4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SİYASET HATA KABUL ETMEZ

                               


            çağımızda, siyaset, ciddi bir iştir. Yani siyaset, öyle küçümsenecek, bir iş, uğraş da değildir,  çünkü tüm dünyada, siyaset ve siyasetçi, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Demokrasi de, partilerin ve siyasetçilerin, varlık nedenidir. 


            Ayrıca siyaset, sorun çözme ve proje üretme sanatıdır ama çok partili dönemde bazı zaman soru yaratma sanatı oldu.  Siyasi lider ve kadrolar, ortamı gererek, çıkar sağlama yanlışlığına düştüler. Bu tavırları ile de hem partilerine, hem de Türkiye’ ye, büyük zarar verdiler. Halkın, kutuplaşmasına da zemin hazırladılar.


               Oysa ülkemizin, bugünü ve geleceğinden,  sorumlu siyasetçiler,  tartışmayı bilseler, TBMM’ deki toplantı tutanaklarında, bu kadar argo kelime yer almazdı. Ayrıca da monologu yeğlemezler,  “DİYALOG” dan da ürkmezlerdi.


               ülkemizde parti liderleri,  geçmişteki yöntemlerini tesiri altındalar.  Günlük politikalarla, gündemde kalmak istediler. Hâlbuki XXI. Yüzyılda lider dönemi de bitti. Liderin tanımı da değişti.


               Gerçi karizmatik, bir kadronun temsilcisi insanlar, üzerinde odaklanan reklâm kampanyaları, ulusal bazda hala pirim yapıyor ama çağımızda lider,” EKİBİ” , “PROJELERi” ve “PROĞRAMI” ile liderdir.


              Ayrıca da, XXI. yüzyılda, kadro hareketi öne çıktı.


              çok partili dönemde, yeni liderler ve siyasetçiler, yaratılmadı İcraatları belli olan lider ve siyasetçilerden medet umuldu. Onlarda, yıllarca siyasi Platformdda kaldı. Milletvekili adayalarını, lider ve parti yönetimleri,  belirlediğinden halkı iradesi TBMM’ ye yansımadı


              Türkiye’ de, siyasi parti liderleri, yönetirken yenilik yapmıyor, geçmişteki liderlerin misyon vizyonlarını, adeta tekrar ediyorlar. Bu davranışları ile de övünüyorlar.  Uzun vadeli düşünmüyorlar, günü kurtarmayı da büyük bir başarı olarak görüyor veya gösterme gayreti içinde oluyorlar.


                Parti liderleri,  tavı ve davranışları ile de  Rahmetli yazar Uğur Mumcu’ nun, “  TARTIŞMA YERİNE KAVGA, DİNLEME YERİNE SUçLAMA, YANITLAMA YERİNE SALDIRI… BİZİM YAPTIĞIMIZ BU İŞTE’…”  görüşünü de doğruluyorlar.     


             Yıllarca, partiler ve ülke,“Cumhuriyet Padişahları” ile yönetildi.  Partilere, “TEK ADAM” felsefesi hakim oldu. “ SE-BEN “ kavgası ise gündemden düşmedi. Gerginlikler ise gündemi sürekli işgal etti. Hatta kalıcı hale geldi.


               ülkemizde, çok partili dönemde, Lider ve ekipleri, tavır, davaranış ve icratlarının,  toplum ve insanımız için, bir “EĞITIM” olduğunu, sürekli gözardı ettiler.  Hatta “gerginlik” ve Kutuplaşma gibi”  stratejilerinden, medet umdular.


            ö te yandan eleştiri ve tartışma, yaşamın ve özellikle de siyasetin parçaları, daha doğrusu bütünü içindedir. Ondan da kimse uzak ve ilgisiz kalamaz. Ancak eleştiri, “HOŞGöRü, “ SAYGI” ve “DİYALOĞ”  içinde olmalıdır.  çünkü olumlu eleştiri, hediye olup, Uygarlığın  da temeli ve yaşam biçimidir.


               Siyasetçi, mevzuatı, ahlâkî değerleri, gözetmek ve iyi niyetle hareket etmek en önemlisi de toplumu da  her yönü ile örnek olmak durumundadır. çünkü siyasetçilerin, tavrı, davranışı ve icraatı insanımız, özellikle de çocuk ve gençlerimiz için, bir eğitimdir.
                çok partili dönemde, her iktidar, üretimden çok,  dış ve iç borçlanmayı tercih etti. Bütçe, dış ticaret ve cari açıklar sürekli arttı. Siyasi çıkarları için, gereksiz yatırımlar yapıldı. Sonuçta da hepsi atıl kaldı. Devletin milyonlarca lirası da çar-çur edildi.


                 çok partili dönemde bazı politikacılar, milletten çok, yandaşlarına, akraba, dost ve dava arkadaşlarına hizmet etti. Kamu kurum/kuruluşlarının imkan ve olanaklarını,  yakınlarının ve dava arkadaşlarının hizmetine sundu.


                 Her iktidar değişikliğinde, bürokrat atamaları gündeme geldi.  Devlet makamlarına kariyer sahibi insanları değil de, kendi davalarına hizmet eden veya edecek kişi/kişileri atadılar.  Bazen dürüst, çalışkan, başarılı, girişimci ve yatırımcı, gibi kriterlere sahip insanları da hep görevden alarak, adeta cezalandırıldı.


             Politikacılar, seçimler öncesi kırsal kesime de, pek çok vaatte bulundu ama hiçbiri gerçekleşmedi. Tarım, her geçen gün kan kaybetti. Köylünün ürününe,  Ankara’dan taban fiyatı verildi. köylünün ürettiği ürünün fiyatını, sürekli baskı altında tuttu.


              Artık siyasette, görev alan insanlarımız ve siyasi partiler, başarılı olmak istiyorsa yönetirken yenilik yapmalı, Kısır çekişmelerden uzak durmalı ve gerginlik yaratmaktan da kaçınmalı, kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünmeli, karşılaştığı olay, fikir ve mevcut koşullar,ı çok iyi değerlendirilmeli ve yeni bir bakış açısı kazandırmalıdır.


              Siyasi parti mensupları, her türlü gelişmede, pozitif düşünmeli ,  geleceği görmeli  stratejik ortaklıklar ve güç birlikleri oluşturmalı. Zaman,  iyi kullanmalı. Baskı altında bile kontrolü kaybetmemelidir.


             Partiler, kendi kedilerini de disipline etmeli. Hatalarını tekrar etmemeli, ufku geniş olmalı, çokpartili dönemi, çok iyi gergerlendirerek hatalarda ibret ve doğrularda da örnek alarak, icraata yansıtmalıdır, herkese de aynı oranda saygılı olmalıdır...


           Ayrıca. Türkiye, artık çok uluslu küresel profesyoneller yaratıyor. Hatta çift kartvizitli profesyoneller, ihraç ediyor. Dünyada, uluslararası dev şirketlerin, çeşitli pozisyonlarında görev yapan, Türk profesyoneller var.
           Yeter ki siyasi partilerde, liderlik yapabilecek, genç, dinamik, girişimci, risk alan, değişime açık, esnek, kararlı insanlarımızın, önü açılsın.
çünkü Türk halkı, siyasi partilerde, genç lideler ve yeni yüzler istiyor.


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi