Cumhuriyet Halk Partisi’nin il kongresine dair bir şeyler yazmak gerekirse…
Bana göre seçimlerin çarşaf liste yöntemiyle yapılması, parti açısından son derece doğru ve olumlu bir karar olduğu düşüncesindeyim…
Şöyle ki;
Bu yöntemle yapılan seçimin ardından kimse çıkıp “benim hakkım yendi” diyemez…
Hiç kimse çıkıp, başka birileri için “bedavadan il yöneticisi, disiplin kurulu üyesi ve kurultay delegesi oldu” da diyemez…
Herkesin hakkıyla kazandığı ve kaybettiği bir seçimi sağlar çarşaf liste yöntemi…

O yüzden…
Seçimde çarşaf liste isabetli, olumlu ve doğru bir tercihtir…
“Demokrasi” diyen bir partinin, seçimlerinde uygulaması gereken tek yöntemdir…
Ama gelin görün ki,  “çarşaf liste” ile yapılan seçimin içinde anahtar listelerin çıkması, o seçimi bir anlamda “blok liste” yöntemine çevirir…
Seçimin yöntemi dışarıdan bakıldığında “çarşaf liste” dir ama içinde anahtar listeden kaynaklı bir blok liste barındırır…
O yüzden, CHP il kongresindeki seçimler, “mış” gibi, yani  “çarşaf liste” ile yapılmıştır…
Ama buna rağmen, blok liste ile seçim yapmayı alışkanlık haline getiren CHP’de, tam anlamıyla olmasa bile çarşaf liste ile seçimin yapılması, parti içi demokrasi açısından olumlu bir mesafe alındığının göstergesidir.
Umarız bu yöntem CHP’de bir başlangıç olur ve süreç içinde anahtar listelerin olmayacağı “çarşaf liste” ile yapılacak seçimlere de tanık oluruz…

.....

CHP’de
kazanan-kaybeden

Her partide yapılan her kongre sonrasında sorulur;
-“Seçim sonuçlarını nasıl yorumluyorsun?” diye…
Medyum yeteneğine sahip olmadığımız için temkinli davranırız.
O yüzden de, her defasında benzeri bir cevap veririz benzeri sorulara…
Zira…
Seçimi kazanan kişi ve ekiplerin son derece başarılı olduğunu gördüğümüz kadar, bazen kazananların kaybedecekleri bir süreci, kaybedenlerin ise kazançlı çıkacakları bir süreci yaşadıklarına şahit olmuşluğumuz vardır…
O nedenle…
CHP il kongresi sonrasında da benzeri sorularla karşılaştık…
Yine hepsine aynı cevabı verdik…
“Bakalım” dedik önce…
Ardından da…
“önümüzdeki süreç kazanan tarafın gerçekten kazandığını mı? Yoksa kaybettiğini mi gösterecek? Hep birlikte göreceğiz” dedik…
CHP kongresi umarız önümüzdeki süreçte “kazananın kaybettiği, kaybedenin de kazandığı” bir şekle dönüşmez!
Zira…
CHP’de her kongre sonrasında yeni ittifak ve işbirlikleri ile yeni yol haritaları ile hesapları başlar

.....

Bir dolandırıcılık girişimine
bizzat tanık olduk iyi mi?

Kısa bir tatile çıktık 4 gün önce.
Yoldayken, yanımızdaki arkadaşımızın telefonu çaldı.
Numara bilindik bir numara değil…
Arkadaşımız açtı çalan telefonunu.
Karşıdaki ses “Odunpazarı belediyesi özel kaleminden arıyorum. Başkanımız görüşecek. Biraz bekleteceğim” dedi.
Arkadaşımız “Hayırdır! Kazım Kurt beni niçin arıyor ki?” demeye kalmadı, telefona bağlanan karşıdaki ses “Nasılsın” diye girdi söze…
Ancak, ses Kazım Kurt’un tanıdık sesi değil…
Biz de bu arada, arkadaşımız telefonun sesini mikrofon ile dışarıya verdiği için konuşmalara bizzat tanık oluyoruz…
“Odunpazarı Belediye Başkanı” diye tanıtılan ve bağlanan ses telefonda  “25 tane fakir öğrenci var. Bunların eğitim masrafının bir kısmını biz karşıladık. Geriye kalanları için de böyle eş-dostu arıyoruz. Şimdi sana da bir banka numarası vereceğim. Bu çocuklara sahip çıkalım. Artık gönlünden ne geçiyorsa” falan anlatıyor…
Arkadaş,  telefondan gelen sesin Kazım Kurt’a ait olmadığını anlayıp “Siz belediye başkanı değilsiniz. Sahtekârsınız.” der demez kapandı telefon…
Yaşadığımız resmen bir dolandırıcılık girişimiydi.
Eminiz, yanımızdaki arkadaşa kadar pek çok kişi aynı yöntemle aranmış, belki de pek çoğu arayanın gerçekten belediye başkanı olduğunu düşünerek, istediği hesaba parayı anında havale etmişti…
Hani  “Kendisini polis, savcı, belediye başkanı olarak tanıtıp, sizden çeşitli yöntemlerle para isteyenlere sakın aldanmayın” diye uyaranları sık sık duyuyoruz ya…
İşte bu girişimlerden birine bizzat tanık olduk…
üstelik…
Arayıp dolandırmak isteyen numaraya da bir daha ulaşamadık!

.....

Kazım Kurt’un
patronajlığı eline
aldığı kongre…

Recep Taşel, mevcut il başkanı Adar’a karşı seçimi kazanarak aslında önemli bir başarıya imza attı.
Ancak…
Recep Taşel’in bu başarısından dolayı aldığı tebrik mesajının kat be kat fazlasının,  Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a yapıldığına adımız kadar eminiz.
Zira…
Ahmet Ataç, Abdülkadir Adar ve Atilay Dalgıç’ın kurultay delegesi seçilemeyişi de hesap edildiğinde, CHP il kongresinin asıl galibinin Kazım Kurt olduğu ve Eskişehir’de partinin tüm inisiyatifini eline geçirdiği apaçık ortaya çıkıyor.
Bu durum önümüzdeki süreçte,  CHP’nin Eskişehir’de ortaya koyacağı siyaset yöntem ve tavrının da yine Kurt ve ekibi tarafından üstlenileceği gerçeğini de ortaya koyuyor…
Sonuç olarak…
CHP’nin il kongresi, Kazım Kurt’un Eskişehir’de,  patronajlığını tamamıyla eline aldığı bir kongre olarak sonuçlandı…
Bunun partiye neler getirip, neler götürebileceğini ise önümüzdeki süreç gösterecek…

.....

Biraz da gülmek lazım

Bir aile davetinde, erkekler ve kadınlar ayrı ayrı gruplar halinde sohbet etmektedir.Sohbetin iyice koyulaştığı sırada, erkeklerden biri, birazda yüksek sesle;
- Ah ulan ahh!!! Şu anda Patagonya'da olmak vardı!!
Sesi duyan arkadaşları dayanamaz nedenini sorarlar...
O da:
- Hiç sorma arkadaş!! Patagonya'da 1 erkeğe 10 kadın düşüyormuş...üstelik kadınlarla beraber olduğun zaman, her defasında sana 100 dolar vermekteler.. Ah ulan ahh..Şu anda Patagonya'da olmak vardı...
O ana kadar konuşmaları sessizce dinleyen eşi lafa girer;
- Kocacığım sana bir soru sorabilir miyim?
- Tabii hayatım... Bir değil iki soru dahi sorabilirsin... Neyi merak etmiştin acaba? Genç kadın olabildiğince sakin;
- Şunu merak ettim. Acaba sen şu Patagonya'da 200 dolara koskoca bir ay boyunca nasıl geçineceksin?