4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR VE YABANCI SERMAYE

17.6.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu uyarınca; uluslararası anlaşmalar ve özel kanun hükümleri tarafından aksi öngörülmedikçe; yabancı yatırımcılar tarafından, Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım yapılması serbesttir, Yabancı yatırımcılar, yerli yatırımcılarla eşit muameleye tabidirler.
                    Yabancı sermaye dolaylı, ya da doğrudan girdiği ülke ekonomisi üzerinde, çeşitli etkiler yaratır. Gerek yabancı sermaye hareketleri ve gerekse yabancı sermaye yatırımları, girdiği ülkenin üretim, istihdam, gelir, fiyat, dışsatım-dışalım, ödemeler dengesi, ekonomik kalkınma, ulusal gelir artışı, gelir dağılımı, teknoloji, yönetim ve organizasyon düzeyi üzerinde çok ciddi etkiler yaratır.
                2020 yılında, Türkiye’ye doğrudan yatırım girişleri geçen yıla göre %17 azalırken Güncel verilere göre 2012’de %19 olan gayrimenkul yatırımları, bugün %43’ünü oluşturuyor
                  Bir ülke için en karlı yabancı yatırımlar doğrudan yabancı  yatırımlardır. Çünkü doğrudan yatırımlar kalıcıdır (uzun vadeli) buna karşılık dolaylı yatırımlar geçicidir (kısa vadeli.) O nedenle dolaylı yabancı sermaye yatırımlarından, ziyade doğrudan yarımlar teşvik edilmelidir.
                 Gelişmekte olan ülkeler kategorisinde bulunan Türkiye’den, yaşanan sermaye çıkışı ise COVID salgınının etkilerini aşıyor. Uluslararası yatırımcılar, gerek fabrika ve tesis kurmak gibi doğrudan yatırımlarda, gerekse hisse senedi veya Hazine borçlanma kağıdı almak gibi, portföy yatırımlarında Türkiye’den hızla uzaklaşıyor.
               Türkiye’nin, büyümesinde, önemli etken şeklinde gördüğü ve artırmaya çalıştığı yabancı doğrudan yatırımlar, son zamanlarda yatay seyrediyor. Yabancıların, yaptığı yatırımların büyük kısmını gayrimenkul yatırımları oluşturuyor.
              Türkiye’de, yabancı sermayeli 3051 şirket veya şube kuruldu. Yabancı şirketlere,  651 yerli şirkete ortak oldu. Büyük bölümü özelleştirmeler kapsamında satın almalar, şirket evlilikleri ve gayrimenkul satışları yoluyla, Türkiye’ye gerçekleşen doğrudan yabancı sermaye girişler, 2007 yılında 21.9 milyar dolarla rekor kırılmıştı.
               Türkiye’ye, gelen yabancı sermaye, yeni bir yatırım yapmıyor. Babadan kalma veya insanımız tarafından gerçekleştirilen, fabrikaları satın alıyor. Böylece de sektörde iç pazarı ele geçirirken, insanımızın global pazarlarda kendilerine rakip olmalarını da engelliyorlar.
              Türk girişimcilerin, uzun uğraşı, emek ve yatırımla elde ettikleri pazar paylarını yabancı sermaye birer birer satın alıyor. Rekabet Kurulu, 2016’da 107 Türk şirketinin yabancı şirketler tarafından satın alınmasına izin verdi. Satışlar yıllardır da  devam ediyor. Satışlar, Türk ekonomisinin, kaybı oluyor.
          Çünkü satılanların ardından yeni gelenler yok ve yenilerin gelmesi için daha çok çaba ve yatırım gerekiyor. Yabancılar, ülkemize ileri teknoloji getirmiyorlar sadece kar oranına bakıyorlar. Kritik, stratejik ve önemli firmalarımızı da satın alıp karlarına kar katlıyorlar. Bazıları rekabeti önlediği gibi pazarı da ele geçiriyorlar.
             Bir taşla da, iki kuş vurmuş oluyorlar.
             Ülkemiz genelinde olduğu gibi, Eskişehir’e de doğrudan yabancı sermaye yatırımları teşvik edilmelidir. Ancak Eskişehir’ deki yabancı yatırımlar, arzu edilen boyutta değildir. Eskişehir’e, küçümsenmeyecek sayıda süper marketler geldi. 
              Eskişehir’ de, üretime değil, tüketime yönelik yabancı sermaye, övgü dolu sözlerle de teşvik ediliyor. Oysa kente gelen yabacı menşeli her süpermarket, bu politika ve stratejilerle, sosyal, kültürel, ekonomik, en önemlisi de şehircilik açısından ciddi sorunlar getiriyor.
              Ülkemizde yıllardır, yabancı sermaye,  vadesiz ve kısa vadeli, kredi ve portföy yatırımlar, yüksek faiz ve çarpık kur nedeniyle, ülkemizde yüksek reel gelir elde eder ve kazançlarını da dışarı çıkarıyorlar.
                   Oysa ülkemiz ve Eskişehir için yararlı olan, “sabit sermaye yatırımı”. İstenen yabancı sermaye de budur. Bu tür yabancı sermaye, insanımız için, aş ve iştir. Teknoloji getirir. Kalite ve maliyet avantajları yaratır. İhracata ciddi katkıda bulunur.    
                   Nitekim dünyanın en büyük beyaz eşya üreticilerinden biri olan, Çinli Haier firmasına , ESOB’ de, 190 bin metrekarelik bir alan tahsis edildi.     
           Yatırım tamamlandığında, 1000 kişiye istihdam sağlayacak ve ilk etapta yıllık 500 milyon dolar civarında,  bir ihracat gerçekleştirerek, Eskişehir ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır.
                Eskişehir’e, üretime yönelik yabancı sermaye ve yatırımcı gelir mi veya gelmez mi bilinmez ama yılardır, bu alandaki söylem ve vaatler hep gündemde oldu. Ancak arzu edilen yabancı yatırım ise bir türlü gelmedi.
                Ancak ESO Başkanı Sayın KESİKBAŞ ve EOSB Başkanı Sayın KÜPELİ’ nin göreve gelmesi ile birlikte, Eskişehir sanayisi,  “ Cumhuriyetin İlk yıllarındaki heyecanı da yakaladı.”   Eskişehir’ i, ulusal ve global pazarlara, layık sanayi kenti yapmak ve “Geleceğin Sanayi Kenti”ni,  kurmak,  sanayiye, nitelikli işgücü yetiştirmek için de ciddi imkan ve olanlara da sahip oldu.
        Ayrıca yabancı sermaye için Eskişehir, cazip bir kent olabilir. Eskişehir’de dünya standardında rezerve sahip madenler var, Bu madenler, yabancılarla birlikte, çıkartılabilir veya sanayinin motoru haline getirilebilir.
                Eskişehir, doğrudan yabancı sermaye yatırımları konusunda, önemli avantajlara da sahiptir. Eskişehir güçlü imalat sanayi altyapısı ile katma değerli, yenilikçi ürün odaklı sanayisi, en önemlisi de, nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü ile yabancı yatırımlar için elverişli bir ortam sunuyor.
              Eskişehir’ de, yabancı veya yerli yatırımların ivme kazanması için, bir “ MASTER PLAN” şarttır.  Eskişehir için yapılacak bir Mastır Plan, hem de yerli hem de yabancı yatırımcı için rehber olacaktır.
               Ayrıca Eskişehir’ de gerçekleştirilen,  Özel Eskişehir OSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi. ve ESO Akademi, sayesinde yetişecek yetişmiş işgücü,  hassas mekanik alanında da, ciddi alt yapı, bilgi birikim, sahip olduğu doğal zenginlikleri ile de her alanda yabancı sermaye ile makro projeler üretilebilir.
                   
         

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi