4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

DÜNYA MADENCİLER GÜNÜ

4 Aralık Dünya Madenciler Günü, Eskişehir'de, Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi' nde, Odunpazarı Belediyesi' nce, düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Bu etkinliğin, ESOGÜ Maden Mühendisliği Fakültesi, Eskişehir Maden ve Jeoloji mühendisler odaları tarafından düzenlenmesi gerekirdi. Çünkü bu alandaki öncelikli görev, bu kurum/kuruluşlarımızındır..
4 Aralık Dünya Madencilik Günü'nün, Eskişehir' de, kutlanması önemlidir. Çünkü Eskişehir, maden bakımından, zengin bir ilimiz. Ancak Eskişehir'deki madenlerin, yerel safi hâsılaya katkısı yok denecek kadar az. Oysa il bazındaki madenler, sanayimizin motoru haline getirilmiş olsaydı, kent ekonomisi ve sanayisi çok iyi yerde olacaktı.
Aslında ESO Başkanlarından, Rahmetli Mümtaz Zeytinoğlu döneminde, İldeki madenlerin, sanayinin motoru olması hususunda, girişimler oldu. Hatta bazı kararlarda alındı ama daha sonra gelen, ESO yönetimleri, aynı duyarlılığı göstermediler.
Öte yandan bugün, ülkemizin, madencilik alanında, çok ciddi sorunları vardır. Yapısal, yasal ve kurumsal, toplumsal, sosyolojik nedenlerden, kaynaklanan sorunlar; yanında iş Sağlığı ve güvenliği ile ilgili, benzer pek çok sorun, çözüm beklemektedir.
Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası yetkilileri, AKP Hükümeti tarafından, 5 Haziran 2004 tarihinde, TBMM'den geçirilen 5177 sayılı değişiklik ve 5213 sayılı Maden Kanunu'na dikkat çekerek, bu yasalarla yabancı sermaye maden işletme ruhsatı alma konusunda büyük kolaylıklar sağlandığını ifade ettiler.
Yasayla birlikte, Türkiye'nin, birçok maden sahasında yabancı şirketlerin, maden arama ve işletme konusunda, önünün açıldığını vurgulayan yetkililer, özellikle Karadeniz bölgesinde altın, gümüş, bakır, çinko madenlerinin, yabancı tekeller tarafından işletildiğine dikkat çektiler.
Madencilik, temel insan ihtiyaçlarının karşılanması açısından, tarım sektörü ile birlikte en önemli iki ekonomik faaliyet alanından birisidir. Sanayi devriminin arkasındaki itici güç olan madencilik, sanayileşme sürecine paralel olarak, her geçen gün önemini artırmış ve günümüzde yalnızca ekonomik hayatın değil, aynı zamanda ülke güvenliğinin belirleyici unsurlarından birisi olma noktasına yükselmiştir. Bu çerçevede, madencilik alanında izlenecek politikalar, ulusal ekonomik ve güvenlik politikalarının oluşturulmasında birincil derecede öneme sahiptir.
TBMM'den, geçirilen 5177 sayılı değişiklik ve 5213 sayılı Maden Kanunu'ndan kaynaklanan önemli sorunlar da mevcuttur. Oysa demokratik ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de herhangi bir mevzuat değişikliğinde, ilişkin çalışmalar uzman kuruluş tarafından hazırlandıktan sonra, tüm bakanlıklar ile ilgili kurum ve kuruluşlara, meslek odalarına, sivil toplum örgütlerine ve sendikalara görüşleri alınmış. söz konusu kurum ve kuruluşların görüşleri doğrultusunda, son şekli verilerek hazırlansa sorunlar kaynaklanmayacaktı
Madencilik, iyi yönetilmezse, fiziksel ve sosyal çevreyi bozucu kaynaklardan biri olabileceği, herkesçe bilinmektedir. Madencilik faaliyetlerinin, çevreye etkisi kaçınılmazdır. Ancak, unutulmamalıdır ki, madencilik faaliyetlerinin, çevre ve insan sağlığına olan negatif etkiyi, gerekli önlemler alınmadığında, beraberinde getireceğidir.
Ülkemiz madenciliğinde, çalışma yerlerinde meydana gelen kazalar, teknolojik gelişmelere karşın, güncelliğini sürdürmektedir. Özellikle, kömür madenciliğinde, yeraltı ocaklarında meydana gelen göçükler, ocak içinde oluşan gazlar, ocak yangınları, ocak tozlan ve patlamalar günümüzde, büyük sorunlar yaratmakta, önemli zararlara neden olmaktadır
Madencilik sektöründe, meydana gelen kazalar açısından, ülkemiz, dünyada, en ön sıradadır. Ayrıca ülkemizde, değişik iş kollarındaki iş kazaları istatistiklerinde, kömür madenciliği sektörünün, inşaat sektöründen sonra, ikinci sırada yer alması konunun önemini, araştırılmasının, madenciliğimizin güvenlik ve sağlık açısından, geliştirilmesinin gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Madenlerimizde, İş güvenliği ve işçi sağlığına ilişkin sorunlar, mutlaka çözüme ulaştırılmalıdır.
Maden varlıklarımız, ülkemizin en önemli ekonomik gücü olup, kalkınma açısından da gerçek kaynaklardır. O nedenle de madenlerimize, sahip çıkmak, sorunlarını da çözmek zorundayız. Özellikle de Türkiye, dünyanın, yüzde 73 bor ve yüzde 53 Toryum rezervlerine sahiptir. Dünya, petrol bittiğinde, enerjide, BOR ve TORYUM' a muhtaçtır. O nedenle de Toryum ve Bor rezervleri, hoyratla harcanmamalı, üretim ve satış kapasitesi artırılmamalı, en önemlisi de kesinlikle de özelleştirilmemelidir.
4 Aralık Dünya Madencilik günü ile ilgili, her program ve etkinlik hayatidir. Çünkü sanayinin, gelişmesinde, lokomotif bir sektör olan madencilik, ülkemizin ve kentlerin kalkınmasında, sürükleyici bir rol oynar. Madencilik, sanayinin itici gücü, katma değeri yüksek olan, kaynak ve istihdam yaratan, bir sektördür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi