4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SİYASİ GERİLİM ÇÖZÜM DEĞİLDİR

    Çok partili dönemde, siyasi lider ve kadrolar, ortamı gererek çıkar sağlama yanlışlığına düştüler. Bu tavırları ile de hem partilerine, hem de Türkiye’ ye, büyük zarar verdiler. Halkında kutuplaşmasına da zemin hazırladılar.
           Bugünde, 2023 genel seçimleri nedeniyle, ,ortam iyice gerildi. Maalesef ülkedeki gerginlikleri ortadan kaldırmak görevli siyasi liderler,  gerginlikleri adeta körüklüyorlar. Hatta ülkemizin, kutuplara ayrılmasına da zemin hazırlıyorlar.
           Ayrıca Türkiye’ de, bazı partilerin, isabetli tespitleri var. Ancak gerilime yönelik uygulanan politikalar, Türkiye’de siyaseti ayrıştırdığı için, kimlikli bir siyasi yapı oluşturulamıyor. Halk, kimlikli bir siyasi yapı bekliyor fakat bu oluşamıyor.
             Türkiye’ de, dış ve iç şer odakalrı,  milliyetçiliğin ve laiklik, demokrasi,  cumhuriyet, gibi bazı kavramların ve Atatürkçülük kavramının içi boşaltıldı. Siyasi arenada yolsuzluk ve rüşvet gibi olgular hep tartışma konusu oldu.
              Hâlbuki Türk milletinin, en vazgeçilmez hassasiyetlerinden biri de helal lokmadır.. Rüşvet, yolsuzluk  Türk milletin, asla kabul edemeyeceği kavramlardı.
             Son günlerde, AKP ve CHP Genel Başkanları arasındaki gerginlik, kalıcı hale geldi. Oysa Siyasi parti liderlerinin, özellikle de iktidar partisinin görevi, ülkede gerginlik yaratmak değil, mevcut ve oluşması muteber gerginlikleri, ortadan kaldırmaktır. Hatta fırsat vermemektir.
              Çok partili dönemde,  parti liderleri, hala  geçmişteki yöntemlerini tesiri altındalar. Ucuz ve çağ dışı yöntemlerle de, gündemde kalmak istiyorlar. Hâlbuki XXI. Yüzyılda bırakın liderliği, İçinde bulunduğumuz çağda, lider dönemi de bitti. Liderin tanımı da değişti. Gerçi karizmatik, bir kadronun temsilcisi insanlar üzerinde odaklanan reklâm kampanyaları, ulusal bazda hala pirim yapıyor ama lider,” EKİBİ” ve  “PROĞRAMI” ile liderdir
         . Ayrıca da, XXI. yüzyılda, kadro hareketi öne çıktı.
           Ülkemizde liderler, hala dünyadaki bu gelişmenin, ya farkında değiller, ya da geçmişteki alışkanlıklarının ve özlemlerinin tutsağı halindeler. Ya da gerginlik yaratarak hatalarının gündem yaratmasını önlüyor.
          Yıllarca e Partilere, “TEK ADAM” felsefesi hakim oldu. “ SE-BEN “ kavgası ise gündemden düşmedi. Gerginlikler ise gündemi sürekli işgal etti. Hatta sürekli ve kalıcı hale geldi. Bu tablo, toplum ve insanımız için, bir “EĞITIM” olduğu da, sürekli göz ardı edildi.        
          Liderler bazen arzu edilmeyen sözlerle, gündemi meşgul ediyorlar. Toplumu da geriyorlar. Karşılıklı olarak da, halkı tedirgin eden, hiçte hoş olmayan sözler söylüyorlar. En hiçte hoş olmayan tutumları ile de geleceğimiz olan çocuk ve gençlerimize yanlış örnek oluyorlar.
          Türkiye’ de siyasi parti liderleri, yönetirken yenilik yapmıyor, geçmişteki liderlerin misyon vizyonlarını adeta tekrar ediyorlar. Bu davranışları ile de övünüyorlar.  Uzun vadeli düşünmüyorlar, günü kurtarmayı da büyük bir başarı olarak görüyor veya gösterme gayreti içinde oluyorlar.
          Hülasa Parti liderleri,  Rahmetli yazar Uğur Mumcu’ nun, “  TARTIŞMA YERİNE KAVGA, DİNLEME YERİNE SUÇLAMA, YANITLAMA YERİNE SALDIRI… BİZİM YAPTIĞIMIZ BU İŞTE’…”  görüşünü de doğruluyorlar.     
          Tüm dünyada parti liderleri, yönetirken yenilik yapar. Kısır çekişmelerden uzak durur ve gerginlik yaratmaktan da kaçınır. Kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünür. Kendine özgü bir kişiliği vardır. Karşılaştığı olay, fikir ve mevcut koşulları oturtabilir ve onlara yeni bir bakış açısı kazandırabilir.
         Çağımızda liderler pozitif olur, geleceği görür, stratejik ortaklıklar ve güç birlikleri oluştururlar. Zamanı iyi kullanırlar. Baskı altında bile kontrolü kaybetmezler. Kendi kedilerini de disipline ederler. Hatalarını tekrar etmezler. Tutarlı bir kişilik yapısı vardır. Örnektir. Herkese, aynı oranda saygılıdır. Ufku geniştir.
              Türkiye’de de politikacılar, artık siyasi hayattaki, yanlış ve doğruların bir muhasebesini yapmalı, yanlışlardan ibret doğrulardan da örnek alarak, seçim stratejilerini belirlemelidir. Yüksek sesle, nutuk atmak veya gerginlik yaratmak, dün olduğu gibi bugünde, gelecekte de çözüm olmayacaktır.
            TÜRKİYE, dış ve iç şer odakları tarfından, özellikle de araçları olan, “TERÖR” le tehdit ediliyor ama daha kötüsü, büyük bir kutuplaşma var. Oysa Başka “ Türkiye  yok’, tur. Hepimiz aynı gemideyiz o nedenle de diyalogu, hoşgörüyü uzlaşmayı ve dostluğu, ön planda tutmak birlikte hareket ederek dış ve iç şer odaklarına karşı, birlikte hareket ederek mücadele etmek zorundayız.
                Ayrıca siyasi partiler birbirlerini suçlamak ve bazı gelişmelere sığınmak yerine, ülkeyi nasıl yöneteceklerini, hangi projelerle ekonomik, kültürel ve sosyal, özellikle de istihdam alanındaki sorunları nasıl  çözeceklerini kamuoyu ile paylaşmak zorunda. 

    Ülkemizdeki siyasi partiler gerginlik yaratma ortamından uzak durarak, her alanda proje üreterek toplumda yer almalıdır. Çünkü çağımızda, toplumlar, zengin ve yoksul diye ayrılmıyor. Proje üretebilen, üretmeyen diye sınıflandırılıyor. Ülkelerin, partilerin, bölgelerin, şirketlerin ve kurum/kuruluşların il ve ilçelerin  zenginliği, bünyelerindeki, "PROJE " ile ölçülüyor.
            Ayrıca Türk halkı,  parti kimliğini bir tarafa bırakarak, birlikte ülkemize sahip çıkmak değerlerimizi de korumak zorundadır. Çünkü  Rahmetli Turgut ÖZAKMAN’ nın söylediği gibi, “DİRLİĞİN, BİRLİĞİN, DİLİN, BENLİĞİN, TARİHİN, YURDUN, ADIN, BİR KEZ DAHA GİDERSE, BİR DAHA HİÇ GERİ DÖMEZ…” uyarısı hayata geçer. Son pişmanlık da fayda vermez.
      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi