Vücudumuzun, diğer organlara göre büyümeyen ve değişmeyen, tek organımız olan gözlerimiz bizlere bahşedilmiş en büyük nimettir. Dünyanın, tüm güzelliklerini görebilmimizi sağlayan gözlerimiz, belkiden en fazla korumamız gereken organımızdır.
           Yapısı gereği, hassas olan gözlerimiz, çok kolay rahatsızlanmıyor olsada korunmadığı tadirde, çok sorunu yaşatmaktadır. Bu nedenle de göz muayenesini, ihmal edilmemelidi. Düzenli doktor kontrolü yaptırmamalı. Doğru gözlük seçimi yapılmalıdır.
            Düzenli göz muayenesi ise göz, korunması kadar genel sağlığımız için de çok önemli. Diyabet, hipertansiyon gibi, kişinin genel sağlığını tehdit eden birçok  hastalığın, ilk teşhisini, göz muayenesi sırasında, uygun tedaviye yönlendirilebiliniyot.
            Katarakt, retinopati, göz tansiyonu gibi, hastalıklara kalıtsal olarak bebeklerde dahi rastlamaktadır. Miyop, hipermetrop, astigmat gibi görme bozuklukları ise bebekler ve çocuklar dahil her yaş grubunda ve çok yaygın olarak görülen göz hastalıklarıdır.
               Hiçbir şikayete yol açmadan,  ilerleyerek beklenmedik görme kayıplarına yol açan göz tansiyonu ve her türlü göz hastalığından korunmak için, düzenli göz muayenesinin yapılması gerekmektedir,
                 Göz, yaşlanma sürecinden en hızlı etkilenen duyu organıdır. Görme duyusu, yaşa bağlı olarak etkilenebileceği gibi, bazı fiziksel ve doğal değişikliklerden de etkilenebilir.  Bunların sonucunda pupil denen ve ışığın retina üzerine düşmesini sağlayan göz bebeği küçülür. Işığa karşı adaptasyon yavaşlar ve loş ışıkta görme zorlukları görülür.
                Yaşa bağlı olarak gelişen bir diğer göz problemi ise katarakttır. Kataraktta, yaşlandıkça ağırlığı ve kalınlığı değişen lensin, uyumluluk yeteneği azalır. Lens etrafında yeni lif tabakaları oluşur. Bu durum, lens çekirdeğini sıkıştırır ve sertleştir. Lens çekirdek proteinlerinin kimyasal olarak değişime uğradığı bu süreçte, lens üzerinde kahverengi ve sarı renklenmeler oluşur.
              Yaşlanmaya bağlı olarak oluşan, görme bozukluklarının toplum üzerinde, en yaygın görülen etkeni katarakttır. Dünya genelinde körlüğe, en sık olarak sebep olan hastalıktır ve tek tedavisi bulanıklaşan lensin operasyon ile çıkarılarak yerine yapay bir mercek takılmasıdır.
              Ev, ofis gibi kapalı alanlarda kullanılan klima ve çeşitli ısıtıcılar havanın nem oranını düşürerek, göz kuruluğuna yol açabiliyor.. Göz kuruluğunun sebeplerinden biri de vücudun susuz kalmasıdır. Günde en az 2 litre su içmeyi ihmal etmemelidir..
               Kalorifer peteklerine asılan suluklar, ıslak havlular, odanın uygun bir köşesine yerleştirilen su kapları, nemlendirici cihazlar gibi, yöntemlerle havadaki nem oranını arttırıılması, göz kuruluğuna faydalı olacaktır.
                Göz kuruluğu, batma, yanma, kızarıklık, kaşıntı, yaşarma, iplik iplik yapışkan bir akıntı, kontak lens kullanmada zorluk  gibi şikayetlere yol açabiliyor.. Herhangi bir şikayetiniz varsa, ihmal etmeden, uzman bir gtın ta kansöz hekimine başvurulmalıdır.
               Dünyayı, görmemizi sağlayan gözler; yaşam boyunca iyi yada kötü ne varsa görür. Varlığı dünyaya bedel yokluğu ise zor bir durum olan, gözlerimizin kıymetini bilmeliyiz ve korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü Göz sağlığı hayatın ta kendisidir.
            Göz sağlığını, korumanın en temel sırrı sağlıklı beslenmedir. Özellikle A ve B2 vitamini içeren besinler, gözlerin sağlığını korumakta ve kalıcı görme kaybı gibi sorunların önüne geçilmesini sağlamaktadır. Sağlıksız beslenme, göz sağlığı için en kritik eylemdir
            Aşırı tuz tüketiminden uzak durulmalı, fastfood tüketimini en aza indirilmeli, hatta hiç tüketmemelisi öneriliyor. Göz sağlığını olumsuz etkileyen faktörler arasında, uzun süre bilgisayar ve telefon kullanımı da yer almaktadır.
             Kontrolsüz gözlük kullanımından, kaçınılması gerekmektedir. Orijinal olmayan ve camı kalitesiz olan gözlükler, zamanla gözlerinizin bozulmasına yol açacaktır. Göz için  hijyen de oldukça önemli bir faktördür.
           Ülkemiz ve Eskişehir’ de, görevini, en iyi şekilde yapan,  göz doktoru isimsiz kahramanlarımız vardır. Bu doktorlarımızdan biri de Yunus Emre Devlet Hastanesi, Göz doktoru, Sayın Uzm Dr. Zihbi ERGÜN ‘ dür.
            Kendisini, geçen hafta ziyaret ettik.  Sade, duru, pak konuşması, hastalara karşı davranışı, güler yüzü, moral vercidir. Hastalarla olan iletişimi, tanı, teşhis ve tedavisi ile de dikkat çeker.
            Sayın Uzm Dr. ERGÜN,  işin ehli doktordur. Ayırım gözetmeksizin, insanları sever. Ne koşulda olursa olsun, karşısına gelen zor durumdaki insanları, sabırla dinler, Anlamaya çalışır. Rahatsızlığını giderrmek için de caba sarfeder.
             Sayın Uzm Dr. ERGÜN, hastalara karşı davranışı, hasta ve yakınları ile olan iletişimi, örnek teşkil edecek niteliktedir. Hastalarının, BİYO-PSİKO- SOSYAL yönden sağlıklarını, en iyi şekilde değerlendiriyor.
              İcraatını, sürekli sorgular, isabetli tanı, teşhis ve tedavisi ile de övgü alıyor, Hastanın,  tedavi ve ameliyat sonrası tedavisinden, kullanacağı ilaca kadar, her aşamayı, usanmadan anlatıyor. Hastalarının durumunu da yakından takip ediyor.
               Sayın Uzm Dr. ERGÜN, hastalarını tedavide, her türlü tıbbi teknolojiden yararlanıyor. En önemlisi de neyi, nasıl, ne kadar sürede yapacağını, risk ve tehlikelerini, yakın, uzak yan etkilerini, başka seçenekler olup olmadığını, sonuçta nelerin meydana geleceğini, yaşamının, bu süreçte nasıl etkileneceğini, tüm ayrıntıları ile anlatıyor.
            Anlatım sırasında hastanın, o andaki ruhsal durumuna da özen gösteriyor.
            Ayrıca Sayın Uzm Dr. ERGÜN, çok iyi bir gözlemcidir. Hasta ve yakınlarını çok iyi dinler. Hastayla, empati kurar.  Her hastaya ve yakınına eşit davranır. Hastaların, rahtsızlığında sorumluluklarını ve yapılabileceklerini, hasta ve yakınları ile sürekli paylaşır.
            Sayın Uzm Dr. Zihni ERGÜN’ü,  kutluyoruz.