4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KÖYLÜ ZOR DURUMDA

Büyük Önder ATATÜRK ,”Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış ve lâyık olan köylüdür.” Demiştir.
             Çok partili dönemde bu gerçeği bilen ve her gelen siyasi iktidar da  “Kalkınma Köyden başlayacaktır” ifadesini kullandı. Ancak hiçbir siyasi iktidar, bu vaadini yerine getiremedi. Hatta bu vaat entelektüel çevrelerce yadırgandı ama aynı çevreler,”Serbest Pazar Ekonomisini” öne sürerek, tarımın desteklenmesini söylediler.
               Ayrıca Türkiye’de, köylüyü destekleme girişimleri devede kula oldu. Çünkü batı ülkelerinde çiftçinin genel nüfusa oranı %5-6 arasındadır. Bizde ise bu oran, %40’ın üstündedir.
             AB çiftçi nüfusu, aktif nüfusun %5’i olurken, bütçesinin yaklaşık %40-45’ini Tarım Bütçesi oluşturmaktadır. AB’nin 2003 reformu ile birlikte, kırsal kalkınma desteklerinin payı artırılmaya başlanmıştır.
             Yani AB’de bütçesinin yarıya yakın kısmı, tarım kesiminin desteklenmesine ayrılmıştır.  Buna rağmen de, AB bu desteklemeyi yetersiz görmektedir.
                 Türkiye’de ise destekleme oranları, her geçen yıl azalıyor. Tarın sektöründe, girdi fiyatları yükselirken, mahsullere verilen taban fiyatlarda ciddi düşmeler var. 1980’li yıllardan itibaren, yanlış ve haksız tarım politikaları, yanında tarım ürünlerinin ithalatının serbest bırakılması da kötü gidişin tuzu biberi oldu.
              Bu olumsuz gelişmelr sonucunda, Son 17 yılda çiftçimiz, Trakya’nın 2 katı büyüklüğündeki 34 milyon dönüm alanı araziyi ekmekten vazgeçti. Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki çiftçi sayısı 2,8 milyondan, 2,1 milyona düştü.
                 Geçmiş yıllarda, tarım ürünleri açısından, kendi kendine yeterli yedi ülkeden biri olan Türkiye, Bugün, siyasi otoritenin hataları nedeniyle, tarım ürünleri ithal eden bir ülke haline getirildi.
               Elbette Eskişehir’de, Türkiye’deki tarım politikalarından etkilenmektedir. Özellikle de hububat ve pancara verilen taban fiyatlar, Pancara kota uygulaması, Eskişehir çiftçisini sürekli mağdur etti.
             İyi Parti Sivrihisa İlçe Başkanı Sayın TOPTAŞ,  TürkŞeker’in 2022 ürünü şeker pancarı alım fiyatını 16 polar için ton başına 800 lira olarak açıklaması çiftçimizi bir kez daha hüsrana uğrattı. Yapılan açıklamalara göre, 2022 yılı Pancar alım fiyatı, 50 TL olan posa bedeli ve 25 TL olan kota tamamlama primi ile birlikte ton başına toplan 875 lira olacağını kamuoyu ile paylaştı. 
        Oysa Sayın TOPTAŞ, Pancar, maliyeti belirleyen gübre, akaryakıt, elektrik, su, ilaç ve işçilik girdilerinde yüzde 100’den yüzde 400’lere varan oranlarda artışlar meydana gelmesi nedeniyle çiftçimizin 16 polar pancar için ton başına 1.200 TL olan beklentisi, olduğunu da kamuoyu ile paylaştı.
            Aslında çiftçinin beklentsisnin gerçekleştirilmemesi yadırganmamalıdır. Çünkü Eskişehir tarımı, iki temel ürüne dayanmaktadır. Hububat ve  şeker pancarı. Bu iki temel ürün de, siyasi otoritesinin ”HALKIN EKMEĞİ” bakış açısıyla, sürekli fiyat baskısı altında tutulmuş, İki ürün de, uluslararası pazarlara, açık olmadığı için de kaynak yaratamamıştır.
                 Şu bir gerçek ki, hububat ve pancara, Ankara’da taban fiyat verilmektedir. Ankara daki taban fiyatı belirleyicisi siyasi irade ise siyasi geleceğini ve çıkarını düşünerek,  halka ucuz ekmek ve şeker yedirebilmek için, maliyet ve fiyat ilişkisini hiç dikkate almaksızın, Eskişehir’deki iki temel ürünün fiyatını, sürekli baskı altında tuttu ve Eskişehir çiftçisini de sürekli mağdur etti.
               Ayrıca Sayın TOPTAŞ, “Pancar üretimi Sivrihisar ekonomisi , büyük kaynaktır. Ancak, son yıllarda girdi maliyetlerini karşılamayan pancar ekicisi, TürkŞeker’in açıkladığı pancar alım fiyatları nedeniyle pancar ekiminden kaçar olmuştur..” Demiştir.
                 Diğer yandan, Eskişehir’ le ilgili istatistikler, revize edilmeli, güncelleştirilerek  tarımsal veri tabanı oluşturulmalıdır. Eskişehir’ e, uygun yetiştirilebilecek ürünlerin, tespiti için Agro- Ekolojik zonlar belirlenmeli, Ağro – ekolojik zon çalışması ile de, entegre olarak üretim planlaması yapılmalıdır.
               Eskişehir’de, tarımsal sorunların çözümü için, çiftçilerin örgütlenmesi şarttır. İldeki kooperatifçilik, üretici birlikleri,  tarımla ilgili meslek kuruluşları, harekete geçirilmelidir.   Çünkü çiftçi ile ilgili alanlarda,  siyasi otorite kadar, çiftçiye yönelik sivil toplum örgütlerinin, özellikle de Ziraat odalarının da sorumluluğu vardır.
              Geçmişte AKP, Eskişehir Milletvekili Sayın Murat Mercan’la yaptığımız bir görüşmede, kendisine meslek odalarının, bu durumunu aktardık ve yapılması gerekenleri, detaylı bir şekilde anlattık. Bu sorunun çözümü için de, TBMM bazında, çözüm bulunmasını istedik. Ancak bugüne kadar da önerilerimiz doğrultusunda, bir gelişme göremedik.              
            Sonuçta da Sayın TOPTAŞ’ ın söylediği gibi tarımda yapılan yanlış uygulamalar sonucunda Türk tarımı, gün geçtikçe zor günler geçirmekte, üreticilerimiz kazanç sağlayamadığı için de köyünü ve toprağını terk etmekte olup, ülke hızla dışa bağımlı hale gelmektedir.
             Yıllardır, ülkemiz ve Eskişehir’de, Türk çifçisine sadece nüfusu doyuracak bir kesim  olarak  görüldü.. Oysa tarım ürünleri ile küresel ve ulusal pazarlarda, rekabet edilmeli,  Bunu sağlamak içinde,  tarımı sanayinin motoru haline getirmeli, dünyadaki tarımlal ilgili gelişmeler yakından takip edilerek, tarıma kazandırılmalıdır.
              Ülkemizin,  nüfusunun beslenmesini sağlayan, milli gelire ve istihdama katkı sağlayan, sanayimizin hammadde ihtiyacını karşılayan,  İhracata doğrudan ve dolaylı katkıda bulunan, Tarım sektörüne sahip çıkılmalı, AB’ de olduğu gibi tarıma da ciddi destek verilmeldir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi