4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÖĞRENCİ ANDI

  Milli Eğitim Bakanlarımızdani, Rahmetli Reşit Galip tarafından hazırlan, ilköğretim okullarında, her sabah öğrencilere, derse girmeden önce okutulan, bugünde tartışmaya neden olan, Öğrenci Andı, 1933 yılında, Mustafa Kemal Atatürk’ün, onayıyla, okullarda okutulmaya başlandı.


              Öğrenci Andının metni, söylendiği yıllar içerisinde, birkaç kez değişikliğe uğramıştı. 1997 yılında yapılan değişiklikle de günümüzdeki son halini alan ant, Türklük ve Atatürk karşıtı cepheler tarafından, çok kez kaldırılmak istenmişti.


          2013 yılında, Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı, 30 Eylül 2013’te "Demokratikleşme Paketi" sonrası, 8 Ekim 2013 tarihinde, yapılan yönetmelik değişimi ile yürürlükten kaldırıldı.


             Andımızn kaldırıldığı günlerde, Başabakan olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan,  AK Parti grup toplantısında "Andımız uygulaması, 1933’te başladı. Metin yazarı tartışmalı bir isim olan doktor Reşit Galip’ti. Galip, Türkçe ezan zulmününde yazarlarındandı. Her sabah Türküm demekle Türk olunmaz." demişti.


            Oysa” Dr. Reşit Galip’ adlı kitabın yazarı, Sayın Dr. Yener Oruç: “…Kuran ve ezanın Türkçeleştirilmesindeki amaç okuma yazma bilmeyen, halk için, inanç gereği kul ile Allah’ı yakınlaştırmaktır. İnsanların araştırma ve Kur’an-ı Kerim’i anlamaları için, ortaya konan bir çaba vardır. Galip de çalışmalarıyla birlikte, Atatürk’ün,  bu çabasını, çok hızlı bir şekilde yerine getirmek istemiştir.”demiştir.


            Türk Eğitim-Sen de  Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin ant okunmasını düzenleyen “Öğrenci Andı” başlıklı 12. maddesini yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptali istemiyle, 2013 yılında, Danıştay’a dava açmıştı.


              Danıştay 8. Dairesi de, 2018 yılında öğrenci andını kaldıran yönetmelik hükmünü oyçokluğu ile iptal etmişti. Ancak, Danıştay’ın “and okutulsun” kararı uygulanmadığı gerekçesiyle sendikalar tarafından,  MEB yetkilileri hakkında açıklamalar yapılmış ve suç duyurusunda bulunulmuştu.


                Milli Eğitim Bakanlığı, dairenin bu kararını temyiz etti. Temyiz üzerine dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na geldi. 


              Kurul da Andımız ile ilgili nihai kararı, 12 Mart 2021 günü verdi. Buna göre Kurul, MEB’in itirazını oyçokluğuyla kabul ederek, Danıştay 8. Dairesi’nin yönetmeliği iptal eden kararını kaldırdı.


           Oysa Demokratikleşme Paketi kapsamında, 2013’te Türkiye’de okullarda okunması uygulamasına son verilen, Öğrenci Andı / Andımızın, yeniden okullarda okutulması, ilkokul öğrencilerinin vatan, millet, cumhuriyet kavramlarını pekiştirmek, için okutuluyordu.  Üstelik, birçok devlette, benzer uygulamalar var. 


           Nitekim ABD’de, okullarında, sabahları andımız benzer uygulama vardır. ABD’ de, her sabah çocuklar, “ABD’nin bayrağına ve o bayrağın simgelediği cumhuriyete bağlı kalacağıma, herkese özgürlük ve adaletle; tanrının gözetiminde, bölünmez, tek ulus için ant içerim” sözleri ile dersler başlarlar.


            AK parti iktidarında, “demokratikleşme” ve “etnik açılımı” bahanesiyle de “NE MUTLU TÜRKÜ DİYENE” sözünü, resmi bir karar olmamasına rağmen, bazı kurumlardaki “TC” simgesi kaldırıldı.


            Ülkemizde, bazı kişiler, milliyetçiliği ret ederken, A.B.D, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, gibi ülkelere, çağın en ileri ülkelerinin, ortak yanı, milliyetçiliği yaşama  ilkesi yapmalarıdır. Bu ülkeler, "milliyetçilik" sözünü çok kullanmazlar. Çünkü yaşarlar.


              Bu ülkelerde, Devlet "milliyetçiliği" kitlelere yayar. Bütün uygulamaları, milliyetçi doğrultudadır. Halkta, milliyetçilik, bir yaşama biçimdir. Hatta ABD’ de, milliyetçilik yok oluyor diye kaygı duyuluyor. 
              Batıda ülkelerinde, milliyetçilik yaşam biçimi olurken, Batılılar,  Türk milliyetçiliğine karşı çıkıp, etnik milliyetçiliği de, körükleyerek, menfaatlerini korumayı ve kollamayı, temel politika olarak benimsemişlerdir. Türkiye’yi, bir çatışma içerisine sokmayı da, her zaman menfaatlerine, uygun görmektedirler


           Ayrıca bazı siyasiler, sözde aydınlar,  köşe yazarları, Türkçülüğü, bölücülükle ifade edereken, Patrik Bartholomeos, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, vatandaşlık tanımını,  " Türk Devletine, vatandaşlık bağıyla bağı olan herkes,, din, mezhep, dil ve etnik köken gözetmeksizin Türk’ tür. Türklük, bütün Türk vatandaşlarının, berabarce varlığının ve dayanışmasının ifadesidir.” diyerek tanımlamıştı.


          Yine bir TV programına katılan, Ermeni asıllı, Sayın Dikran Kevorkyan, ise  “Türk vatandaşı değil, Türk’üm... Ben Hıristiyanım. Hıristiyanlığım başka bir şey, bu bayrağın altında yaşamaktan duyduğum gurur başka bir şey......Demek ki benim Türkiye’m, bu hale geldi öyle mi? Bu milleti kim ateşleyecek? Türkiye’yi, parçalamak istiyorlar. Türkiye’nin jeopolitik konumunda, zenginliklerinde gözleri var, Kurtuluş Savaşı’nı hazmedemeyenlerin gözleri var.” diyerek , “Ne Mutlu Türküm” sözcüğüne karşı çıkan politikacılara ve sözde aydınlara, çok anlamlı mesajlar vermişti.


             Ayrıca ATATÜRK, "Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde yaşayan, Türk dili ile konuşan, Türk kültürü ile yetişen, Türk ülküsünü benimseyen, her vatandaş, hangi din ve mezhepten olursa olsun Türk’tür, Türk Milliyetçisidir."demiştir. 


               Çağımızda, “MİLLİYETÇİ" olmayan,  tek ülke de yoktur. O nedenle de Türk Milleti, bütün benliği ile milliyetçi olmak zorundadır. Bu şuuru da “Öğrenci Andı”, “İstiklal Marşı”, “Bayrak” gibi semboller besler ve güçlendirir.


              Türk Halkı, dış ve iç şer odakların, her türlü senaryolarına karşı,  kimliğini, bağımsızlığını, birlik ve beraberliğini korumak, zorundadır. Aksi halde, Rahmetli Turgut ÖZAKMAN’ nın, "DİRLİĞİN, BİRLİĞİN, DİLİN, BENLİĞİN, TARİHİN, YURDUN, ADIN, BİR KEZ DAHA GİDERSE, BİR DAHA HİÇ GERİ DÖMEZ…" uyarısı, hayata geçer. Son pişmanlık da fayda vermez. 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi