Akşehir’ de is 5-10 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen NASREDDİN HOCA DOĞUM ŞENLİKLERİ,  bu yıl Korona Virüs nedeniyle, kısıtlı olarak yapılacak Akşehir’ deki şenliklerde Temsili Hocalık görevini ünlü sanatçı ve sunucu Şoray Uzun üstlenirken, etkinlikler Sosyal Mesafe Kurallarına dikkat edilerek gerçekleştirilecek.

            Sivrihisar Uluslararası Nasreddin Hoca Kültür Ve Sanat Festivali ise  25-27  Haziran  2021tarihlerinde yapılacaktır.
           Her iki ilçemizde, yapılan etkinlikler, genelikle de şenliğe yöneliktir. Oysa Japon Halk Bilimcisi MİKSİKO KOJİMA’ ya göre, Nasreddin Hoca, bir "DÜŞÜNÜR", "HALK FİLOZOFU", "SOSYOLOĞ" , "MÜDERRİS" , "HUKUKÇU" ve TASAVVUFÇU" dur. Bu nedenle de Nasreddin hoca etkinlikleri, bu tespitlere yönelik olmalıdır.  

           Nitekim Martin Luther King, “ Her insan meyvesi ile tanınır.” demiştir.
           Japon Halk Bilimcisi MİKSİKO KOJİMA, Nasreddin hoca’yı, tanımayı tesadüflere ve kulaktan duyma sözlere bırakmadı. Üç yıl, Türkçe öğrendi. Daha sonrada, Nasreddin Hoca’ yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı.

            Hatta hangi fıkraların, Nasreddin Hoca’ya, ait olup olmadığını bilecek kadar da onu tanıdı.
              Elde ettiği bilgilerle, Japonya’da, Nasreddin Hoca günleri düzenledi. Gelen davetleri karşılamakta da büyük güçlük çekti. Nasreddin Hoca’yı da Japon halkına sevdirdi. 
,

               Tokyo Metropolitan Müzesi’nde, 2003 Türkiye Yılı nedeniyle açılan, `Türkiye`de Üç Büyük Medeniyet" sergisi çerçevesinde, düzenlenen, “Nasreddin Hoca" konulu konferans, büyük ilgi görmüştü.

            Bayan MİTSİKO KOJİMA’ nın, Naseddin Hoca ve Türk kültürü hakkında verdiği konferans, müze ziyaretçilerinin, büyük ilgi gösterdiği etkinliklerin başında geldi.             
               MİTSUKO KOJİMA ile yapmış olduğumuz sohbetlerde, pek çok fıkranın, Nasreddin Hoca’ ya ait olmadığını söyledikten sonra, " Kişi fıkra söylemiş, tutulabilmesi içinde Nasreddin Hoca’ ya mal etmiş" dedi.
             MİTSUKO KOJİMA’ ya göre, Nasreddin Anadolu halkının yaşama biçimini, güldürü öğesini, alay ve eğlenme türünü, övgü ve yergi becerisi ile  dile getirmiştir. O’ nunla ilgili gülmeceleri oluşturan öğelerin odağında, sevgi, yergi, övgü, var
             Matsuko Kojima’ nın, tespit ettiği, bu öğeler, Anadolu insanının, belli olaylar karşısındaki tutumun yansıtan, düşünce ürünlerini oluşturur. Nasreddin Hoca, halkın duygularını yansıtan, bir gülmece odağı olarak ortaya çıkarılır. Halk, yılladır Nasreddin Hoca’nın dilinde ve düşüncelerinde kendi düşüncesini buldu ve sesini duyurdu. Yaratıkları fıkraları, Nasreddin Hoca’ya mal etmeleri de bundandır. 

            Matsuko Kojima, Türk kültürü ve Nasrettin Hoca’dan çok etkilendi. Türk ve japon halkının, birbirini tanımaları için de   Adalet İlkokulu’ nda, görevli olduğu yıllarda, Japonya’ dan , "KUKİZAKİ DAİNİ SHOGAKKO "ve " TAKEZONE HİGASHİ ELEMANTARY SCHOOL" adlı, iki kardeş okul sağlamıştı. Bu sayede, Japon kültürünü ve eğitim sistemini de yakından takip etme fırsatı bulmuştuk.   

           Nasreddin Hoca, Yunus Emre ve Mevlana gibi, insanlarımız,  evrensel kimlik taşırlar. Bu nedenle de her yere giderler, her yere yerleşirler ve her yerde yaşama imkânı bulurlar. Bu gelişmeler, Nasreddin Hoca ve Yunus Emre gibi, insanlarımızın, ne kadar müstesna insanlar olduğunun da tescilidir.

             Yıllardır, Nasreddin Hoca ve Yunusemre ile ilgili toplantı, sempozyum ve etkinliklerine katılıyoruz. Ancak her iki düşünürümüzün, etkinlikleri genellikle de eğlence ve şenliğe yönelik olup, yerel bazla da sınırlıdır.

              Şu bir gerçek ki Sivil otorite, Nasreddin Hoca ve Yunusemre gibi değerlere, Eskişehir’de,  yeteri kadar sahip çıkmadı. Etkinlikler, bilimsel kulvarda yeteri kadar, ele alınmadığı gibi, Nasreddin Hoca ve Yunusemre’ nin, gerçek kimlikleri ile tanınması içinde, yeteri kadar gayret ve caba da gösterilmedi.

             Eskişehir’ de Nasreddin Hoca ve Yunusemre ile ilgili etkinliklere, kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlar, sahip çıkmak ve  ulusal ve evrensel mercekten bakmak zorundadır.

            Çünkü Yunus Emre ve Nasreddin Hoca, evrensel kimliğide sahiptir.

             Nitekim UNESCO, 1971 yılı sonu ile 1972 yılında (Ölümünün 650. yıldönümü dolayısıyla)Yunus Emre anıldı. Bu anma, hem 1971 – 1972’de, hem de 1991’de sürdürülmüştü.  

              UNESCO 2020-2021 yılarında da Yunus Emre Anma ve Kutlama programları yapıyor. Ancak doğduğu kent olan Eskişehir’ de, ciddi bir proğram yok.

           Eskişehir, Yunus Emre ve Nasreddin Hoca ile ilgili etkinliklerde Strateji, her iki düşünürümüze,  yerel, ulusal ve   ’Uluslararası pespektiften,  “TANIMAK “ ve ,“TANITMAK” olmalıdır. Çünkü her iki düşünürümüz de yerel,  ulusal ve dünya barışına da katkıda bulunacak, misyon ve vizyona sahiptir.

              Eskişehir’ de, YUNUS EMRE KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFI, her iki düşünürümüzle ilgili, etkinlikleri düzenleyebilir. Çünkü Vakfın, amaçları arasında, Türklüğe mal olmuş, fikir sanat ve bilim adamlarını tanıtmak, fikir ve düşüncelerini kalıcılığını sağlamak için, anma törenleri, festival şenlik ve sanat gösterileri ile yurt içi ve dışında, bu konularda geziler düzenlemek, yurt dışından bilim adamı araştırmacı ve topluluklar davet etmek gibi görevleri de var.

             Yunus Emre ve Nasreddin Hoca’ yı, yerel, ulusal ve uluslararası alanda tanıtmada öncelikl görev, doğdukları topraklar olan, Eskişehir’e, düşmektedir. Bu nedenle de her iki düşünürümüzün, tanıtılması için, Eskişehir’ deki her kesim, imkânları öçüsünde, katkıda bulunmalıdır.

             Çünkü halkımız, özellikle de çocuk ve gençlerimiz, hatta dünya için, Yunus Emre ve Nasreddin Hoca,  gibi insanlarımız, her yönleri ile somut birer örnektir.