4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TAŞ OCAKLARI DOĞAYI YOK EDİYOR


           Ülkemizde denetimsiz ve çoğunlukla bulunduğu bölge için, "ÇED Gerekli Değildir" raporu verilen taş ocaklarının, kırma, eleme, patlatma, taşıma gibi işlemleri var. Bu işlemler bölgede yaşayan insanların, soluduğu havayı kirletirken, canlı çeşitliliğini de azaltığından, halk ın tepkisi, her geçen gün artıyor.
           Nitekim Koçaş Köyü Muhtarı, Sayın Sezai KARA, köyüne açılan taş ocakları ile ilgili olarak ciddi mücadele veriyor. İlgili her kurumu, yöneticiyi, ziyaret ederek, taş oacakları ile ilgili magduriyetlerini, anlatıyor, çözüm bulunmasını istiyor.
          Valimiz Sayın Erol AYYILDIZ’ ı,  birlikte ziyaret ettik. Kendisine iletilen yazılı istekleri Tarım İl Müdürlüğüne havale etti. Sonuç ne olacak gelecek günlerde göreceğiz. Ancak Sivrihisar’ da, Koçaş ve çevre köyleri mağdur eden, taş ocakları ile igili önlemler ivedilikle alınmalıdır.
            Çünkü Bilim adamlarına göre, Türkiye genelinde, sayıları on binlerle ifade edilen açık taş ocağı işletmeciliği, deprem etkisi yaratan patlatmalarla, yeraltı sularını yok ederken, çıkardığı toz ile döllenmeyi önleyerek, meyve ağaçlarını verimsizleşmesine, balıkların ölümüne neden oluyor.
           Ayrıca mermer ve taş ocağı işletmelerinin, yeryüzünün genel yapısı, bitki örtüsü, hava, yeraltı ve yerüstü sulan gibi, çevre elemanlarına olumsuz yönde etkisi bulunmaktadır. Taş ocaklarından değişik amaçlarla taşlar çıkarılmakta ve farklı endüstrilerde kullanılmaktadır. Arazide, topografik yapıyı bozan yığma tepeler ve derin çukurluklar oluşmaktadır.
            Koçaş Koyün, sınırları içindeki taş ocakları ile ilgili,  ÇED Raporunun kapsam ve özel formatının belirlenmesinden önce,  halkı proje hakkında bilgilendirme, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere, toplantının yeri, tarihi ve saati en az 10 gün öncesinden, yerel ve ulusal yayım yapan gazetelerde ilan edilmesi gerekirdi.
            Ayrıca toplantı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürünün veya görevlendireceği bir yetkilinin başkanlığında yapılması gerekirdi. Toplantı tutanağı, bir sureti Valilikte kalmak üzere,  Bakanlığa gönderilmesi ve komisyon üyeleri,  kendilerine iletilen tarihe göre halkın katılımı toplantısına katılması gerekirdi.
               Koçaş Köyü Muhtarı, Sayın KARA’ nın,  söylediğine göre de köy halkı ile bu toplantılar yapılmadığı halde, taş ocaklarına ilgililerce, izin verilmiş, koçaş Köyü muhtarının günlerdir yaptığı mücaleye rağmen de taş ocakları kapatılmamıştır.
             Ülkmeizde, Ormanlar, sular, tarım alanları, hayvancılık ve tarihi mirasın yanında yaşam alanları taş ocakalrı ve vahşi madenciliğin tehdidi altında. Resmi verilere göre ülke genelinde 85 binden fazla taş ocağı ruhsatı verildiği belirtilirken, ortaya çıkan tahribata karşı yurttaşların tepkisi de her geçen gün büyüyor.
             Bilim insanlarının uyarıları, kamuoyunun tepkisine rağmen vahşi madencilik hız kesmiyor. Yetkililerin denetlemekte ve önlem almakta yetersiz kaldığı vahşi madenciliğin sonucu ortaya çıkan, tahribat ülkeye ciddi zarar veriyor.
            Nitekim Kamu vicdanını, derinden yaralayan bu tablo karşısında, konuyla ilgili bir rapor hazırlayan, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Abd. Emekli Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı,  taş ocağı işletmeleriyle ilgili bugüne kadar tartışma konusu olan pek çok noktaya açıklık getirdi.
           Sayın Prof. Dr. Kantarcı’ya göre,  Taş ocağı işletmelerinde yapılan patlatmalar çatlak/mağara sistemini bozar, çökmelere ve suyollarının değişmesine, suyun derinlere kaçmasına sebep olur. Sonuçta su kaynaklarını kullanan çiftçiler ile yerleşim alanları ve tesisler zarar görürler.
            Taş ocaklarında gerçekleştirilen patlamalarla oluşan sarsıntıların deprem etkisi yaratıyor.Nitekim Sayın Prof. Dr. Kantarcı, söz konusu patlatmaların Kandilli Rasathanesi Deprem Enstitüsü’nde  ‘önemli yer sarsıntıları’ olarak kaydedildiğini vuguladı.
             Sayın Prof. Dr. Kantarcı, kurak mıntıkalarda kireçtaşı ocaklarında materyali ıslatmak için su yetersizdir. Islatma suyu da hızla buharlaşır. Toz yerleşim alanlarında konu ile ilgisi olmayan insanların sağlığını olumsuz etkiler. Bitki yapraklarını kaplayarak solunumu ve fotosentezi engeller. Çiçeklenme döneminde döllenmeyi önler ve meyve oluşumunu azaltır görüşündedir.
             Ayrıca ruhsat verikse de tozu önlemek veya bastırmak için, sözü edilen torba filtreler ve ıslatma yöntemleri ya hiç kullanılmaz veya pek bir işe yaramazlar. Özellikle kurak mıntıkalarda kireçtaşı ocaklarında materyali ıslatmak için su yetersizdir.
            Halk bilgilendirilmeden ve görüşleri alınmadan, açılan taş ocakları kapatılmalıdır. Çünkü yönetmeliğe tabi projeler için, "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça, bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez.
             Ayrıca “ Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu”nun hazırlanmasında, esas alınmak üzere; Komisyon tarafından projenin, önemli çevresel boyutları ile Halkın Katılımı toplantısındaki görüş ve öneriler göz önüne alınmak suretiyle düzenlenir.
            Ayrıca yönetmelik hükümlerine göre, karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin, mevzuat bakımından, uygun olmadığının, tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır.
               Koçaş Köyü ve çevre köylere, zarar veren, halk bilgilendirme toplantısı yapılmadan açılan taş ocakları kapatılmalıdır. Geri dönüşümsüz, inşaat malzemelerini, birileri kullanacak diye, toprağı susuz bırakmaya, yer altı su rezervlerini kurutmaya, geleceğimizi yok saymaya, bölgedeki binlerce insanı ve canlıyı, mağdur etmeye,  doğayı da yok etmeye,  kimsenin hakkı yoktur.
                Bir Kızılderili şefi der ki, “Son ağaç kesildiğinde, son ırmak kuruduğunda, son balık tutulduğunda, beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak, ama o zaman iş işten geçmiş olacak.”









Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi