20.Milli Eğitim Şurası’ nda, Mesleki Eğitimin Genel Yapısının Güçlendirilmesi ve özel tüm mesleki ve teknik eğitim kurumlarında ulusal ve uluslararası sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda, yeni programlar açılması ve mevcut öğretim programlarının güncellenmesi gibi önemli karar aldı.
             20. Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar dikakte alınır hayata geçer mi önümüzdeki günlerde görülecektir ama  2018 yılında  Anadolu liselerinin adrese dayalı yerleşecek öğrencilerin ihtiyacını karşılayamayacağını anlayan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), onlarca meslek lisesini, Anadolu lisesine dönüştürmek için çalışmalara başlatmıştı.
.             Ülkemizde meslek liseleri kapatılırken, 2012’de 573 olan imam hatip lisesi sayısı 4+4+4 sistemiyle birlikte 2018-2019’da bin 623 oldu. 2012’de sayısı sıfır olan imam hatip ortaokulu sayısı ise 3 bin 394’e ulaştı.
             Oysa ülkemizin, İmam Hatip meslek liselerinden ziyade, diğer meslek liselerine ihtiyacı vardır. Ülkemizde, kalifiye adam yetiştirmede,  üniversiteler ve meslek liseleri de,  hizmet sektörü ve sanayi, sürekli arayışı içindeler.
              Ancak bu ortak arzu,  bir türlü, tarafları tatmin edecek seviyeye getirilemedi. Öte yandan küresel pazarların yarattığı, rekabet ortamı, her yerde olduğu gibi, Türkiye’de de daha iyi mal ve hizmet üretimini, zorunlu kıldı.
               Bunu sağlayabilmek için de sanayi ve hizmet sektörünün, iyi ve kaliteli üretim yapabilecek nitelikli elemana ve bu elemanları yetiştiren,  Meslek Yüksek Okulları ve Meslek liselerine okul -sanayi,  işbirliğine ihtiyaç vardır.
              Bugüne kadar da ülkemiz ve Eskişehir’ de, kalifiye işçi yetiştirme de Sanayi-okul işbirliği, arzu edilen boyutta gerçekleştirilemedi. Oysa Okul,  Endüstri işbirliğinde öğrenciler, ilgi ve yeteneklerine göre, gerçek iş ortamında yetiştirilir.
              Bu işbirliği sağlansa, öğrencilerin, İyi iş alışkanlıkları kazanırlar, sorumluluk duyguları ve liderlik özellikleri gelişir. Meslek seçmede, daha esnek, bilinçli ve doğru karar verebilirler. Kendi başına iş yapma ve grup çalışma yetenekleri gelişir.
                Son yıllarda, ülkemizde, okul sanayi işbirliği konusunda, somut adımlar atılıyor. Ancak yeterli değildir.  Bu çalışmalar, proje bazında gerçekleştirilmelidir. Böyle projeler, meslek liseleri ve meslek Yüksekokulları ile sanayi ve hizmet sektörü arasında yakınlaşmayı, birbirini daha iyi tanımayı sağlayacaktır.
               Meslek liseleri–sanayi işbirliği, Gençlerin İstihdam Edilebilirliği Projesi gibi projeler,  sanayinin ve hizmet sektörünün eğitime katkıda bulunmasını, özellikle de sanayi ve hizmet sektöründe, uygulanan son teknolojilerin okullara yansımasını da sağlayacaktır. 
                20. Milli Eğitim Şurasında, İnsanve iş güçü planlaması da görüşülmeliydi. Neden ele gündeme alınmadı bilinmez.ama ülkemizin, eğitim alanında, en önemli sorunlarından biri olan İnsan ve iş gücü planmasıydı.
              Çünkü çağımızda, hızla değişen üretim ilişkileri yapısında, istihdam ve eğitimin ilişkisi de boyut değiştirmektedir. Sektörlerin, mevcut ve gelecekteki beklentisini,  nicel ve nitel olarak karşılayacak işgücü temini, istihdam yaratmak kadar önemlidir.
               İnsangücü planlanmasının, çıktısı olan veriler, eğitim planlaması için, özellikle yükseköğretimde okul, bölüm ve kontenjan hesaplamalarına kaynak oluşturur.  Ancak eğitim planlaması, sadece çalışabilir nüfus göz önüne alınarak yapılmaz. Her eğitim kademesi için, ihtiyaç duyan nüfus, temel alınarak bir planlama yapılmalıdır.
    Ülkemizde sektörlere, işgücü ve insanımızı da istihdam sağlanamak isteniyorsa mutlaka egitim alanaında insan gücü planlaması, bir zorunluluktur.gençlerimin tümünü üniversiteler yönledirmek veya mevcut bölümlere ülkemizin ihtiyacından çok öğretnci yönlendirmek pekçok gencimizi işsiz bırakacaktır.
               Mesleki eğitim, ülkemizin kalkınması için, vazgeçilmez bir unsurdur. Sistem içinde yetiştirdiğimiz, insan gücünün, üstün niteliklere sahip olması, gelişen bilim ve teknolojiye uyum sağlamasını istiyorsak, meslek eğitimi yapan insanlarımız, gerçek iş koşullarında, yaparak yaşayarak, öğrenme esaslarına göre yetiştirmek zorundayız.
              Bu da ancak Endüstri- Hizmet sektörü ve okul işbirliği ile mümkündür. Çünkü Her meslek bir ihtisas ister. O nedenle de insanımızn  İstihdam Edilebilirliği artırmak için  mesleki eğitim bir zorunluktur.
            Eskişehir’ de ESO’nun,  “ESO Akademi” ve OSB’ nin” EOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi,” gençlerimizin ve insanımızın,  meslek edinmelerini sağlarken, Eskişehir’ de  OSB’ nin de işgücü ihtiyacını karlşılarken, diğer illerede örnek olacaktır.
               Ayrıca 20.milli Eğitim Şurası’ ın da mesleki eğitimle kararlar ve şuranın, “Okul öncesinden, yükseköğretime tüm öğrencilerin sahip olduğu potansiyeller doğrultusunda kariyer planlama temelli, mesleki yönlendirme faaliyetlerine yönelik bir model geliştirilmeli ve uygulamaya koyulmalıdır.”önerisi de hayata geçirmelidir.
            .