4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

CUMHURİYET FAZİLETTİR

Cumhuriyet, halkın egemenliği, kendi elinde tuttuğu, devlet biçimidir. Cumhuriyet yönetiminde, devlet, vatandaşların temsilcileri vasıtasıyla yönetilir. Cumhuriyet, günümüzde demokrasi ile aynı anlamda da kullanılır. Genellikle, saltanat, ya da hanedan yönetimi içermeyen, toplumun, bir krala ve gruba, tabi olmadığı yönetimlere verilen addır.
Cumhuriyet fazilettir, başka bir deyişle de üstünlüktür. Cumhuriyet medeni, çağdaş  ve uygar olmak ideasında olan bir toplumların, vazgeçilmez ihtiyacıdır. Cumhuriyet; Monarşi’nin, krallığın, her türlü yönetimin, üstünde olan, bir yönetim biçimidir
Cumhuriyetin, özünde; halka, halk için dürüstlük, liyakat, adalet, insanca davranış, hukukun üstünlüğüne, halkın huzur ve güvenine, ülkemizin birlik ve bütünlüne sahip çıkmanın   koruyuculuğu ve kollayıcılığı vardır.
ülkemizin, kurucusu, Büyük önder ATATüRK, Cumhuriyet hayranı bir liderdi. Nitekim ATATüRK, “Bütün dünya, bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada, yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi, bunun dışında düşünmek istemiyorum.” demiştir.
ATATüRK, bu Cumhuriyet yandaşlığını, sözde bırakmayarak, 29 Ekim 1923 günü, milletvekilleri ile görüştükten sonra, taraf olduğu Cumhuriyet taslağı ile ilgil, bir önerge, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildi. Meclis, önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde, cumhuriyet yönetimi kuruldu.
Cumhuriyet, dünyada var olan rejimlerin, en mükemmelidir. Bu rejimde, halk yönetimd, söz sahibi olma imkânına sahiptir. Ayrıca Cumhuriyet, bize ATATüRK' ün, miras kalan en önemli değerdir. Onu korumak ve güçlendirmek için, Türk halkı, özellikle de gençliği, her türlü fedakârlığı yapmak zorundadır.
Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti, kolay elde edilmedi. O nedenle de kavramı üzerinde önemle durulması ve içeriğinin çok iyi kavranılması gerekir. çünkü Cumhuriyet, insanlık tarihinde, akıl ve bilim devrimi olarak nitelendirilen, çağdaşlaşmaya dayanır, demokratik yaşamın, "olmazsa olmaz" koşullarıyla oluşur. 
Büyük önder,l Atatürk’ün, daha 1923’de "Cumhuriyet"i, tanımlarken vurguladığı:"Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle, devlet biçimi demektir. Demokrasi ilkesinin, en modern, en mantıklı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi cumhuriyettir!.. Cumhuriyet, yüksek ahlak değerlerine ve niteliklerine dayanan bir yönetimdir. Cumhuriyet erdemdir. " demiştir.
Elbette Cumhuriyeti, korumak, kolay değildir. Nitekim Atatürk "Cumhuriyet; düşünce, bilim, teknik ve beden yönünden güçlü, yüksek karakterli koruyucular ister" uyarısıyla; her türlü, aymazlıklara, oyunlara karşı uyanık olunmasını öğütlemiştir.
Atatürk’ün, deyişiyle, Cumhuriyet idaresinde, ulusal sınırlarımız içinde, her şeyden önce, kendi gücümüze dayanarak, varlığımızı korumak, ulusun ve vatanın gerçek mutluluğuna ve kalkınmasına çalışmak... Uygar dünyadan, uygarca insanlık davranışını ve karşılıklı dostluğu beklemektir.
Cumhuriyetin kuruluşunda, cumhuriyet yönetimi, devlet hayatımıza, siyasi hayatımıza egemenliğin, bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa değil, millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştı. Padişahlığı da kaldırmıştı Ancak çok partili dönemde, Cumhuriyet Padişahları türedi. Sonuçta da yıllarca, ülkemiz siyasete ve ülke yönetimine, belli isimler hâkim oldu.
Ayrıca Cumhuriyet rejimi, her şeyden önce kişi, zümre ve sınıf yararını değil, kamu yararını ön planda tutan, kamu yararına dayanan, bir yönetim şeklidir. Ancak ülkemizde, çok partili dönemde, halkın bu alanda, tam yetkili olduğunu söylemek çok zordur. çünkü halkımız, Yıllardır. Parti Genel Başkanları ve yönetimlerinin tespit ettiği adayları seçmek zorunda bırakılmıştır. Hatta tercih bile yapmasına, müsaade edilmemiştir.
Cumhuriyet, karanlıktan aydınlığa çıkmak, uygar, çağdaş olmaktır. Cumhuriyet, halkçıdır. Halkın olmadığı yönetimlerde, Cumhuriyet yoktur.  Türk halkı, Atatürk’ ün, " EGEMENLİK, HİçBİR MANA, HİçBİR ŞEKİL VE HİçBİR RENK VE İŞARATTE ORTAKLIK KABUL ETMEZ, Kuvvet birdir; o da milletir. Egemenlikte, Kayısız ve şartsız milletindir." Hedefine sahip çıkmalıdır. 
Anayasamızca da benimsenmiş olan, kuvvetler ayrılığı ilkesi, egemenlik yetkisinin, devlet erkleri arasında, hiyerarşik olarak değil, işbölümü ve işbirliği içerisinde kullanılması olarak tanımlanmıştır. Yasama yürütme ve yargı erkleri, önceleri, tek bir otorite tarafından kullanılırken; demokrasi düşüncesinin gelişmesi ve cumhuriyet idaresi vasıtası ile erklerin birbirinden bağımsız çalışması olgusunu gerçekleşmiştir. Bu ilkenin, temel amacı, egemenliğin, bir kimsede, zümrede, erkte toplanmasına, izin verilmemesidir.
Atatürk’ ün, ebediyen, koruyup savunma görevini verdiği, Türk Gençliği, bilgisi, düşüncesi, inancı, özgür, yüksek karakterli, sağlam yapısı ile cumhuriyetle ilgili, yükümlülüğünün bilincindedir. çünkü bu ülke ve  cumhuriyet, Atatürk'ün, Türk gençlerine emanetidir ve cumhuriyeti korumada, en büyük görev de gençlere düşmektedir. Atatürk’ ün söylediği gigi,muhtaç olduğun kudret, ise damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
 Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi