4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KAHVE BAHANE TARİHİ ŞAHANE

Perşembe günü, sanat, meslek, kişisel gelişim ve bilişsel alanlarda, her yaşta kadınlarımıza, ücretsiz kurslar düzenleyen, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ESMEK tarafından, düzenlenen, "Kahve Bahane Tarihi Şahane" adlı söyleşinde, Sayın Tolunay SANDIKÇIOĞLU, Taşbaşı Kültür Merkezi'nde, " kahvenin tarihi yolculuğu ve Türklerin kahve ile tanışmasını, katılımcılarla paylaştı.
Konferansa, geniş bir katılım vardı. Bu tablo, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN ve Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Dt. Ahmet ATAÇ' ın, kadınlara yönelik, sosyal ve kültürel projelerinin, bir sonucudur. Bu projeler arttıkça, kadınların birlikteliği daha da artacak, Türk kadını, her alanda söz sahibi olacaktır.
Aslında kadınlara yönelik, bu tür projeler, diğer yatırım projeleri kadar önemlidir. Anakent ve Tepebaşı belediyeleri, açtıkları kurslarla, makine nakısı, kurdele nakısı, giyim, mefruşat, bez bebek, örgü, takı, spor, hediyelik eşya, keçe, resim, kaligrafi, ahşap boyama, boyutlu boyama, cam boyama v.b. dallarda, başarılı oldular
Sanatçılar, hayatta, ilgilendikleri işi, yalnız zevki için yapan, hevesli, meraklı kişilerdir. Kadınlarımızın ve ESMEK' in, açtığı kurslarda ve sergilerinde, bu duruma sürekli tanık olduk. Özellikle de kadınların, yapmış oldukları, el sanatlarını, hayranlıkla izliyoruz. Ayrıca bu kurslar, kent turizmine, hem de aile ekonomisine, ciddi katkıda bulunurken, kurslara katılan bayanlarda, sanat sahibi oluyorlar.
Elbette bu başarı da, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı, Sayın Didem AYDINMAKİNA ve ekibinin payı da büyüktür. Sayın AYDINMAKİNA, icraatını, sürekli değerlendiriyor ve sorguluyor. Teknik konularda, cümlelerini özenle kuruyor. Sorumlu olduğu, her birim hakkında, oldukça da donanımlı, hazırlıklı ve bilinçlidir.
Sayın AYDINMAKİNE, kişi/kişiler ve kitlelerle, dürüst ve sağlam bağlar kurup, bunu daha da geliştirerek, onları olumlu inanç ve eylemlere yöneltmesi, özellikle de önerilerini değerlendirerek, açılan kurslarla, karşılıklı yarar sağlayan ilişkileri, sürdürme yolundaki planlı çalışmaları kapsayan faaliyetleri, sürekli gündemde tutuyor.
Büyükşehir Belediyesi, Sosyal Hizmetler Daire Başkalığına bağlı ESMEK tarafından, düzenlenen, "Kahve Bahane Tarihi Şahane" adlı konferansta, Sayın Tolunay SANDIKÇIOĞLU, kahvenin tarihi süreci üzerinde durdu
Sayın SANDIKÇIOĞLU, konuya hâkimiyeti, sade, duru, pak konuşması ve konuya yatkınlığı ve yakınlığı ile dikkat çekti.
Sayın SANDIKÇIOĞLU, "...Kahvenin uyarıcı etkilerinin keşfedilmesi hakkında birçok efsane olduğunu, ancak Etiyopya'daki bir keçi çobanını, keçilerinin bazı yemişleri yediklerinde, daha canlı hareket ettiğini fark etmesi ile kahvenin keşfedildiğini söyledi.
Zaman içinde, keşişler, meyveyi dener. Ancak acı tadını beğenmediklerinden hepsini ateşe atarlar. Kısa süre sonra, lezzetli hoş koku burun deliklerine dolar. Keşişler, çok meraklanırlar ve kavrulmuş meyvelerden, bir içecek demlerler, demledikleri, kahve bütün gece ayık kalmalarına yardımcı olur.
Kahve içme kültürü, 11. yüzyıla kadar gider. Bu tarihte, kahve ilk kez asıl vatanı olan Etiyopya'dan Arabistan'a ihraç edilmiştir. Persler, bu yeni "İslam şarabının" canlandırıcı etkisiyle cezp edilirler, çünkü gerçek şarap Müslümanlar için, kesinlikle yasaktır. "Kahve" kelimesi eski Arapçada "qahwah" kelimesinden gelmektedir
15. yüzyılın, ikinci yarısında, kahve, Mekke ve Medine'den Arabistan Krallığına yayılır ve buradan da 1510 yılında, Mısır'a geçer. 16. yüzyılın ilk yarısında, Osmanlı İmparatorluğu ile tanışır. Avrupa ise kahve ile Türklerin, 1683 yılında, Viyana kuşatmasını kaldırmak zorunda kaldıklarında arkalarında, 500 çuval kahve bırakması ile tanışır. Girişimci bir Polonyalı da şehirdeki, ilk kahvehaneyi açar.
Türk kahvesinin, Avrupa'da tanınmasını sağlayan, bir diğer olay ise diplomatik bir girişimdi. 1669'da Osmanlı Sefiri Hoşsohbet Nüktedan Süleyman Ağa, Süleyman Ağa'nın Paris'te, 20 kişilik maiyeti ile kaldığı sırada, Türk kahvesini, Paris sosyetesine ikram ediliyor. Ağa Paris'ten ayrılırken, kahvecisi Paris'te kalır ve bir kahvehane açar.
Kahve sohbetlerinin, bir diğer hoş yanı ise faldır. İçim sonrası, fala bakan kişi tarafından yorumlanarak, fincanın sahibinin geleceği hakkında, kehanetlerde bulunulur Kahve falını, diğer fallardan ayıran özellik, hep iyi dileklerle bakılmasıdır. Ayrıca "Bir Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Vardır." atasözü karşısında, kahve hakkında, daha ne söylenebilir ki?
Konferansa katılanların, tamamı kadınlardan oluşması, Türk kadınının, birlik ve beraberliği açısından, umut vericidir. Türk kadını, her aldan görev almalı, her türlü imkânda kendilerine sağlanmalıdır. Çünkü Türk kadını, oldukça donanımlı, hazırlıklı; bilinçli ve kadın olarak, her göreve taliptir.
Sayın AYDINMAKİNA ve SANDIKÇIOĞLU' nu kutluyoruz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi