4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SİVRİHİSAR DA NOSTALJİ YAŞANDI

 


             TüBİTAK´ın, en prestijli projelerinden olan, 4007 Bilim Şenlikleri Destekleme Programı kapsamında, bu yıl ülke genelinde 50 projeden biride olan gönüllü 17 öğretmen ve 130 öğrenci tarafından gerçekleştirilen, “Sivrihisar Nasreddin Hoca Bilim Şenliği projesi “ dolayısıyla, Sivrihisar Eğitim Vakfı “SEV”  tarafından verilen, plaket törenine katıldık.


             Bu vesile dolayısıyla da Sivrihisar’ı gezerken de nostalji de yaşandı. özellikle de Aziz Mahmut Hüdai Camisine giderken,  keçeciler arastadaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenekler, Demirci ustaları, Şükrü, Cafer, Faik, Bekir, ustaların çekiç sesleri, Halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren, bakırcı ve tenekeci ustalarının çekiç seslerini duyar gibi olduk.


             çini Bahçede, yemek yerken de,  bazlama ve mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, ayranla gözleme ve yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek.  Baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması ve bumbar gibi daha pek çok yemeğin, damak zevkini bir kez daha hatırladık.


          Büyük önder Atatürk de Afyon taarruzu öncesi, Sivrihisar’a teşriflerinde, İlçedeki Zaimoğlu Hacı Ali Ağa’ nın konağına misafir olmuş,  kendisine ikram edilen,  “Yoğurtlu-kıymalı asma yaprağı dolması” ile “Kıymalı Su böreği” ve “Altın Sarısı Un Helvası” yemiş ve çok beğendiklerini de ifade etmişlerdir.
           Pazarını, gezerken de Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri de tadar gibi olduk.


           Diğer yandan ilçedeki, Ulu Camii ve Kurşunlu, Hoşkadem, Hazinedar, Azizi Mahmut camileri, İlçedeki Hamamlar, Bedestenler, Kümbetler, Türbeler Sarnıçlar, Şadırvanlar.  Mozaikler, Minyatürler Hatlar, Tezhipler, Ağaç Oyma, Kalem İşleri, Halı ve Kilimler, Giysiler, el işleri, İşleme ve Oyalar, gibi pek çok tarihi ve kültür mirasın, turizm için büyük zenginlik olduğunun da bir kez daha tanık olduk.


            Sivirhisar’ da, UçAPARKI gezerken, 1962 yılında, ağaçların insanlar için, bir nimet olduğunu bilen, Rahmetli,  Hacı Bayram Mustafa UçA' yı da rahmetle andık. Rahmetli UçA’  nın, çabalarıyla kurulan, Yeşil Sahaları İhdas ve Ağaçlandırma Derneği, tarafından başlatılan, çalışmalar sonucu, Sivrihisar’da, “UçA PARK” meydana getirilmiştir. 135 dönüm Uça Park, Sivrihisar’ ın, taş ve kasvetli havasını, yumuşattı ve doğallaştırdı. Sivrihisar’ a, ayrı bir güzellik verdi.


             Yol kenarındaki İstiklal Savaşında, ilçe halkı trafından alanan uçağı maketini izlerken, Sivrihisar halkının, tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen, Anadolu’da, bir ilçe olarak dişinden tırnağından arttırdıkları ile aralarında topladıkları, o devrin parası ile 4.000 liraya, bir uçak satın alıp, kahraman ordumuza armağan ettiği, çift kanatlı Fransız yapımı, Bregeue 14-B2  "Sivrihisar Tayyaresi" yanında,Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun, Anadolu’da ilk kez, Sivrihisar ZAİMAĞA KONAĞI’ ın da Atatürk’ün, katılımıyla toplandığını o günlerde yaşananaları bir kez daha anaımsadık.. 


            Kaymakamlığa yapılan ziyarette, yapılan sohbette de Sivirhisar’ ın ev sahipliği yaptığı, Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi önemli uygarlıklar gündeme geldi.


            Tipik Anadolu şehirlerinin, bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M.ö 700 yıllarında,  Frigler’ in yerleşme yeri olunca "Spalya"’ya dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu’nun üzerinde bulunması idi.         


             Kaymakamı ziyarette , yapılan sohbette de Sivrihisar’ ın, ev sahipliği yaptığı, Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi önemli uygarlıklar gündeme geldi.


            Tipik Anadolu şehirlerinin, bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M.ö 700 yıllarında,  Frigler’ in yerleşme yeri olunca "Spalya"’ya dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu’nun üzerinde bulunması idi.                                       


               Antik Pessinus kenti, aynı zamanda antik Kral Yolu üzerindedir. Tapınak kenti olarak bilinen Pessinus Romalılar döneminde de kutsallığını ve önemini korumuştur. Bugün kente ait stadyum, tiyatro, tapınak, su kanalı ve nekropola ait kalıntılar bulunmaktadır. Kent, Ticaretin yanı sıra, Kybele ve Attis için yapılan ayinleri ile de ün salmıştır.


             Bugün de Sivrihisar’da, evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı tazeliktedir.  İlçede,  evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir.  Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır.


           Hülasa yalçın kayaların eteğinde, kurulan Sivrihisar’ ın, taşlı sokaklarında dolaşmanın, mevcut çeşmelerden su içmenin, tarihi camilerinin, mistik ortamlarında ibadet etmenin, ahşap evlerinde, yaşamak veya konaklamanın,  en önemlsi de Sivrihisarlı olmanın  hazzını bir kez daha yaşadık.


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi