4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR VE TARIM ALANLARI

Yenibağlar Mahallesi’nde, yer alan Espark AVM’nin yanında bulunan arazinin, konut alanına çevrilmesini isteyen, Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Dt. Ahmet ATAç ile alanın yeşil alana çevrilmesini isteyen, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Yılmaz BüYüKERŞEN arasında,  tartışma sonunda,  Espark yanında, bulunan araziye,  yeşil alan yapılmasına karar verilmesi, Şehircilik ve kent açısından, olumlu bir uygulama olmuştur.
  Eskişehir’ de, geçmişte de bu tür tartışmalar oldu. Nitekim  Eskişehir’in, en çok tartışılan konularından birisi, Fabrikalar Bölgesi olmuştur. özellikle 1990’lı yıllarda, bu bölgenin, yeşil alan olarak bırakılması ve örnek bir park olarak, şehrimize kazandırılması gerektiği, hep söylendi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, Eskişehir, un ve toprak sanayi de ülkemizin, önde gelen kentleri arasındaydı. Ne var ki Eskişehir, un ve toprak sanayindeki geçmişteki konumunu kaybetti. O dönemde gerçekleştirilen, Eskişehir’ deki, Fabrikalar Bölgesi’ndeki 8 adet fabrika parseli, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 12.2.1998 / 476, 14.8.2003 / 2479 ve 13.10.2003 / 2564 tarih ve sayılı kararlarla tescil edilmişti.
Ayrıca geçmiş yıllarda, Fabrikalar bölgesinin, Eskişehir’ in, akciğeri olacağı hep söyledi ama bu hedefler, mazide kaldı. Bugün bu hedeflerin yerini, oteller, iş hanları gibi tesisler yapılarak, beton yığınına dönüştürüldü.
 Hatta o günlerde, bir yazımda, “  Bu gelişmelere karşısında, Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma Kurulu, ne gibi karalar aldı bilinmez ama şehirleşme ve kentin kimliği açısından, fabrikalar bölgesinin korunması ve beton yığını haline dönüştürülmemesi için, ilgiler, mutlaka önlemler almak zorundadır.” demiştik.  
Eskişehir’ de, Fabrikalar bölgesi gibi, Osmangazi üniversitesi karşısında bulunan ve Sümer Mahallesi’ni kapsayan, 73 hektarlık alan da imara açıldı. Artvinliler Bölgesi olarak da bilinen ve bugüne kadar tarım amaçlı kullanılan, dev bölge alınan kararın ardından, yapılaşmaya açıldı.
Oysa Anakent Belediye Başkanı, Sayın Prof. Dr. BüYüKERŞEN’ in, belediye başkanı olarak göreve geldiği günlerde, Eskişehir’ deki,  “TARIM ALANLARI” ile ilgili, olumsuz gelişmeleri anlatmış, nasıl çözüm düşündüğünü de öğrenmek istemiştik.
Sayın Prof Dr. BüYüKERŞEN, Batı ülkelerinden, örnekler vererek, kentin mevcut yerleşim alanını eleştirmiş, bilerek tek karış tarım alanının, zayi edilmeyeceğini, uçakla bakıldığında, aynen batı ülkeleri standardına, kentin tarım alanlarına da sahip olacağını, hatta büyüme koridorlarının, tarım alanları dışında, çorak arazileri kapsayacağını da vurgulamıştı.
Maalesef ANAYASA ve yasalara rağmen, Büyükşehir Belediye Meclisi, oy birliğiyle 73 hektarlık tarım alanını, fabrikalar bölgesini, batı kentteki tarım alanlarını, yok ederken, Eskişehir’ deki,  Toprak Koruma Kurulu ve diğer ilgililer, adeta seyretti.
Bu tür kararla da Eskişehir ovası, yok oldu. Halan kent sınırları içinde kalan topraklar ise ortadadır. Maalesef, belediyeler ve valilik, tarım alanlarını iskâna açarak, hem sulama tesislerinin, hem de tarım topraklarının, yok olmasına neden olmuşlardır. Oysa ülkemizin ve Eskişehir’in, tarım alanlarını, kaybetmek gibi, bir lüksü de yoktur.
Şu bir gerçek ki Eskişehir' de, imar planları, bilimsel gerçek ve yasalara göre değil de "POLİTİK" ve "ELİT" güçlerin, istek ve arzusuna ve de belediye yönetimlerin keyfine göre yapıldı. Yapılan imar planlarında da, aynı güçlerin isteği üzerine değişiklikler gerçekleştirildi. Maalesef bu değişikliklerden, en çok zararı da yeşil ve kamuya ait alanlar gördü. Sonuçta da yeşil alan yoksulu, bir Eskişehir ortaya çıktı.
Eskişehir’ de, tarım alanları için, en büyük tehlike, Alpu’ de kurulması gündemde olan 6000 MW termik santrallerdir. Bu termik santraller gerçekleşirse, Bakanlar Kurulu'nun 12.12.2016 tarih ve 2016/9620 Sayılı Kararı ile 'tarımsal sit' kapsamında değerlendirilen,51 bin hektar “ALPU OVASI” ve diğer tarım alanları  büyük zarar görecektir.
Nitekim kömür yatırımlarının, tarıma olan olumsuz etkisinden söz eden Tema Vakfı Başkanı Sayın Deniz Ataç, “Alpu’nun, genelinde sulu tarım yapılıyor. Taban suyu da yüksek olan ova İç Anadolu Bölgesi’nin, zengin ovalarından biri. Kömür yatırımları ise tarımın baş düşmanıdır.“diyor.
 TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar ise Türkiye’de, 80’e yakın termik santral yapılması planlandığını hatırlatarak, bu santrallerin, yaratacağı hava kirliliğinin 15 milyon hektar tarım alanını, olumsuz etkileyeceğini vurguladı.
Türk halkı, torunlarımızın bize emaneti olan, mevcut tarım alanlarını, korumak zorundadır. çünkü yıllardır, "politik" ve "elit" güçler, ülkemizde, tarım alanlarını, talan ettiler. Sonuçta da geçmiş yıllarda, Dünyada, tarım ürünleri açısından, kendi kendine yeterli 7 ülkeden biri olan Türkiye, bugün tarım alanlarına, verilen zararların  bedelini, tarım ürünleri ithal ederek ödüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi