4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

İŞSİZLİK VE KALİFİKASYON

             Cumhurbaşkanı, Sayın ERDOĞAN, gençlerle söyleşide “. İş, nereye geliyor garanti noktası da... Kalifikasyona, geliyor ve kalite kalifikasyon noktasında, kendini ispatlıyorsa bir genç, iş bulur” sözlari dikkat çekti.


             Gençlerden, istenen Kalifikasyon, Fransızca dilinden, Türkçe’mize geçmiştir


Kalifikasyon, niteliklilik, nitelikli olma, durumu anlamına gelmektedir. TDK sözlüğündeki karşılığı ise “Niteliklilik” tir.


              Elbette günümüzde beklentiler, giderek nicelikten niteliğe doğru, bir yönelim göstermektedir. Bu beklentileri karşılamanın yanında,  gençlerin kalifikasyon noktasında kendini ispatlıyabilmesi içinde,  en etkili yolu da “etkili ve nitelikli eğitim”dir..


              O nedenle de  gençlerin, kalifikasyon noktasında, kendini ispatlayabilmesi için de  siyasi iktidarlara da önemli görevler düşmektedir, Nitekim  Bir okuyucumüz,  “ …. Gerçekten de işsizliği sorumlusu, çocularımız değildir. Eğitim sistemini ve meslek liselerini ya-boz tahtasına dönüştüren, çok partili dönemdeki siyasi otoritedir. AKP iktidarı döneminde,  17 yılda, 14 kez eğitim sistemi ve 7 kez de milli eğitim bakanı değiştirildi. ” diyerek, bazı görüşlerini de bizimle paylaşmıştı.


                Çok partili dönemde, yaz_boz tahtasına dönüştüğü, bir eğitim sisteminde,  gençlerimiz, kalifikasyon noktasında, kendini ispatlıyabilir mi?


              Ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Şubat ayı İş Gücü İstatistiklerine göre, Türkiye genelinde, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde, işsiz sayısı 2021 yılı Şubat ayında, bir önceki aya göre, 250 bin kişi artarak 4 milyon 236 bin kişi oldu.


              İşsizlik oranı ise 0,7 puanlık artış ile yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşti.


             CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Sayın   Erdoğan Toprak’ a göre de gerçek işsiz sayısı 11 milyonun üzerindedir.. İşsizlik oranı da yüzde 28-30 arasındadır.


               Adana Büyükşehir Belediyesi, operatör şoför, ağır vasıta şoförü, büro elemanı ve park bahçelerde görevlendirmek için, 200 eleman alımı için ilan verdi. İşe alınacak olan 200 eleman için, 52 bin kişinin başvurduğu bildirildi.


             200 eleman için, başvuran 52 bin kişiinin, yüzde 90’ını da üniversite mezunları oluşturuyor.


          Elbette bu tablonun, en büyük nedeni, ülkemizde işgücü planlamasını olmayışı yanında, gelişmiş ülkelere olduğu gibi,  teknolojiyi üretebilecek ve kullanabilecek, gerekli insan gücünün istenen, nitelik ve nicelikte yetiştirecek, eğitim sisteminin olmayışıdır.


             İşgücü planlaması ise  doğru sayıda kişiyi, doğru zamanda, doğru işlerde, doğru beceri, tecrübe ve yeteneklerle işe almaya yöneliktirBu da hangi becerilere ihtiyaç duyulduğunu analizler sonu tespit edilir.


            Çünkü çalışanların,  doğru becerilere sahip olduğundan ve doğru işlerde olduğundan emin olunması için, planlamaya ihtiyaç vardır.


              Ayrıca iş gücü planlaması, tek başına yeterli değildir.  İşletmelerle yapılacak işbirliği yanında, mesleki eğitim yapan okullarda, bina, atölye, laboratuarın yeterli alan, ders araç-gereç ve iç donanımlarının üst seviyede eksiksiz bir şekilde olmalıdır.


             Öğretim elemanları da,  bilgi ve becerileri, yeterli ve ilgili meslek alanında çağın gelişimini takip edip, kendisini devamlı yenileyebilecek nitelikte olmalıdır.


              Ayrıca işletmelerin kullandığı, üretim teknolojisi de işletmeye gereken insan sayısının belirlenmesi üzerinde etkilidir. Küçük parti sipariş veya seri üretim tekniklerini kullanan işletmelerde, emek ve kol işçiliğine dayalı işgücü ile tüm üretim faaliyetlerinin robotlarla yapıldığı işletmelerde farklı sayılarda çalışan ihtiyacı bulunur.


             Ülkemizde, yapılan araştırmalara göre,  yetersiz eğitim sistemi, mezun sayısının fazlalığı, mevcut ekonomik kriz ortamı,  askerlik, deneyim gibi ağır işe alma koşulları-istihdam alanı azlığı ve işyeri sayısının yetersizliği,  önmeli sebebler arasındadır.


            Yeni üniversitelerin açılması çözüm değildir. Bu nedenle de ilgililer, üniversite sisteminin ve işsizlik sorunlarının, masaya yatırarak, istihdam olanaklarını da göz önünde bulundurarak, yeni politikalar üretmek ve çözüm önerileri sunmak zorundadır.


              Ülkemizde, mesleki eğitim, işgücünün hareketliliği sağlanmalı ve çalışma koşullarının esnekleştirilerek, üretim ve yatırım teşvik edilmelidir. Her coğrafi bölgenin özellikleri dikkate alınarak, bölgesel kalkınmanın, planlanması ve yatırımı teşvik edici bölgesel önlemler alınmalıdır.


             İstihdam, “üretim faktörleri olan emek, sermaye, girişimci ve doğal kaynakların optimal kullanılarak üretim sürecine katılmasını” ifade etmektedir. O nedenle de üretim yapan her sektör teşvik edilmeli ve destek görmelidir.


            Ülkemizde, işgücü piyasasında, ihtiyaç duyulan alanlarda, nitelikli işgücünün yetiştirilebilmesi, mesleki okullara gitmesi yönlendirilmeli ve özendirilmelidir.


            Özellklede işsizliği çözmek ve üretimi artırmak için, “Köy Enstitüleri” modeli günümüze uyarlanarak, hayata geçirilmelidir. Nitekim COVİD-19 ve açlık korkusuyla, Köy Enstitüleri de dünyanın, yeni umudu oldu. ABD, Hindistan, Venezuela, Kore, gibi, 100’ün üzerinde ülke "Atatürk Modeli" diye tüketimden, üretim toplumuna geçiş için, köy enstitülerini örnek alan uygulamalara başladılar.


              İşsizliğin çözümü, üretim ve yatırım yanında, kaliteli eğitimle de eşdeğerdir. Çünkü Eğitim sürecinin, en önemli boyutu, kalitedir. Eğitim kalitesi ise eğitime tabi tutulmuş kişilerin, ilgili bilgi, beceri ve davranışlarıyla, toplumun ihtiyaç ve isteklerine, beklenen düzeyde ve derecede cevap verebilmeleri olgusudur.


             Ükemizde, işsizliğe çözüm bulunmak isteniyorsa, öncelikle işgücü planlaması yapılmalı, bölgesel üretim ve yatırımlar teşvik edilmeldir.Her dereceli okulda, kaliteli, nitelikli ve uygulamalı eğitim yapılmalı, en önemlisi de eğitim sistemleri de sürekli,  kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde, gündemde tutulmalıdır.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi