İmar planlarında, temel amaç, insan, aile ve toplum hayatını, yakından etkileyen, fiziki çevreyi, sağlıklı bir yapıya kavuşturmak ve bu yönde gelişmesini sağlamaktır. Bununla ilişki olarak da yatırımların, yer seçimlerini belirleyip; gelişme eğilimini yönlendirmek yanında, toprağın korunmasını ve en rasyonel biçimde kullanılmasını sağlamaktır.
               Gel gör ki  Eskişehir’ de,  imar planları, bilimsel gerçek ve yasalara göre değil de "POLİTİK" ve "ELİT" güçlerin, istek ve arzusuna veya arsa sahiplerinin ve belediye yönetimlerin isteğine göre yapıldı.
            Yapılan imar planlarında da, aynı güçlerin isteği üzerine, değişiklikler gerçekleştirildi. Maalesef bu değişikliklerden, en çok zararı, yeşil ve kamuya ait alanlar gördü. Sonuçta da yeşil alan yoksulu, bir Eskişehir ortaya çıktı.
            Eskişehir’ de, geçmiş yıllarda da, mücavir alanların dar tutulması nedeniyle, kenar mahallerin, büyük bir bölümü, kendi halinde gelişti. Bu ihmal, bugün belediyeleri sıkıntıya soktu.        
            Mücavir alanlar, geniş tutulup, bu mahallerin imar planları da gerçekleştirilmiş olsa idi. kent daha sağlıklı gelişecek, Bu gün arzu edilmeyen, tablo ve görüntü, daha çağdaş olacak, belediyelere de sorun yaratmayacaktı.
             Öte yandan Anayasa’nın 44. maddesinde, ‘Toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek’; 45 inci maddesinde, ‘…tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek’; Devlet’in görevleri arasında gösterilmiştir. Bu nedenle de tarım alanlarını yok etmek, anayasal suç olmasna rağmen, yıllardır tarıma alanları imara açılarak yok ediliyor.
                 Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UND) tarafından uygulanan, ‘Yerel Yönetim Reformuna Destek Projesi’ kapsamında, Tepebaşı Belediyesi Pilot Proje Uygulamaları Konferans sonrası, toplantıda, “  Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” ile ilgili pek çok konuya değinildi ama imar planları ve sorunları üzerinde durulmadı.
                  Oysa sağlıklı kentler ve Eskişehir için, imar mevzuatı, planları ve uygulamaları olmazsa olmaz konumdadır.
                   Yerel Yönetim Reformuna Destek Projesi, ilgili toplantıda, mar mevzuatı, planları ve uygulamaları, neden ele alınmadı bilinmez.  Ancak o yıllarda, HKMO Anakara Şubesi’ nin, Aralık ayı başında düzenlemiş olduğu panelde, imar planlarının, kentler açısında önemi bir kez daha ortaya kondu ve yapılan yasal değişiklikler, bu alandaki mahkeme kararları ve uygulamalar, aktarılmıştı.
               O yıllarda, fabrikalar bölgesi ile ilgili bir yazımda, “   Anıtlar Koruma Kurulu, müsaade eder mi bilinmez ama şayet müsaade ederse,  Eskişehir’ e, en büyük yanlışlık yapılmış olur.” demiştik.
                 Yine aynı yazımda  “ Bugünün ideal şehirlerinin, ormanla iç içe ama aynı şekilde bütün şehir imkânları da yanı başında. Yani Şehir-kır antitezlerini, sentezleyebilmiş kentler. olarak belirlediğini gerekçe göstererek,  Fabrikalar bölgesinin, konuta açılmayarak yeşil alan olarak muhafaza edilmesini istemiştik.
               Fabrikalar bölgesi, bugün beton yığınına dönüştü, Oysa Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN de  geçmiş yıllarda, “Fabriklar bölgesi”ni “kentin akciğeri”  olarak tanımlamıştı.
             Yine Anayasanın ilgili maddesine rağmen, Kent merkezine, yakın bölgelerdeki tarım arazilerinin, konut arzının artmasıyla,  imara açılacağı söylenmiş ve kent merkezindeki  ESOGÜ karşısındaki 75 hektarlık, tarım arazisi, konut, ticaret ve kentsel gelişim alanı olarak işlenerek, fabrikalar bölgesindeki yanlışlık tekrar edildi.
                Eskişehir’in, gündeminde olan imar planı, mecliste kabul edildi.. Hazırlanan planda, merkez iş alanları, ticaret alanları, kamu hizmet alanları, küçük sanayi ve sanayi alanları, konut alanları, üniversite alanları gibi, yerlerin hangi bölgelere yapılacağı gösteriliyor.
                Kabul edilen imar planına göre, yeni sanayi alanları, İmişehir bölgesinde yer alıyor.  Yeni planlarda, Kuzey ve Güney çevre yolu da net bir şekilde görülüyor. Yeni planda Muttalıp bölgesi de turizm-ticaret ve konut alanı olarak yer almıştır.
               Yeni planda, gelişme alanları ise 3/2 oranında Tepebaşı’na kaydırılmış durumda. Bunun yüzde 65 oranı da Batıkent’i kapsıyor. Satılmışoğlu mevkiine de küçük sanayi alanı kurulacak.
               1/25 binlik plana göre, Eskişehir’e ilave 5 yeni üniversite alanı planlandı. Yeni üniveriste alanlarının 3’ü Odunpazarı, 2’si Tepebaşı bölgesinde yer alıyor.
               Yer alan Üniversite alanlarının, Kocakır’da 2, Mamuca mevkiinde 1 adet olmak üzere, üçü odunpazarında. Tepebaşı’ndaki alan ise Karabayır mevkiinde. Bir tanesi de Eskişehir Osmangazi Üniversite bünyesine alınacak.
              Gerçekleştirilen imar planı, önümüzdeki yıllarda, nasıl gerçekleşecek görülecektir  Ancak kabul edilen imar planı da kenteki gelişmelere cevap vermeyecektir.
          Çünkü bugünün şehircilik anlayışı,  " Çok kesimli" ve" Çok Merkezli" kentlerdir. Hatta çağımızın şehircilik anlayışı, "Büyüme Koridorları" adı verilen, şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilip gelişen, "ÇEVRE ŞEHİRLERİ" şeklindedir..   
            Eskişehir’ in, Sağlıklı kent olabilmesi için,  yapılan yapılaşmalarda, plan, fen, sağlık, çevre koşullarına ve bu alandaki teknolojik gelişmelere uygun, eksiksiz ve donanımlı olarak, yapılmalı ve uygulanmalıdır. 
             Ayrıca Eskişehir’de,  imar planları yapılırken, dünyada şehircilikle ilgili gelişmeler dikkate alınmalı, çok kesimli ve merkezli şehir olması için de  tarım alanları dışında, yeni yerleşim alanları belirlenmeli, imar planları da sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı olarak, kent gündeminde  yer almalıdır.