4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TERMAL SULARI VE TURİZM

Eskişehir Anakent Belediyesi, Şubat ayı Meclis toplantısında, termal sularla ilgili açıklamalarda bulunan Anakent Belediye Başkanı, Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN  “Eskişehir bugünkü durumu itibariyle turizmi canlandırmak durumundadır. Sağlık turizmi konusunda bu hamamcılarımızı nasıl ikna edeceğiz bilemiyorum. Sevgili Ticaret Odası Başkanımız falan bu işlere eğilseler çok iyi olur. İkna etmek lazım.
          Reşadiye’nin, oralar hep sıcak su kaynağıdır ama yararlanamıyoruz. Bu hidroterapi merkezi fevkalade önemlidir. Bütün hemşeriler olarak hamamcıları ikna edelim. Hamamcılar da tam anlamıyla sudan para kazanmak hoşlarına gittiği için bir türlü yatırıma girmiyorlar. Yoksa o hamamları yıkıp çok güzel hidroterapi merkezleri yaparız. Rusya’dan, Avrupa’dan, Arap ülkelerinden turist gelir” dedi.
           Aslında Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, yıllar önce de Anadolu Üniversite rektörü iken sözünü ettiği bölgenin, bir turizm alanına dönüştürülmesi için 1985 yılında çalışmalar yaptı. Ancak yaptığı çağrılar dönemin bürokrasisine ve yerel siyasetine takılmıştı.
               Geçmiş yıllarda da Tepebaşı Belediyesi tarafından, gündeme getirilen, KIZILİNLER TERMAL İLERİ YAŞAM MERKEZİ PROJESİ", ve daha sonra Odunpazarı Belediyesi’ nin, Kızılinler, “ESKİŞEHİR ODUNPAZARI TERMAL ALANI PROJESİ” nin,  kamuoyu ile paylaşılması, aynı bölgede, ayrı iki proje gerçekleştirilmesi, zihinleri karıştırmış sonuçta da her iki proje de gerçekleştirilemedi.
.              Oysa Eskişehir Termal kaynaklarını, mutlaka değerlendirmek zorundadır. İşte, Kütahya, Afyon ve Denizli! Kaplıca turizminde, ciddi mesafe aldılar. Otel ve pansiyonlar, ful dolu, Her yıl, önemli sayıda pansiyon ve otel yapılmasına rağmen, taleplere cevap verilemiyor.  Bu illerdeki kaplıcaların, büyük çoğunluğunda yer bulmak güçtür. Yaz aylarında, Kaplıca Turizmi, o illerin ekonomisine, ciddi katkı sağlıyor.
                    Ülkemiz ve Eskişehir, termal kaynakları ve şifalı sular açısından tam bir cennet. Önemli bir jeotermal kuşağın üzerinde olan Eskişehir de, bu alandaki avantajına rağmen, doğal kaynakları verimli olarak kullanıldığını, doğru değerlendirildiğini söylemek mümkün değildir.
                    Sayısız sağlık sorununa faydalı olduğu kanıtlanan şifalı sularımızın, çoğu, derme, çatma, tesislerden oluşuyor. İlgisizlik ve denetimsizlik, bu alanda da kendini hissettiriyor.
                   Bütün bu olumsuz koşullara rağmen, dünyada olduğu gibi, ülkemizde de sağlık turizmine, yani kaplıca ve şifalı sulara olan ilgi hızla artıyor. Tatillerinin, belirli bir bölümünü kaplıcalarda geçirmek, hem dinlenip, hem de sağlık sorunlarına çare bulmak isteyen, önemli bir kitle, sağlık turizmine ilgi gösteriyor. Ayrıca kaplıcalarımıza, ilgi gösteren yabancıların sayısı da azımsanamayacak düzeydedir.
                    Yıllardır da Eskişehir’de, “HİDROTERAPİ”  merkezi gündemde. Ancak bir adım yol gidilemediği gibi, her gelen ilgili, bu alanda pek çok vaat ve söylemde bulundu,  hatta makro hedefler gösterdi ama vaatler ve hedefler, bir türlü hayata geçirilemedi
                   Valilerimizden, Sayın ÇALIŞICI’ nın, gayretleri ile Kızılinler Köyü’nde yapımı düşünülen, hidroterapi ve rehabilitasyon merkezlerinin, çevre düzenleme planlarının hazırlandığı, bölgenin de ülkemizin sayılı sağlık ve tedavi turizm merkezi olacağı sıkça vurgulandı.
             Hatta, Kızılinler Köyü’nde yapılacak tesislerin,  İzmir Balçova tesislerinden sonra  Türkiye’de, sağlık turizmi  kapsamında, ikinci  tesis olacağı da söylendi. Kızılinler’ e, yatırımda bulunacağı söylenen girişimciler, gündeme geldi ama somut bir gelişme olmadı.
               Tepebaşı Belediyesi’ nin, gündeme getirdiği, "KIZILİNLER TERMAL İLERİ YAŞAM MERKEZİ PROJESİ", bir basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşılnıştı.. Proje, 515 hektar üzerinde gerçekleştirilecekti, tamamlandığında, Sağlık ve Turizm tesis alanı ve Kür parkı 6000 yatak kapasiteli, Sağlık ve Turizm Tesisi alanın da 4000, özel yatırımcılara ayrılacak tesislerde de 2500 yatak kapasitesi ile 12500 kişiye hizmet verecekti.
                    Projede, fizik tedavi ve iyileştirme tedavi birimleri, yaşlılık bakım ve ileri yoğun bakım birimleri, bakım personeli eğitimi, yapılacak. Ayrıca sosyal tesisler, açık-kapalı havuz, tiyatro, sinema, konferans salonları, sanat galerisi, restoran, kafe, sera, alışveriş merkezleri, kütüphane, misafir oteli ve yaşam birimleri yer alacaktı.
                 Hatta Projenin, gerçekleşeceği bölgenin, 1/5000 ve 1/1000’lik imar plan taslaklarının da hazırlandığı söylenmişti.  Ancak proje gerçekleştirilemedi.            
                   Eskişehir, kaplıca turizmden pay olmak istiyorsa, siyaset üstü bir anlayışla, Vilayet Anakent ve alt belediyeler, kurum/ kuruluşlar, özellikle de ETO, projeye birlikte sahip çıkmalı, gerçekleştirilmesi içinde caba göstermelidir.
           Oysa Türkiye ve Eskişehir, termal turizminden, milyonlarca dolar kazanabilir. Çünkü Termal turizm amaçlı olarak,  Macaristan’a, 10 Milyon kişi, Rusya’ya 8 Milyon kişi, 126 Milyon nüfuslu Japonya’nın, sadece Beppu şehrine, yılda 12-13 Milyon kişi termal turizm amaçlı olarak gelmektedir.
             Dünyada, termal turizmine değer veren ülkeler ve kentler, ciddi paralar kazanmaktadır. Nitekim Almanya’da , bulunan, 200’den fazla kaplıca tesisi, yani termal turizm tesislerinde direkt ve indirekt yaratılan ekonomik faaliyet yılda, 30 Milyar $ civarında olduğu söyleniyor.
                 Bakanlar Kurulu kararı ile Eskişehir-Afyonkarahisar-Kütahya bölgelerini kapsayan Frigya Kültürel Mirası Koruma ve Kalkınma Birliği kuruldu. Bu kurul, bölge ve Eskişehir Kızılinler Termal Turizm Merkezi 08.12.2006 tarih ve 26370 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.  Eskişehir, bu imkândan yararlanamadı.
               Eskişehir, gerek “TERMAL”,  gerekse “FRİG VADİSİ” ile ilgili Eskişehir’de, entegre bir çalışma ve “TAKIM RUHU” yok.  Oysa yaşam, bir bütündür. O nedenle de Eskişehir, birlikte düşünmek ve uygulamada tutmak zorundadır. Özellikle de “DOGA” ile ilgili projelerde birlikte hareket etmek gerekir.
          . Ayrıca Eskişehir’ de, termal, suları, siyasi ve kısır çekişmelere, kurban edilmemelidir. Çünkü Eskişehir’de, bu tür çekişmeler sonucu, pek çok yatırım, ya gerçekleşmedi, ya da başka illere kaptırıldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi