4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

HAYIRSEVER İNSANLARIMIZ

  Türk toplumunda, her alanda canla, başla, gece, gündüz demeden çalışan, maddi ve manevi fedakârlıktan da çekinmeyen insanlarımızın, hepsi birer isimsiz kahramandır. Çünkü. Onlar, her türlü olumsuzluklara rağmen, gösterişe kaçmadan, hizmet etmeye ve eserler bırakmaya devam ettiler. Türk insanının, gönlünde yer ettiler. Eserleri var oldukça da yaşayacaklar.


             Hayırsever insanlarımız, kim olduğunu ve nereden geldiğini, hiç akıllarından çıkarmazlar. Geçmişinin, en kıymetli hazine olduğunu da, hep hatırladılar ve hatırlattılar. Verdikleri her sözü tuttarlar.  Onlar için, hayatta en önemli unsurun iktidar ve makam değil, itibar olduğunu da, tavır ve davranışları ve de icraatları ile gösterirler.


             Ülkesini ve yaşadığı kenti severler ve ona hizmet etme yolları ararlar.


             Hayırsever insanlarımızla, ne kadar gurur ve onur duysak azdır. Onlar Eskişehir’de birer isimsiz kahramandır. Kentin de velinimetidir. Bu nedenle de Hayırsever insanlarımızın İsimleri şehrimizde, bazı cadde ve parklara  verilmelidir.


             Onların isimleri yaptıkları eserlerde ve park ve caddelerde, yasadıkça, bu bir eğitim olacak, hayırsever insanlarımızın sayısı, hergeçen gün daha da artacaktır. Çünkü “İLGİ” “DEĞER VERME”  “MOTİVASYON”  ve “SEVGİ”, insan yaşamında, önemli unsurlardır.


             Ayrıca Bakanlar, Milletvekilleri, Vali, Belediye Başkanları, kurum/kuruluş yöneticileri,  hayırsever insanlarımızı, randvusuz kabul etmeli, her önerilerini ve girişimlerini de dikkat almalıdır.
           Eskişehir’de, hayırseverlere gereken değeri vermek zorundadır. Çünkü hayırseverlere değer veren illerin, geldiği seviye ortadadır.
           İşte Kayseri!
           Kayseri hayırseverler sayesinde, pek çok esere sahip oldu.. Nitekim Kayserili İş adamı Sayın Mustafa Çıkrıkçıoğlu" "…Kayseri, devletten bir şey beklememektedir. Kendi kendisinin kalkınmasını yapmıştır. Erciyes, Melikşah, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi ile ilköğretim, lise, sağlık ocağı gibi birçok yapı hayırseverlerimiz tarafından kazandırıldı. O nedenle devletin baba olmadığı şehir, Kayseri’dir. Burada, babalık görevini hayırseverler yapıyor.." sözleri, her kentte ve insanımıza örnek olmalıdır.


            Ayrıca Kayseri’de, son 50 yılda hayırseverler tarafından eğitime, 235 milyon YTL’lik yatırım yapıldı. 1947’den bu yana yapılan yatırımlarda, 2 bin 938 derslikli 240 okul hizmete girdi. Hayırseverler, 45 yılda yaptığı yatırımlarını son 5 yılda ikiye katladı. 2005’den bu yana hayırseverlerin yaptığı katkı 83 milyon YTL’yi buldu.


             Hayırsever insanlarımızı, gerektiği şekilde motive etmek, sahip çıkmak randevusuz kabul etmek, hem hayırsever insanlarımızı, onura edecek, hem de sayılarını daha da artıracak, ve çocuk ve gençlerimiz için de birer örnek olacaklardır.


              Her türlü engele ve ilgisizliği rağmen, karşılıksız yardım yapan, hiçbir kişisel faydayı düşünmeden, sadece destek olmayı ve ülkesini ve Eskişehir’in, refahına, küçük, ya da büyük bir katkı sağlamayı amaçlayan Hayırsever insanlarımızı, ne kadar takdir etsek azdır.                


              Eskişehir’de, hayırseverlerimize, yıl içinde yemek ve ödül verilmeli, vilayet ve belediyelerin, hatta sivil toplum örgütlerinin, önemli etkinliklerine, davet edilmeli, belediyeler tarafında, hayırsever insanlarımızın isimleri, cadde ve sokaklara verilmelidir.


             Ancak geçmiş yıllarda, hayırseverler, Cumhuriyet Balosuna bile, davet edilmiyordu. Oysa Cumhuriyet Resepsiyonuna, ilk davet edilecek insanlar, hayırsever insanlarımız olmalıydı. Çünkü hiçbir menfaat beklemeden, görevleri de olmadığı halde, Cumhuriyet kazanımlarına, parası, gücü ve tüm imkânları ile katkıda bulunuyorlardı.


              Bu durumu, defalarca köşemizde belirterek ve bizzat valilere söyleyerek, hayırseverler insanlarımızı, Cumhuriyet Balosu’ ne davet ettirdik.


                Her türlü olumsuzluğa rağmen, Eskişehir’de, hayırsever insanlarımız dün vardı; bugünde var; gelecekte de olacaktır. Ancak Eskişehir’ de,  hayırsever insanlarımıza, gerekli ilgi ve alaka gösterilmeli ve sürekli de motive edilmeli, baş tacı da yapılmalı, , kendilerine de her türlü kolaylıkta gösterilmelidir.


                 Elbette ülkemizde ve Eskişehir’ de, hayırsever insanlarımıza, değer veren, yönetici ve insanlarımız, dün vardı, bugün de var. Gelecekte de olacaktır.


               Bu insanlarımızdan biri de Emekli Öğretmen  Sayın İbrakim İPEK’ tir.


               Eskişehir’ in, mümtaz hayırseverlerinden, Rahmetli Süleyman ÇAKIR ile ilgili yazmış olduğu kitapla da bugünkü ve gelecek nesillere, örnek olacak, bir hayırseveri tanıtırken, hayıseverlerin çoğalmasına da vesile olacaktır.


             Nitekim Eskişehir’in, hayırsever insanlarından olan,  Sayın Tayfur BAYAR, Rahmetli Süleyman ÇAKIR’ ı, örnek alarak, Eskişehir’ e, bir okul, bir huzur evi kazandırdı ve her alanda yaptığı yardımlarla da dikkat çekiyor.


              Eskişehir’  de unutulan ancak unutulmayacak kadar da eser bırakan, Rahmetli Süleyman ÇAKIR, 1889 yılında doğdu. 1971 yılında 82 yaşında vefat etti. Bu yaşam süresice, Eskişehir ve İstanbul’da, hatta kutsal topraklarda birçok eser bıraktı..


             Rahmetli Süleyman ÇAKIR,  “İbadet ağaç altında da yapılır fakat eğitim bina ister” düşüncesini, sözde bırkmamış, eğitim dostu örnek bir hayırsver olarak, Karapınar Köyü İlkokulu, Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi ve Süleyman Çakır Kız Öğretmen Okulu yaptırdı.


              Ayrıca Rahmetli Süleyman ÇAKIR,  Eski Devlet Hastanesi, Çarşı Camii, Süleyman Çakır Huzurevi, DDY Hastanesi Arsası(Zübeyde hanım fizik tedavi merkezi),  İstanbul Erenköyde, 100 yataklı Verem Savaş Hastanesi, yine İstanbul’da Nuru Osmaniye Medresesi Restorasyonu, Horhor Camii ve Çeşmesinin Restorasyonu(İstanbul), ayrıca Kutsal Topraklarda, Hacılar için Mekke’de Harem-i Şerif yakınlarında abdest alma yerleri yaptırdı.


              Ruhu şad mekânı Cennet olsun…


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi