Şeker pancarı, dünyada ve ülkemizde, tarıma dayalı sanayi üretiminde stratejik rol oynamaktadır. Şeker sadece ekonomik bir ürün olmayıp,  sosyal etkileri olan birçok sektöre girdi ve geniş istihdam olanağı sağlayan bir ürün olması, şeker politikalarında; şeker arzının istikrarı, dışa bağımlılığın azaltılması ve gıda güvencesinin sağlanması açısından önem teşkil etmektedir.
            Türk çiftçisi için şeker pancarı anahtar gibidir. O anahtar bütün kilitleri açar.. Yani pancar, Türk Çiftçisi için altın madeni değerindedir. Çiftçi kazanır, kent ekonomisi her avansta her ürün bedeli ödemesinde bir başka canlanır. Tüm dünya gibi ülkemizin de içinden geçtiği zor süreçte şeker pancarının ve milli sanayinin, ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu  ortadadır..
               Şeker İlkokulu’nda, okul Müdürü olarak görev yaptığım ve diğer yıllarda,, Kazım Taşkent Şeker Fabrikası ve Makine Fabrikası ile ilgili, başarılı çalışmalarını yakından izledim
               Ayrıca bugün olduğu gibi, yıllarca,  her iki fabrikada, çalışan yöneticileri ve ekiplerini, analitik düşünceye sahip, sabırlı, dikkatli, pratik, risk alan,  entelektüel, sosyal ve kültürel faaliyetleri, yakinen takip eden, kişiler olarak gördük. 
                 
           Geçen hafta Perşembe günü ziyaret ettiğimiz, Eskişehir, Kazım Taşkent Şeker Fabrikası’nın, temelleri, 1 Şubat1933 yılında atıldı. kısa sürede tamamlanan kuruluş, 5 Aralık 1933 yılında, işletmeye alındı.   Ülke ve kent ekonomisine, çok büyük katkılarda bulundu. Eskişehir’ de, sanayi gelişiminin, her dönem öncülüğünü yaptı. Ülkemiz ve kentte, pek çok ilklere de neden oldu.
               Bugüne kadar da, binlerce vatandaşa iş imkânı sağlayan, tarihi fabrikalar, günümüzde de aynı şekilde, ülke ekonomisine, büyük katkılar sağlıyor. 1933 yılından, itibaren 89 yılda yörede üretilen şeker pancarının, işlenmesi ile ana ürün olarak kristal şeker üretimine devam eden fabrika, 24 saat aralıksız sürdürdüğü, üretim kampanyaları ile biliniyor.
                Türk çiftçisi için şeker pancarı anahtar gibidir. O anahtar bütün kilitleri açar.. Yani pancar, Türk Çiftçisi için altın madeni gibidir. Çiftçi kazanır, kent ekonomisi her avansta her ürün bedeli ödemesinde bir başka canlanır. Tüm dünya gibi ülkemizin de içinden geçtiği zor süreçte şeker pancarının ve milli sanayinin, ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu  ortadadır..
               Şeker pancarı tedarikini, Eskişehir, Afyonkarahisar, Ankara ve Bilecik’e bağlı ekim alanlarından sağlayan şeker fabrikası, 8 bölge şefliği koordinesinde alımları, gerçekleştiriyor.  155 köyde, 4 bin 255 çiftçi ailesiyle, 1 milyon 162 bin ton şeker pancarı üretim sözleşmesi yapan fabrika, 191 bin 800 dekarlık alanda, pancar ekimi gerçekleştirdi.
                 Bu dönemde, 1 milyon ton dan fazla pancarın işlenmesi sonucu, 130 bin ton kristal şeker, yan ürün olarak ise, 42 bin ton melas, 210 bin ton yaş pancar posası, 6 milyon litre etil alkol üretiminin gerçekleştirilmesi planlandı. Eskişehir Şeker Fabrikası günümüzde, yaklaşık bin kişiye ekmek kapısı olurken, ülke ekonomisine 400 milyonun üzerinde katkı sağladı.
              Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikası, üretici çiftçilerle ile yapmış olduğu şeker pancarı üretim sözleşmesi çerçevesinde, Eskişehir ve civarından şeker pancarı temin edilmektedir. Üretilen şeker pancarları, fabrikada nakil edilmek suretiyle işlenerek, şekere dönüştürülmektedir. 89 yıldır, ülke ve ketlerin ekonomisine, katkısı devam etmektedir
                 Eskişehir Şeker Fabrikası işletmeye açıldığı yıl, 83 bin 157 ton pancar işleyerek, 12 bin 124 ton şeker elde etmiştir. Günde bin 500 ton pancar işlemek üzere kurulan fabrika, yapılan ıslahlarla bir sonraki yıl işletme kapasitesi günde bin 800 ton pancara çıkarmıştır.
               Ülkemizde, pancar üretimi ve pancar şekeri sektörü, ülkemize, yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmakta, taşımacılık sektörüne, yılda 20 milyon ton iş hacmi sağlamaktadır. Geçimini, doğrudan veya dolaylı olarak, sektörle ilişkilendirmiş 10 milyon insanımızın, iş ve ekmek kapısıdır.
                   Şeker fabrikalarının, özelleştirilmesi, hep gündemde oldu. Ancak Maliye Bakanlarımızdan,, Sayın  Naci AĞBAL’ ın,: “. Şeker sektörünün özelleştirilmesi, özelleştirme programında olan, birçok şirketin özelleştirilmesinden, çok farklı. Benim kanaatim, bu.Yani TÜPRAŞ’ ı özelleştirebilirsiniz. Türk Telekom’u, özelleştirebilirsiniz ama iş şeker fabrikalarını, özelleştirilmesine geldi mi bu konuyu, 40 kere düşünmemiz lazım.” Sözleri umut vericiydi.,

              Türkiye Şeker Fabrikaları, pancar üretimi ile ilgili, bilgi birikimine ve yetişmiş insan gücüne sahiptir. Nitekim Eskişehir, Kazım Taşkent Şeker Fabrikası ve Şeker Makine Fabrikası “İŞGÜCÜ-EMEK “ ,  “SERMAYE “ ve “ENERJİ” verimliliği gibi, alanlarda ciddi mesafeler aldı. Kişi başına düşen katma değerde de artış oldu Şeker Makine Fabrikaları ise “Fabrika yapan fabrika” imkân ve olanaklarına sahip oldu
            Her iki fabrikada, verimlilik, kârlılık, yenilik ve kalite gibi performans boyutlarını, birlikte değerlendirmektedir. Özellikle de verimliğin, hem nicel, hem de nitel boyutları ile bir yaşam felsefesi yapması, uzun dönemde,  istikrarlı bir kârlılığı da berberinde getirecektir.
          Fabrika Müdürleri, Sayın Mehmet YÜKSEL, Sayın Yaşar ÖZÜDOĞRU ve ekipleri, gelecekte var olmak ve Şeker sektöründe, daha güçlü olabilmek için, şeker sanayi ile ilgili, ulusal ve küresel alandaki, makro ve mikro gelişmeleri, yakından izleniyorlar ve gelişmeleri de icraatlarına yansıtıyorlar.
             Eskişehir, Kazım Taşkent Şeker Fabrikası ve  Makine Fabrikası, çalışanları,  birimlerde, sorunları görüşen, tartışan ve çözümler üretip, hayata geçiren, en önemlisi de şirketi yaşamaya, değer, anlamlı, bir ortam haline getirmek ve işgücünün de sonsuz yeteneklerinden, yararlanmak için, her türlü fedakârlığı yapıyorlar.
               Elbette Eskişehir, Kazım Taşkent Şeker Fabrikası ve  Makine Fabrikası’nda, mükemmel performans, tesadüfen ortaya çıkmadı. En önemli unsur, Sayın YÜKSEL ve  Sayın Yaşar ÖZÜDOĞRU ve ekiplerinin, verdiği eğitim, yönlendirme, liderlik ve cesaretlendirme sürecinin de bir sonucudur.
                . Bu hedef ve stratejiler, kurumlarda sürekli kaliteyi iyileştirmeye yöneliktir. Bunu sağlamak içinde, Sayın YÜKSEL ve Sayın ÖZÜDOĞRU ve ekipleri, diğer işletmelere de örnek teşkil edecek, sorumluluk üstleniyor, risk alınıyor ve fedakârlık da yapıyorlar.
                Sayın YÜKSEL ve Sayın ÖZÜDOĞRU ve ekiplerini kutluyoruz.