4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SİVRİHİSAR VE TARİHİ HAMAMLAR

Sivrihisar,  tarih kokar. tipik Anadolu şehirlerinin, bütün özelliklerini barındıran ilçe, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M.Ö 700 yıllarında,  Frigler’ in yerleşme yeri olunca, "Spalya"’ya dönüşmüş. Bir özelliği de o dönemin meşhur Kral Yolu’nun, üzerinde bulunması idi. 
                Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu gibi, önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmış, bünyesinden, Yunus Emre,  Nasreddin Hoca, Mehmet Kaptan, Hızır bey, Selman-ı Farisi, gibi ilçenin bağrından, pek çok insan yetiştirmiştir.     
                 İlçedeki hamamlar,  bedestenler camiler,  kümbetler, türbeler, sarnıçlar, şadırvanlar, mozaikler, minyatürler, hatlar, tezhipler, halı, kilimler, giysiler, el işleri, işleme ve oyalar gibi pek çok tarihi ve kültür mirası, turizm için büyük zenginliktir.
               Ayrıca Sivrihisar’ da 6 adet tarihi hamam var.
              ÇARDAK HAMAMI 1175 yılında, UMURBEY, tarafından yapıldı.  Sıcaklığı, 36 derecedir. Suyun debisi, 45 lt/sn’dir. Kaplıcada yer alan ve tarihsel değeri de olan iki hamamın içinde 1.5 m derinliğinde ve 6x6 m boyutlarında, biri erkeklere biri kadınlara ayrılmış iki havuz vardır.
              Hamamın mülkiyeti Eskişehir Valisi Osman Meriç (5. 2. 1966-10. 5. 1967) zamanında, Özel İdare’den satın alınarak (İrfan Gider’in Belediye Başkanlığı sırasında) Sivrihisar Belediyesi ne mal edilmişti.
           1983 yılında  İsmet Çağlar Paşanın ve Vali Hanefi Demirkol’un gayretleri ile buraya Özel İdare tarafından iki yeni hamam ve konaklama yerleri yapıldı. Ancak daha sonra yapılan bu yerlerin hepsi yıkıldı.
                   Çardak Hamamı, insan sağlığı, özellikle cilt sağlığı ve diğer rahatsızlıklar açısından önemlidir. O nedenle de bir an önce,  Sivrihisar Belediyesi tarafından, detaylı proje gerçekleştirilerek, hayata geçirilmeli, yüksek maddi kaynak gerektiriyorsa da  yap işlet-devret, modeli ile hizmete sunulmalıdır.
                 KUMACIK HAMAMI, bu tarihi eserlerden biridir. Hamam, Konya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ nun, 22.01.1988 tarih ve 38 numaralı kararı ve daha sonra, Eskişehir Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun, A 24 numaralı envanterinde ve 30.01.2003 gün 2276 sayılı kararı ile Kumacık Hamamı, korunması gerekli Kültür varlığıdır.
                 YENİ HAMAM ise Eskişehir Kültür Varlıkları koruma Kurulu’nun, 31.02.2003 tarih ve 2276 sayılı kararı ile korunması karar altına alınmıştı.
                Her iki hamamın, kamulaştırılması ve Restorasyonu için, Sayın Orhan KESKİN, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ na başvuruda bulundu. Ancak bugüne kadar, kamulaştırılması ve  restorasyonu yapılmadığı gibi kaderine terk edildi.
                 Oysa tarihi hamamların, ilçeye ve turizme kazandırılması için, mutlaka restore edilmesi gerekiyor.
                Sayın KESKİN, müracaata, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden gelen, cevapta, yatırım programının yoğunluğu ve ödenek yetersizliği gerekçesi ile kamulaştırma ve restorasyonunun gerçekleştirilemeyeceği belirtilmişti.
               Ancak her iki hamamında, 5835 ayılı ile değişik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun, 12 maddesi gereği belediyelerce alınan, emlak vergisinin % 10 nispetindeki Taşınmaz Kültür Varlıklarının korunmasına ait katkı payından karşılanması gerektiği belirtilmişti..
                 O günlerde  İl Özel İdaresince, Sayın Orhan KESKİN’ e, verilen cevapta ise ayrılan katkı payının, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Bütçesini oluşturan kalemlerden birinin de biriken Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına ait Kültür paylarının oluşturması sebebiyle, talebin, değerlendirilme imkânının olmadığı bildirilmişti.
                  Kültür payları,  2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Bütçesine aktarıldığından, Kumacık ve Yeni hamamın,  kamulaştırma ve Restorasyon çalışmalarının, Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Bütçesi’ nde,  karşılanması gerekiyordu. Fakat gerçekleşmedi.
               SİNAN PAŞA HAMAMI, Soner Özdemir’in mülkiyetinde olan bu hamam, Cumhuriyet Mahallesi Sinan Paşa Sokakta yer alır ve sivil mimari örneklerinden biridir..
           Hamamın Sinan Paşa tarafından 1475-1481 yıllarında yaptırıldığı bilinmekte olup, eseri tetkik eden Yılmaz Önge Bey, XV. asrın son çeyreğine ait mimari özellikleri bütünü ile taşıdığını beyan etmiştir. Bu eser 1970’li yıllarda, sahibi merhum Avukat İhsan Biçerli tarafından aslına uygun bir şekilde restore ettirilmişti
               Hıristiyan Hamamı 1868’de yapıldı. Ermeni Kilisesinin inşası 1881’dir. Klasik Osmanlı mimarisi ürünüdür. Selçuklu ve Osmanlı hamamlarında yer alan soyunma yeri, aralık, ılık¬lık, sıcaklık ve soğuk – sıcak su hazneleri aynen yer alır.
                 SEYDİLER HAMAMI. Tarihi kaynaklar vakıf olan hamamın, Seyyid Nureddin’in kızı ve Karaca Ahmed Sultan’ın eşi Nuriye Bacı tarafından 1490’da veya başka kaynaklara göre yine aynı şahıs tarafından Anadolu Selçuklular, Beylikler devrinde yapılmıştır.
             Hamamın ön kısmında bulunan ortası şadırvanlı ilavenin ise Sultan 1. Ahmed’in (1603-1617) kızı ve Anadolu Bey¬lerbeyi Nasuh Paşanın esi Ayşe Sultan tarafından, hamamın tamiri sırasında yapıldığını ifade etmektedir.   
                İnşasının 14. yüzyılda yapıldığı kabul edilir. Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlıdır                    
                Eskişehir’in, tarihi bakımdan en zengin ilçesi olan, Sivrihisar, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Bütçesi’nden, hak ettiği payı alamadı. Oysa İlçede Restorasyon bekleyen, hamamlar gibi pek çok tarihi eser vardı.
               Sivrihisar’daki eserler, ülkemiz açısından, bir zenginlik kaynağı olmasının yanı sıra, bu eserler ülkemiz ve ilçe açısından, büyük bir turizm potansiyelidir. Çünkü insanlar günümüzde, tarihe de merak salmışlardır. Bu da ülkeye, giren döviz miktarının artması anlamına gelmektedir. Bu nedenle de  tarihi eserlerimizi, özenle korumalıyız.
               Sivrihisar daki tarihi hamamlar ve diğer eserler, mutlaka restore edilerek, turizm sektörüne kazandırılmalıdır. Çünkü bir milletin geçmişine sahip çıkması, geleceğe güvenle adım atması demektir. Bir toplumun geçmişi de bıraktığı, tarihi eserlerde, kodlanmış ve gizlenmiştir.
     

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi