Mesleki eğitim, Avrupa ve Türkiye'de vasıflı eleman yetiştirmede en büyük rolü oynar. Meslek liselerinin genel amaçları, iş yerlerinin çeşitli alanlarda ihtiyaç duyduğu ara elemanları yetiştirmektir.

          Mesleki okuların sayısının artırılarak, gençlerin mesleki teknik eğitime yönlendirilmesi gerekir. Böylelikle nitelikli işgücünün, ekonomiye kazandırılması sağlanmış olur. Nitelikli mesleki teknik eğitim alan gençlerimize de istihdam sağlanmış olur.

              ülkemizde, 5 milyon 513 bin 731 öğrenci de lise de eğitim görüyor. Lisede eğitim görenlerin, 2 milyon 912 bin 93'ü genel, 1 milyon 967 bin 232'si mesleki ve teknik, 634 bin 406'sı ise din öğretiminde, eğitim görüyor.

             Ancak anadolu liselerinin, adrese dayalı yerleşecek öğrencilerin, ihtiyacını karşılayamayacağını anlayan, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), onlarca meslek lisesini Anadolu lisesine dönüştürdü.

             Velilerin ve öğrencilerin tercihinin, akademik eğitim veren liselerden yana olmasına karşın, sınavla öğrenci alacak okulların, büyük bölümünü, meslek liseleri arasından belirleyen, Mili Eğitim Bakanlığı, İstanbul’daki 60 meslek lisesini, Anadolu lisesine dönüştürdü.

               Kapatılan meslek okullarında, “Bilişim Teknolojileri, Elektrik-Elektronik, Muhasebe-Finansman, çocuk Gelişimi, Güzellik ve Bakım, Sağlık Meslek” gibi, bölümlerin yer aldığı öğrenildi. Bu alanlarda, görev yapan öğretmenlere gidebilecekleri başka bir okul sunulmaması, yeni bir mağduriyete, daha kapı araladı.

            Sivrihisar meslek lisesinde de de bazı bölümler kapatıldı. Nitekim, İYİ Parti Sivrihisar İlçe Başkanı, Sayın  Recep TOPTAŞ’ın, açıklamasına göre,  Sivrihisar daki meslek lisesindeki   tefsiye, motor,ağaç işleri bölümleri, öğrenci yetersizliği nedeniyle kapantıldı..
             Oysa 1959 yılında, tefsiye, metal işleri, ve ağaç işleri bölümleri ile öğretime başlayan endüstri meslek lisesi, devam eden yıllarda motor, elektrik, bilgisayar,ve makine bölümleri açılması ile birlikte, 625 öğrenci sayısına ulaşarak zirve yapmıştır.
              Sayın TOPTAŞ, “Şu anda elektrik, makine, metal işleri ve bilgisayar bölümlerin de 160 öğrenci ile öğretime devam etmektedir. İlçemizin gurur kaynağı ve sanayimizin temel taşı olan okulumuzun, öğrenci sayısı gün geçtikce azalmakta, böyle giderse birkaç bölümün daha kapanması ve ilerde okulun bile kapanması, söz konusu olabilecektir.”  diyerek çözüm getirilmesini istedi.
              Sayın TOPTAŞ’ a göre, günümüzde milyonlarca üniversite mezununun işsiz kaldığı düşünüldüğünde, meslek lisesi mezunlarının, iş bulma ve işyeri açma konusunda, daha şanslı olduğu görülmektedir.ilçedeki gençlerin, mesleki teknik eğitime yönlendirilmesi ile işgücünün, ekonomiye kazandırılacak ve iş istihdamı da sağlanmış olacaktır.
              Sayın TOPTAŞ haklıdır. TüİK verileri incelendiğinde, mesleki ve teknik  eğitim  mezunlarının, işgücüne katılım ve istihdam oranlarının, diğer Lise mezunlarından oldukça yüksek olduğu görülüyor.

            Buna göre, 2018 yılında,  lise mezunlarının yüzde 54.2’si iş gücüne katılırken, mesleki ve teknik lise mezunlarının, iş gücüne katılım oranı yüzde 66.1 olarak gerçekleşmiştir.

            Aynı yıl mesleki ve teknik liselerden, mezun olanların istihdam oranı yüzde 57.4 iken diğer lise mezunlarının istihdam oranı yüzde 46.7 olmuştur.     

            Diğer taraftan mesleki ve teknik eğitim mezunlarının, işsizlik oranı da diğer lise  türlerine göre daha düşük ve yükseköğretim mezunları ile yaklaşık aynı seviyede.

             Mesleki eğitimde,özel sektörde görev almalıdır. Nitekim Milli Eğitim Bakanı, Sayın Ziya SELçUK, "Almanya’da mesleki ve teknik okulların, yüzde 80’i, özel sektörün desteklediği okullardır. Bizde bu oran, yüzde 4 civarında" dedi.

             ülkemizde, nitelikli elaman sağlanmak isteniyorsa, mesleki eğitim, Almanya ‘da olduğu gibi kurumlaştırılmalı, sayıları da artırılmalıdır.

          Alman eğitim sisteminin, dikkatle incelenmesi gereken yönlerinden birisi; meslekî eğitimdir. Almanya’da meslek eğitimi, toplumdaki sosyal, ekonomik gelişmelerin sonucu düzenlenmiştir.

            19.yüzyılın başında, Almanya’nın eyaletlerinde, meslek okulları açılmış, meslek eğitimindeki ikili sistem, 1897 yılında çıkarılan bir yasa ile kurumsallaştırılmıştır.

            1969 yılında, yürürlüğe giren Meslek Eğitim Yasası ile bugünkü meslek eğitim sistemi oluşturulmuş, devletin, işverenin ve işçinin, görev ve sorumlulukları belirlenmiştir.
            Alman eğitim sistemi ve meslekî eğitimin, iyi organize edilmesi sayesinde, bütün orta öğretim gençliğini üniversitelerin önüne yığmamakta, sanâyi ve işletmelerin muhtaç olduğu vasıflı işgücünü yetiştirmektedir

              Kalkınmış ve refah düzeyini yakalamış, bir Türkiye'nin de, geleceği Almanya’da olduğu gibi, eğitimden ve bilgiyle donanmış genç nesillerin yetiştirilmesinden geçer. Bunda da mesleki eğitimin payı, oldukça büyüktür.

            O nedenle de ülkemizde, küçük sanayi, orta ölçekli işletmeler ve büyük sanayi kuruluşlarının, çok fazla ihtiyaç duyduğu, ara elaman yetiştiren mesleki okulların, sayısı atırılmalı, öğrencilerimiz mesleki liselere yönlendirilerek, istihdamı da sağlanmalıdır.