4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TARIM ALANLARINI KAYBEDİYORUZ

                           
             CHP Eskişehir Milletvekili,  Sayın Dr. Jale Nur Süllü’nün  önergesine , Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum,  verdiği cevapta, Arap uyruklu kişilere, satılan arazilerde ilk sırayı 278.671 metrekare ile Filistin, 129.559 metrekare ile Irak alırken,  Katarlılar 65.005 metrekare ile Çifteler ilçesinden, tarım vasfına sahip arazi satın aldığı belirtti.
             Öte yanda Hasanbey Köyü, Ankara yolunun, sol ve sağ tarafları ve Şarhöyük ve Esentepe tarafında. Tarım alanları ile ilgili ciddi sorunlar var. Buralar, birinci sınıf tarım arazisidir. Bu arazilarin, tarımsal faaliyet için, korunması gerekiyor.
          Bursa yolunda, sağ tarafta Söğütönü ve Keskin köyleri civarı da tehdit altındadır.   Yine Sivrihisar-Eskişehir arasında, Tavuk Çiftliklerinin ve bazı tesislerin istilası ile tarım alanları, yok ediliyor.
               Yasalar, gereği, tarım alanlarından sorumlu olan ilgiller de bu durumu seyrediyor.
                Devlet kurumu olan TOKİ, Şeker Fabrikası’ ın, en verimli arazisi olan tarım alanlarına konut yaparak, Belediyeler’ de, imara açarak, bu alandaki tarım alanlarının yok olmasına , ortak ve önder oldular.,
                Oysa tarım alanları, torunlarımızın bize emanetidir. Dünyada yaşananlar ise ortada. Yükselen gıda fiyatları, yoksul halkları vururken, Mısır’da açlıkla, yüz yüze kalan halk,  polisle çatışmaya girdi. Bangladeş, Tunus ve Haiti’de milyonlarca aç  insan, sokaklara döküldü.
                Dünya Bankası Başkanı Zoellick, gıda fiyatlarının son 3 yılda, ikiye katlanmasının, yoksul ülkelerde geliri düşük 100 milyon insanı açlık tehlikesi ile karşı karşıya bıraktığını söyledi. The Food and Agricultural Organization (FAO) araştırmasına göre ise bu yıl 36 ülkede toplam tam 1.1 milyar kişi gıda yardımına muhtaç olacak
              Tablo, tam bir felakettir. Önümüzdeki yıllarda dünyada, en büyük tehlike, açlık ve susuzluktur.  Dünya’ da, açlık ve susuzlukla ilgili, tedbir alınmaz ise, bu iki unsurla ilgili savaşlarda, kaçınılmaz olacaktır.  
               Peki, Türkiye ve Eskişehir, dünyadaki bu gelişmeler karşısında ne yapıyor?
               Eldeki tarım alanlarını korumak, daha da verimli hale getirmek yerine,  tarıma elverişli araziler yok ediliyor. Tarım ürünleri, ithali adeta teşvik ediliyor. Avrupa Birliği bütçesinin yaklaşık yüzde 40’ı, her yıl tarıma destek olarak verirken, Türkiye de bu oranın  bütçesindeki payı yüzde 3’ dür.
         Türkiye ve Eskişehir’ de, geliyorum diyen açlık tehlikesi,  kıtlık ve susuzlukla ilgili olarak ciddi hiçbir önlem alınmıyor. Günlük gelişmelere göre, toplantılar yapılıyor ve hamasi nutuklar atılıyor. 
              Hâlbuki Etürkiye ve Eskişehir’ de, Tarım alanlarının korunması hususunda,  acil önlemlerin alınarak hayata geçirilmesi şarttır.
                Öncelikle de Eskişehir’de,  tarım alanlarını ve çevreyi korumak için, bölgesel veya havza bazında arazi kullanım ve çevre düzeni planları yapılmalı, plan dışı kullanımlara, kesinlikle izin verilmediği gibi, Eskişehir’de, tarıma uygun olan ve olmayan araziler ile doğal yaşam ortamları belirlenmeli, uydu verileri ile GIS ortamında sürekli denetlenmelidir.
               Eskişehir’de, tarımsal araziler, mutlak tarımsal sit olarak belirlenmeli, arazi veya toprak koruma meclisleri oluşturulmalı, alan veya arazi kullanımında ÇED yönetmeliği hükümleri mutlaka uygulanmalıdır. En önemlisi de tarım alanlarını amaç dışı kullananlara,  ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
               Eskişehir’de, yanlış kentleşme sonucu, ülkemizin,  en verimli ovasını yok edildi.  Hiç olmazsa elde kalan tarım alanları, mutlaka korumalı ve tarım ürünlerinin sanayinin motoru olması için de projeler üreterek, hayata geçirmelidir. Özellikle de Organik tarım, teşvik edilmeli, bu alanda her türlü destek de verilmelidir.
            Ülkemizde, Tarım Arazilerinin korunması ve Kullanılması ve Planlamasına Dair Yönetmelik ve  her ilde toprak koruma kurulları var ama  tarım alanları, her ilde olduğu gibi, Eskişehir’ de de yok ediliyor.
            Bu kurul, tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları belirlemek, toprak korumayı ve bununla ilgili sorunları giderici önlemleri almak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak için,  görüş oluşturmakla görevlidir ama ülkemiz ve Eskişehir’ de,  birinci sınıf tarım alanları yok ediliyor.
           Tarım alanlarındaki erimeyi ortaya koyan verilere göre, ülkemizde,  2001 yılında, 26 milyon 350 bin hektar olan tarım alanı,  2020 yılında, 23 milyon 137 bin hektara kadar geriledi.  Tarım  alanlarında 19 yılda yaşanan kayıp yüzde 12 oldu. 2001-2020 yılları arasında toplam 15 Hatay büyüklüğündeki tarım arazisini yitirildi.
            TUİK verilerine göre,  tarım arazilerimizi hızla kaybediyoruz, son 10 yılda ekilen ve dikilen tarım alanlarının yaklaşık yüzde 10’unu, çayır ve mera alanlarıyla toplam tarım alanlarının ise yüzde 6,4’ünü kaybettik.
           Sonuçta da tarımda, bir zamanlar kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerden biri olan Türkiye, pirinçten mercimeğe, mısırdan bitki çayına kadar çok sayıda ithal ürüne muhtaç hale geldi.
          AyrıcatTarım, ekonomimizde vazgeçilmez bir sektördür. Çünkü ülke nüfusunun beslenmesini sağlarken, milli gelire ve istihdama katkı da bulunur.  Sanayi sektörünün, hammadde ihtiyacını karşılar, Sanayiye sermaye aktarır.  İhracata doğrudan ve dolaylı katkıda bulunur.
           Türkiye ve Eskişehir’de, tarım alanlarını yok etmek, ülkeye ve torunlarımıza ihanettir. Nitekim  Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı  SayınTayyip Erdoğan, tarım ve hayvancılık yapılan ovalarımızı koruma altına almak için “Sit alanı” ilan ettiklerini belirterek, “Her tarım alanına, kalkıp biz beton yığınları dikersek, bu vatana, millete ihanet ederiz!..” demiştir.








Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi