Sivrihisar, İyi Parti İlçe Başkanı, Sayın Recep TOPTAŞ,  yaptığı aöıklamada, “İnsan sağlığı, hayvan sağlığı, ekolojik çevre ve biyolojik çeşitliliğin korunması için organik üretim özendirilmeli ve desteklenmelidir. Organik gıdalar besin değerleri ve insan sağlığı bakımından daha besleyici olduğu belirterek, Sivrihisar’ da organik tarım yapılmasını öneriyor.
           Yine Sayın TOPTAŞ, “İlçemizde, 250.000 dönüm sulu arazi olduğu gerçeği ile organik tarım yaygınlaştırılmalı, özellikle gençler bu organik tarım konusunda bilgilendirilme ve özendirilmelidir. Son yıllarda ilçemiz ve civarında tarımda kullanılan kimyasal maddeler yüzünden kanser ve buna benzer hastalıklar ve ölümler hızla çoğalmaktadır.”görüşünü kamuoyu ile paylaştı.
              Sayın TOPTAŞ’a, göre, gelecekte dünyayı tehdit eden bu kimyasallar nedeniyle insanlığı zor günler beklemektedir. Bu nedenle organik tarım gün geçtikçe önem arz etmekte ve değer kazanmaktadır. Ülkemiz ve Sivrihisar, bu tarım için, çok elverişli kaynaklara sahip olup bir an önce uygulamaya geçip dünya pazarındaki yerini almalıdir.
               Sayın TOPTAŞ’ ın, söylediği gibi, Sivrihisar “ORGANİK TARIM” için, her türlü imkâna sahiptir. Yeter ki Sivirhisarlı, çiftçi, organik tarımla ilgili bilgilendirrilsin, gerekli her türlü desetek de verilsin.
             Ayrıca COVİD19 salgını sürecinde, sağlığın her şeyin önüne geçmesi ve bağışıklık sistemini güçlü tutmak için, organik beslenmenin önemini, bir kez daha öne çıkardı.
              Sivrihisar’ ın, ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Halkın %80’i tarım ve hayvancılıkla, geri kalanı da Küçük Sanat ve Ticaretle uğraşmaktadır. İlçe hudutları içerisinde 2.984.986 dekar araziden çeşitli hububat, çeşitli sebze ve şeker pancarı yetiştirilmekte olup, sebzecilik arzu edilen boyutta gelişmedi,
           Oysa Sivrihisar, yerli tohum ve sebzede damak tadı açısından,  ender bölgelerden biridir. Sivrihisar’ da yetişen, Kepen’ in, lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği, Günyüzü kavunu, Gecek üzümü ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri aranan ürünlerdir.
           Sivrihisar’da, bağcılık asırlardı mevcut.  Bölgede, ,Beyaz ve Kara Maarif, Beyaz ve Siyah Kek¬re, Mor, Beyaz ve Siyah Feslikan (Köfter), Arap Parmağı, Beyaz ve Siyah Kabuğu Ka¬lın (Sıralık) ve kırmızı renkli Narenci. Sıralık gibi 32 çeşir üzüm vardı.
            Yine geçmişte, Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği tarafında Sivrihisar’da, uygulanmak istenen, "ÜRÜN", "KÜLTÜR" ve "AĞAÇLANDIRMA" projeleri de yerel bazda, sahip çıkılmadığı için de, hayata geçirilemedi.
              Sivrihisar’da uygulamak istenen, "Kültür", "Ürün" ve "Ağaçlandırma" Projeleri içinde, "Organik tarım" da vardı. Bölge çiftçisine toplulaştırma, finans, teknik ve pazarlama gibi, her türlü imkân sağlandığı halde, bölge çiftçisinin, kabul etmemesi sonucu, düşünülen projeler bölgede gerçekleştirilemedi.
             Oysa bu projeler, yerel idarelere ve sivil otoriteye, model olabilecek projelerdi.
            Yine Tarım İl Müdürlüğü’nün, "Organik Tarım " ilgili önerileri, Sivrihisar’ da, muhtarlarla yapılan toplantıda, kabul görmedi. Bu tablo gösteriyor ki, Türk çiftçisi, her şeyi devletten bekliyor. Elini de, taşın altına koymak istemiyor.
              Hal böyle olunca da, Türk tarımı her geçen gün kan kaybediyor.
               Elbette bugün, tarımın içine düştüğü girdapta, siyasi otoritenin sorumluluğu vardır ama tarımdaki olumsuz tabloda, ziraat odaklarının ve çiftçilerimizin de payı büyüktür.
                Eskişehir ve Sivrihisar çiftçisi, tarım alanında, ukusal ve yerel bazda söz sahibi olmak, mahsulünü değerinde satmak, en önemlisi de refah seviyesini yükseltmek istiyorsa, mutlaka  organik tarımla ilgili, dünyadaki  gelişmeleri yakından izlemek ve uygulamaya da almak zorundadır.
               Çünkü Dünya’ da ve ülkemizde, organik ürünlere karşı olan ilgi az  değil. Tarımın geleceği de organik tarımla orantılıdır. Bugün, 130 ülkede 24.1 milyon hektarlık alanda sertifikalı olarak organik üretim yapılıyor.. En geniş üretim alanı, 10 milyon hektarla Avustralya’da. AB ülkelerinin, toplam üretim alanı ise 5.6 milyon hektar.
                Ayrıca Avrupa, tarım alanlarının, yüzde 3.5’i organik tarıma ayrılmış durumda. AB’nin hedefi  bu oranı yüzde 10’a çıkarmak. Birlik ülkelerindeki işletme sayısı, bugün 175.000’e ulaşmıştır. Organik tarım denildiğinde, artık karşımızda 25 milyar dolarlık bir pazar var. Ve her yıl yüzde 10 ile yüzde 40 arasında büyüyor.
              Dünyada ve Türkiye’de, tüketicilerin, sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşma yolundaki çabaları sürerken, sürekli artan girdi maliyetleri ve çevresel sorunlar nedeniyle, çiftçiler de kimyasal-yoğun endüstriyel tarımdan vazgeçerek, organik tarıma yöneliyor,   
               Organik tarım için, Eskişehir ve Sivrihisar’ da,  elverişli tarın alanlarına,
olanak ve imkanlara sahiptir. Yeter ki Eskişehir ve Sivrihisar’ da,  yapılacak ekolojik tarımda, yetiştirilecek bitki tür ve çeşidini, ekolojik istekleri ile tarım yapılacak olan bölgenin, ekolojik faktörlerinin, uyum içerisinde olması, hastalık ve zararlılara dayanıklı, tür ve çeşitler seçilsin.
              İnsan sağlığı, hayvan sağlığı, ekolojik çevre ve biyolojik çeşitliliğin korunması için organik üretim gereklidir. Organik tarımın yaygınlaştırılması için, Sivirhisar’ da öncelikle yöresel ürünler tespit edilmeli, bu ürünler için, planlar yapılmalı, üretici yönlendirilmeli ve bu konularda, üreticiye eğitim verilmelidir. Üretici, ayrıca desteklenmelidir.
            Üllkemizde, bozulan doğal dengenin, tekrardan kurulmasını sağlamak adına, organik tarım çok önemlidir. Ayrıca organik tarım sayesinde, insanların yaşam kalitesi yükselecek ve daha sağlıklı yaşayacaktır.