4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

DEVLET VE BİLİM ADAMI OLMAK

     Yöneticilik, hayatta herkesin sahip olmayı arzu ettiği, bir mevkidir. Ancak her kişiye verilen her makam, çok büyük sorumluluklar getirir. Ayrıca yönetici, makamının, bir orkestra şefi pozisyonunda olup,  “ADİL” ve işinin de “EHLİ”  olması da gerekir
           İşinin ehli yöneticiler, toplumun, devletin, kentlerin, kurum/kuruluşların, yüz akıdır. Bu nedenle de görev, işi hakkı ile yapabilen, kimseler verilmelidir. Adam kayırmak, adama göre iş vermek ve atamalarda,  politik ve duygusal davranmak, liyakati gözetmemek, atanan insanların, başarısızlığını,  önceden kabul etmektir.
           Ayrıca dünya ve Türk toplumunda, çok zengin insanlar oldu, Ancak bu insanlar unutuldu gitti.  Eser bırakan, başarılı icraat sergileyen, insanlar ise hala yaşıyor. Eserleri, fikir ve düşünceleri var oldukça da, asırlar boyu yaşayacaktır.
          Çünkü bu insanlarımız, manevi zengindir. Manevi zenginliği, ne sel, ne yel alır, ne de herhangi bir felaket yok eder.. Bu bakımdan, insanın, en büyük ve en önemli kazancı, madden ziyade, manevi zenginliktir.
           Dünya ve Türkiye’ de, manevi zengini olanlar insanlar, asırlardır yaşıyor. Asırlarca da yaşayacaklar. Nitekim Türk toplumunda, Harun kadar zengin insanlar vardı ama bugün hiçbirinin ismi anılmıyor.
           Oysa manevi zengin olan,  Atatürk, Mevlana, Hacı Bektaş, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Hoca Ahmet Yesevi, Selahattin Eyyubi gibi insanlar, bu coğrafya da hala yaşıyorlar, dünya var oldukça da yaşayacaklardır. Çünkü mümtaz kişiler, öldüklerinde yeniden doğarlar.
             Yine ülkemizdeki manevi zengin insanlarımızla, çocuk ve gençlerimiz, gurur duyup, örnek alacaklar, doğruluk, çalışkanlık, fedakârlık, cesaret, yardımlaşma,  sadakat gibi değerleri de onların yaşam ve icraatlarından örnek alacaklardır.
           Manevi zengin, devlet, halk, özellikle de bilim ve tıp adamı olmak, kolay değildir. Kişi/kişilerin, Halk devlet ve tıp, özellikle de manevi zengin olabilmesi için de her şeyden önce, o milletin evladı olduğu hissetmesi, görev yaptığı toplumu, kenti ve insanlarını sevmesi, tavır, davranışları ve icraatı ile de örnek olması gerekir.
             Elbette günümüzde, manevi zengin, halk, devlet ve tıp adamı olan yöneticilerimiz de var. Onlar, milletin her ferdini, kendi öz evladı gibi görür ve ona göre davranırlar Devleti de, layıkıyla temsil eder, yaşantısı, davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile de örnek olurlar. Devletin ve halkın olmazsa olmaz değerlerinden, asla taviz vermezler.
           Manevi zengin insanlarımız,  devlet, Halk ve tıp adamı, halkın sorunları ve toplumun değerleri ile de yakından ilgilenir. Çözümüne de yardımcı olur.
           Elbette ülkemizde, manevi zengin   halk, devlet  ve bilim adamı olan, toplum değerlerini, başarı ile devletteki icraatına yansıtan, geçmişte olduğu gibi, bugün de yöneticilerimiz var. Bu yöneticilerimizden, biri de Eskişehir Sağlık Müdürü Sayın Prof. Dr. Uğur Bilge’ dir
            Sayın Prof. Dr. BİLGE’ yi, geçen hafta ziyaret ettik. .  Güleryüz’le karşıladı. Sade, duru, pak konuşması,  dikkat çekti.  
              Sayın Prof. Dr. BİLGE, fikirleri ile genç düşünen, risk alan, esnek, dinamik, duygusal ve benzer meziyetlere sahip bir yöneticidir. Her ziyaretimizde, "ORTAK AKIL", "ORTAK PAYDA " ve "TAKIM RUHU" gibi kavramlara, değer veren, bir yönetici olarak gördük.
              Ayrıca Sayın Prof. Dr. BİLGE, aynı zamanda ESOGÜ Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim üyesidir. Bu nedenle de Eskişehir’ de, birey, aile ve toplum sağlığı hakkında ve çocukluk, ergenlik, erişkinlik ve ileri yaş gibi yaşamın, bütün evrelerinde ve süreklilik içinde, erken tanı, tedavi, izlem ve rehabilitasyonuna yönelik olarak, tıp etiği, nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmek için de bir şanstır.
               Çünkü Koruyucu hekimliğin gelişmesi, toplumun sağlık kalitesinin yükselmesi demektir, bu da sağlık açısından en önemli gelişmişlik ölçülerinden birisidir. Genel olarak sağlık uygulamalarında tedavi hekimliğinin öncelikli olarak görülmesi, koruyucu hekimliğin ihmal edilmesi ülkemizi ve insanlarımıza, büyük ekonomik sosyal yük olarak dönmektedir.
            Sayın Prof. Dr. BİLGE, topluma karşı sorumlu olduğunu da kabul eder. Sağlık sorunlarını, bedensel, ruhsal, toplumsal ve kültürel boyutları ile ele alır ve tüm bu boyutlara göre de eş zamanlı olarak değerlendirilerek uygun çözümler üretir.
           Sayın Prof. Dr. BİLGE, Tıp Fakültesinde, öğretim üyesi olması öğrenciler için de bir şanstır. Öğrencilerinin, ondan alacağı çok ders var. Onun için, Hekimlik, meslek olmaktan ziyade yaşam biçimidir.
             Sayın Prof. Dr. BİLGE, döneminde gerçekleşen yatırımlarla birlikte Eskişehir,  sağlık sistemi, ülkemizde, önemli bir konuma yükseldi, özellikle pandemi sürecinde bu net şekilde görüldü.  İldeki hastaneler, gerek altyapıları, gerekse verdikleri hizmetler ile vatandaşları mağduriyetten kurtardı.
            Ayrıca Sayın Prof. Dr. BİLGE, yaşantısı, davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile de örnektir. Halkın ve ekibinin sorunları ile de yakından ilgilenir. Onları sorunlarını dinler. Çözümüne de yardımcı olur. Devleti de layıkıyla temsil eder.
              Sayın Prof. Dr. BİLGE;  binlerce insandan sorumlu olduğunu bilip, ona göre düşünür. İcraat yapar. Söylemlerinin ve icraatının da insanımız, özellikle de çocuk ve gençlerimiz için, bir eğitim olduğunu bilir
          Eskişehir’ de, sağlık sektöründeki başarılı performans, tesadüfen ortaya çıkmıyor. En önemli unsur,  Sayın Prof. Dr. BİLGE ve ekibinindir. Sağlık sektörünü çok iyi tanıması, yanında,  kurum çalışanlarına verdiği eğitim, yönlendirme, liderlik ve cesaretlendirme sürecinin de bir sonucudur.
             Sayın Prof. Dr. BİLGE ’ye Kişi/kişiler, hiçbir ayrıcalık olmadan, yalın "yurttaş" kimliği ile sorunlarını ve istemlerini kendisine aktarabiliyor. Bu davranışı ve sağlık sektöründeki icraatı ile de  halk ve ekibi tarafından, seviliyor, en önemlisi de yönetici olarak da  örnek oluyor.
              Sayın Prof. Dr. Uğur BİLGE ve ekibini kutluyoruz..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi