Evrende ve toplumda,  iz bırakmak, kolay değildir. Kişi/kişilerin, iz bırakabilmesi için, her şeyden önce, o milletin evladı olduğu hissetmesi, Evreni, ülkesini, doğayı ve insanları sevmesi, maddi ve manevi fedakârlıkta bulunması gerekir.

            İz bırakan insanlar, görev yaptığı kurum/kuruluşları, STK’ ları, layıkıyla temsil ederler, yaşantısı, davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile de örnek olurlar.

             Toplumun, olmazsa olmaz değerlerinden, asla taviz vermezler. İcraatlarında, "POLİTİK" ve "ELİT" güçlere yer yoktur. Binlerce insandan, sorumlu olduğunu bilip, ona göre düşünür. Konuşmalarında, ölçü sahibi olurlar. Sözünün eri, başı dik, alnı açık, gözü pek, insan olarakta, insanlarımıza örnek olurlar.

             Bu insanlarımızdan biri de 20 Ocak 2020 tarikinde,  97 yaşında ebediyete intikal eden, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma (TEMA) Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Rahmetli Hayrettin KARACA’ dır.

              Aslında Rahmetli Hayrettin KARACA, bir iş adamıdır. Kendisi, TEMA vakfını, kurarak tanıtmıştır. 1922 yılında, Balıkesir’de dünyaya gelmiştir. Türkiye’nin, ileri gelen sanayicilerinden birisidir. Çevreye olan ilgisi ve merakı ile birlikte, TEMA vakfının kuruculuğunu yapmıştır.

          Ülke, insan ve doğa sevdalısı, Rahmetli Hayretin KARACA’yı, bir etkinlikte tanımış, yalova daki evinde, bir gurup tema gönüllüsü ile birlikte ziyaret etmiş, Ali Numan Kıraç Tarım Konferansı’nda, Basın ödülümü de onun ellerinden alma hazzını da yaşamıştım.

           TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Toprak Dede,  Rahmetli Hayrettin KARACA’ yı,  Eskişeihr Vali Yardımcılarından Sayın Dr. Ömer Faruk GÜNAY, Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlerinde Hülya Çopuroğlu,TEMA Vakfı Eskişehir İl Temsilcilerinden, Sayın Halil GÜNGÖR ve ekibi ile birlikte, Yalova’da evinde, ziyaret etmiştik.    

             Dikkat ettik. Her sözünde, “Ana vatan”,” Anadolu kültürü” ve “doğa” sözcüklerin, dilinde düşürmemişti.   Ziyarette, Sayın KARACA ile yapılan her sohbette  “BEN” diyenlere, ben değil “BİZ” diyerek ikaz etti. Bu felsefesi ile de TEMA gönüllülerine, ülke insanımıza, hatta dünya insanına örnek oldu.

             Rahmetli KARACA, yıllarca, her türlü gelişme ve üretimin, etkili çevresel koruma ile birlikte olacağına inandı ve halkı da inandırmak için de yıllarca mücadele etti. Erozyon ile her türlü, fedakârlığı yaparak, mücadele verdi.

             Özelikle de atalarımızın ve torunlarımızın, emaneti olan toprakları, korunması için, her platformu kullandı ve hiçbir fedakârlıktan da kaçınmadı. Doğa ve özellikle de “EROZYONLA” ilgili, mücadelesi ile de rehberlik yaptı.

          Birleşmiş Milletler, TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Rhmetli Hayrettin Karaca’yı, BM Sekretaryası tarafından belirlenen jüri, 2013 yılında 30 ülkeden, 47 adayın arasından Hayrettin Karaca’yı seçerek, “Orman Kahramanı” ödülüne layık buldu.     

             Rahmetli Hayrettin Karaca, ödülünü, İstanbul’da 197 ülkenin, katılımıyla yapılmakta olan BM 10. Orman Forumu kapsamında,  düzenlenen törende aldı

                Orman Kahramanı, Rahmetli Hayrettin KARACA, İsveçli Doğru Yaşam Ödülü Vakfı tarafından verilen ve Alternatif Nobel Ödülü kabul edilen, “Doğru Yaşam Onur Ödülü” alarak, ülkemizi ve doğa koruma mücadelesi veren çevrecileri gururlandırmıştı.

              Rahmetli Hayrettin KARACA, Türkiye’deki 5 üniversiteden, (Ege Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, ODTÜ, Anadolu Üniversitesi) fahri doktora unvanı aldı.    

             Ayrıca Rahmetli KARACA ’nın, ulusal ve uluslararası alanda, çok sayıda ödülü bulunmaktadır.

              Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Rahmetli KARCA’nın, gösterdiği ilkelerde, yıllaradır, ülkemizde, erozyonla mücadele, toprak örtüsü, özellikle de toprağın korunması ve ağaçlandırılmasının önemi hakkında, kamuoyunu bilinçlendirme ve eğitimi için, ciddi çaba gösterdi.. 

               TEMA, ülkemizde, ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek yanında,  Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin, milli politikaların oluşturulmasına yardımcı oldu.

             Rahmetli KARACA’ yı,  sözcüklerle anlatmak güçtür. O yaşamı boyunca, toprağına sıkı sıkıya, sevgiyle tutunmuş. Ayaklarının altından, kayıp giden, her toprak zerresiyle içine, ateşler düşmüştür.

             Yıllarca da devlet adamlarına, şehirliye, köylüye Türkiye’nin, erozyon sorununu, ve kaybettiğimiz toprağı anlatmış. Tüm insanları, toprağı kurtarmaya çağırmıştır.

              Rahmetli KARACA, doğruluk, dürüstlük, cesaret, fedakârlık, yardımseverlik, sorumluluk, vefa, sabır, azim, hak ve hukuk, vatan ve doğa sevgisi gibi, çeşitli vasıfları ve ideal karakteri ile yaşamımızda, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde yer bulmak zorundadır.

               Çünkü ülkemizdeki, Rahmetli Karaca gibi mümtaz şahsiyetler, insanlık, özellikle de çocuk ve gençlerimiz için, somut birer örnektir.
             Nitekim Hanoover Üniversitesi’nden, Ekoloji profesörü Franz H. Meyer Hayrettin KARACA’ dan, "Şimdiye kadar, hiç böylesine kişisel çıkar gütmeden, kendini, insanlığın yararına çalışmaya adamış, birine rastlamadım."demiştir.

               Rahmetli KARACA, gerçeğin adamıdır. Nerde, ne yaptı, neye karar verdi ise daima en iyisini yapmış, en hayırlısına da karar vermiştir.

              Rahmetli KARACA, ebediyet intikal etti ama doğa, erozyon ve ağaçla ilgili her etkinlikte anılacak ve hatırlanacaktır. Çünkü mümtaz kişiler, öldükten sonra, yeniden doğarlar.

               Ruhu Şad Mekanı Cennet Olsun….