üniversitesi, Tıp Fakültesi Genel Cerrahi bölümüne bağlı olarak "Yanık ve Transplantasyon ünitesi" ni kurdu.


         Türkiye’ de ilk kez, Böbrek nakli ve ilk defa, kadavradan böbrek transplântasyonunu gerçekleştir. Alanında, birçok ilke imza atan,  Sayın HABERAL, 2238 sayılı, "Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli" yasasının hazırlanıp, 3 Haziran 1979'da yürürlüğe girmesine de öncülük etti.


          14 Eylül 1993’de, Türkiye Organ Nakli ve Yanık tedavi Vakfı ve HABERAL Eğitim Vakfı birlikte, Türkiye’ nin gururu olan "BAŞKENT üNİVERSİTESİNİ" kurdu. 


            Sayın Prof. Dr. HBERAL, Orta Doğu Organ Nakli Derneği (MESOT, 1987), Türkiye Organ Nakli Derneği (TOND, 1990), Türkiye Yanık ve Yangın Afetleri Derneği (TYAD, 1995), Orta Doğu Yanık ve Yangın Afetleri Derneği (MEBFDS, 1999) kurucusudur.             


             2006-2008 yılları arası Dünya Yanık Derneği (ISBI) Dönem Başkanlığını yürüttü. 2006-2010 yılları arasında Dünya Organ Nakli Derneği (TTS) Orta Doğu ve Afrika Bölge Konsey üyesi olarak görev yaptı. 2012 yılında Dünya Tıp, Tıbbi Araştırma-Teknik ve Etik Bilimler Akademisi'ni  (WAMBES) kurdu  ve halen Yönetim Kurulu Başkanı görevini yürüttü.


              İkinci ümraniye Davası’nın, tutuklu sanığı, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet HABERAL ’ın, durumu ile ilgili birçok yazı yazdık. Hatta O günlerde bir yazımda,  “Sayın Prof. Dr. HABERAL hala tutuklu. Hastanede yaşam mücadelesi veriyor. Maalesef, çok zor yetişen bilim insanlarımızı, kolay kaybediyoruz. Blim adamlarımızın, bilgi ve tecrübelerinden de insanlığı ve ülkemizi mahrum ediyoruz.” demiştik. 


              Yine Sayın Prof. Dr. Sayın HABERAL, ilgili yazılarımızdan sonra, akrabası Sayın Adil HABERAL, 6 Mart 2009 tarihinde, Rize’den, gönderdiği e-mail’in de, "Sayın Kantarcı, Gözlemde,  yazmış olduğun yazıları, zaman zaman okumakta. Bizler, her ne kadar Sayın HABERAL i anlatsak ta dinleyenler ve okuyanlar taraflı düşündüğümüzü ve yazdığımızı düşünmekteydiler. Sizlerden, böyle yazıların yazılması inan çok güzel olmuştur. Benim akrabam olduğundan değil, onu çok iyi tanıdığımdan ve bildiğimden diyorum ki Sayın HABERAL,  Türkiyesi için, can verebilecek çok nadir insanlarımızdan biri  ve İyi bir vatanseverdir.  ATATüRKçü’ dür de . Sizlerin,  kalemine sağlık, ellerine sağlık. Teşekkürler." demişti.


           Sayın Prof. Dr. HABERAL, Türklük, Türkler ve Atatürkcülük, adına yapılan, her gelişmeden,  mutluluk duyan. bu alanlarda da  hiçbir fedakârlıktan da kaçınmayan, bilim adamı ve eğitimci olarak, ulusal ve uluslararası alana,  damgasını vurmuş ve organ naklinde duayen,  bir isimdir.  İnsanlarımızın, özellikle de genç kuşağın, ondan alacağı pek çok ders var.


            


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi