4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÖĞRENCİ ANDI

                                                       
            Milli Eğitim Bakanlığı,  andımızla ilgili itiraz dilekçesinde; Türkler için, “Türkler, kendi çağdaşı unsurlara göre, ulus bilincine, en geç ulaşan topluluktur.” Andımız için de “Gerek faşizm, gerekse komünizm bu ve benzeri uygulamaları sıkça kullanmıştır.” ifadeleri yer almıştı. Ayrıca dilekçede, Andımızı okuyan öğrenciler de papağana benzetilmişti.
             Dilekçedeki ifadelere,  MHP lideri, Bahçeli de “MEB’in yargı kararına itiraz dilekçesinde örtülemez yanlışlıklar vardır. Türk milletini, bilincine en geç ulaşan topluluk olarak değerlendirmek, tarih ihanetidir, tarih inkarıdır.” diye tepki gösterdi.
              Dönemin, Milli Eğitim Bakanı, Rahmetli Reşit Galip tarafından hazırlan, ilköğretim okullarında, her sabah öğrencilere,,derse girmeden önce okutulan,bugünde tartışmaya neden olan, öğrenci Andı, 1933 yılında, Mustafa Kemal Atatürk’ün, onayıyla, okullarda okutulmaya başlandı.
            öğrenci Andının metni, söylendiği yıllar içerisinde, birkaç kez değişikliğe uğramıştı. 1997 yılında yapılan değişiklikle de günümüzdeki son halini alan ant, Türklük ve Atatürk karşıtı cepheler tarafından, çok kez kaldırılmak istenmişti.  80 yıldır devam eden Andımız töreni, ilk kez, Ak Parti iktidarının, demokratikleşme ve etnik açılım nedeniyle, kaldırılmıştı.
       Demokratikleşme Paketi kapsamında, 2013'te Türkiye'de okullarda okunması uygulamasına son verilen, öğrenci Andı / Andımızın yeniden okullarda okutulması, ilkokul öğrencilerinin vatan, millet, cumhuriyet kavramlarını pekiştirmek, için okutuluyordu. üstelik, birçok devlette, benzer uygulamalar var.
           Nitekim ABD’de, okullarında, sabahları andımız benzer uygulama vardır. ABD’ de, her sabah çocuklar, “ABD’nin bayrağına ve o bayrağın simgelediği cumhuriyete bağlı kalacağıma, herkese özgürlük ve adaletle; tanrının gözetiminde, bölünmez, tek ulus için ant içerim” sözleri ile dersler başlarlar.
           Hal böyle iken, AKP, sözcüsü ömer çELİK,  <öğrenci Andını, eleştirdikten sonra, “ yazarı Reşit Galip; çok şaibeli ve kafatasçı, zihniyettin, bir ürünüdür.” Diyerek eleştirdi..
            Oysa Dr. Reşit Galip’ adlı kitabın yazarı, Sayın Dr. Yener Oruç: “O dönemde gerçekleştirilen Türklerin kökenine ilişkin çalışmalar ve uygulamalar ırkçılık güdüsüyle değil yeni kurulan Türk devleti için, gerçekleştirilen akademik çalışmalardır. Kuran ve ezanın Türkçeleştirilmesindeki amaç okuma yazma bilmeyen halk için, inanç gereği kul ile Allah’ı yakınlaştırmaktır. İnsanların araştırma ve Kur’an-ı Kerim’i anlamaları için ortaya konan bir çaba vardır. Galip de çalışmalarıyla birlikte Atatürk’ün,  bu çabasını, çok hızlı bir şekilde yerine getirmek istemiştir.”demiştir.
               AK parti iktidarında, “demokratikleşme” ve “etnik açılımı” bahanesiyle de “NE MUTLU TüRKü DİYENE” sözünü ve  resmi bir karar olmamasına rağmen, bazı kurumlardaki “TC” simgesi kaldırıldı.
            MHP Genel Başkanı Sayın BAHçELİ ise “çözülme sürecinin,, en karanlık döneminde, Andımız kurban seçilmişti. “Ne Mutlu Türküm Diyene” seslenişi, her taraftan silinmiş ve kazınmıştı. Bu durum elbette yanlıştı, vahim bir sapma haliydi. Kabullenmemiz imkânsızdı.” demiştir.
             ülkemizde, bazı kişiler, milliyetçiliği ret ederken, A.B.D, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, gibi ülkelere, çağın en ileri ülkelerinin, ortak yanı, milliyetçiliği yaşama  ilkesi yapmalarıdır. Bu ülkeler, "milliyetçilik" sözünü çok kullanmazlar. çünkü yaşarlar.
              Bu ülkelerde, Devlet "milliyetçiliği" kitlelere yayar. Bütün uygulamaları, milliyetçi doğrultudadır. Halkta, milliyetçilik, bir yaşama biçimdir. Hatta ABD’ de, milliyetçilik yok oluyor diye kaygı duyuluyor. 
              Batıda ülkelerinde, milliyetçilik yaşam biçimi olurken, Batılılar,  Türk milliyetçiliğine karşı çıkıp, etnik milliyetçiliği de, körükleyerek, menfaatlerini korumayı ve kollamayı, temel politika olarak benimsemişlerdir. Türkiye’yi, bir çatışma içerisine sokmayı da, her zaman menfaatlerine, uygun görmektedirler.
             Türk toplumu, millet olma şuuruna gerçek anlamda Türkler, Türk Devrimi’nin sonucunda kavuşmuşlardır. Türk milliyetçiliği, bir doktrin değildir. Tarihsel ve siyasa, bir olaydır. Aşırı ırkçılıkla, emperyalizm ve faşizmle her hangi bir ilgisi yoktur. Türk Milliyetçiliği, fikren, fiilen, hissen milli birliğe sahiptir.
             Atatürk, "Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde yaşayan, Türk dili ile konuşan Türk kültürü ile yetişen, Türk ülküsünü benimseyen, her vatandaş, hangi etnik köken  din ve mezhepten olursa olsun Türk’tür, Türk Milliyetçisidir."demiştir.
           .  çağımızda, “MİLLİYETçİ" olmayan,  tek ülke de yoktur. O nedenle de Türk Milleti, birlik ve beraberliğini korumak için, bütün benliği ile milliyetçi olmak zorundadır. Bu şuuru da “öğrenci Andı”, “İstiklal Marşı”, “Bayrak” gibi semboller besler.ve güçlendirir.
      





















Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi