4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TIBBİ CİHAZ VE İLAÇ İSRAFI

                               
            Tıbbi teknoloji, çok geniş bir alandır. Ancak yerinde kullanılırsa, fayda sağlar. Nitekim 1978 yılında Alma-Ata’ da, Dünya Sağlık örgütünce, düzenlenen, konferansta, tıbbi teknoloji " sağlık probleminin çözümünde, önemli katkısı olan yöntem, teknik ve malzemelerle, bunları kullanan kimselerin, bileşmesi demektir." diye tanımlanmıştır.
            Tanımdan anlaşılacağı gibi, tıbbi teknoloji, her türlü malzemeden, tıbbi cihazlara, ilaçlardan, cerrahi yöntemlere kadar, geniş bir alanı kapsamakta, bunu temininde ise ciddi güçlükler yaşanırken, diğer tarafta tıp teknolojisinde, ciddi savurganlık var.
           İstanbul'daki, sağlık kuruluşlarında bulunan, MR ve Doppler gibi radyodiyagnostik cihazların bulunduğu tıbbi merkezlerin sayısı, tüm İngiltere'dekinden fazladır. Serbest ithalat rejimi dolayısıyla, ikinci hatta üçüncü el tıbbi cihazlar, kolaylıkla ithal edilmekte, gerek yeterli servis, gerekse yeterli birikime sahip kullanıcı, alt yapısının, bulunmamasından dolayı ülkemiz bir cihaz hurdalığına dönüşmektedir.
             Nitekim, geçmiş yıllardaki Yunus Emre İdari Mali işler Müdürü,  Sayın Ahmet SEçKİN,”. 2010 yılında, Yunus Emre Devlet Hastanesine, Radyoterapi ünitesi, Pet-ct, Nükleer tıp ünitesi kuruldu.  Bu üniteler yalnızca Eskişehir e değil, bu bölgeye hizmet veriyordu.(Afyon, Kütahya, Bilecik) Bu ünitelerden hizmet alamıyorum, randevu bekleme süresi çok uzun diyen, tek bir şikâyet gelmedi. Peki ne oldu da bu ünitelerin sayısı, bu bölgede 5 e katladı? Milyonlarca dolar, başka ülkelere gitti.” diyerek israfa tepki gösterdi.
              Yalnız teknoloji de değil, ilaçta ciddi savurganlık var. 4 Mart Tıp Bayramı sebebiyle,  Ondokuz Mayıs üniversitesi'nde, düzenlenen kutlama programında, Tıp Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. AKAN da, sağlık harcamalarındaki savurganlığı eleştirdi. İlaç tüketiminin artarak Türkiye'nin, dünyanın, en büyük 13. pazarı haline gelmesinde, hekimlerin, büyük rolü olduğunu kaydeden, Sayın Prof. Dr. AKAN, "İlacı biz yazıyoruz. Hem de hasta çabuk iyileşsin, iyi doktor olayım diye, en pahalısını yazıyoruz. Veya pahalı ilacı çok yazıp televizyon gelsin diyenler var. Halk da bilinçsiz olunca, herkesin elinde torba torba ilaç var. ….Bu kadar savurganlığın altından hiçbir ekonomi kalkamaz." demiştir.
              ülkemizde, kişi/kişilerin, akılcı olmayan ilaç kullanımları, reçetesiz ilaç kullanımı, gereğinden fazla ilaç reçete edilmesi sonucu, ülkemizde, gereğinden fazla ilaç kullanılmakta Yüksek maliyetli ve gereksiz ilaç kullanımı, ülke ekonomisini olumsuz etkilemektedir.
              Türkiye’de, kullanılan ilaçların, oransal olarak, çoğunun gereksiz olduğunu söylenebilir. ülkemizde, yapılan çalışmalar göstermektedir ki; hastalar, hekimlere yazdırdıkları ilaçların, birçoğunu kullanmadan çöpe atmaktadır.  ülkemizde, ikaza rağmen,  Antibiyotikler de bilinçsizce kullanılmaktadır
        Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, ilaçta aşırı savurganız... ülkemizde, İlaç savurganlığı hem ekonomiyi, hem de sağlığı tehdit ediyor. % 60'ı açılmadan çöpe atılan ilaçların, yıllık bedeli ise 20 milyar TL... Türkiye'de, her yıl, bir ev 100 kutu ilaç giriyor. Kişi başı tüketim miktarı ise 25 kutu...
                Doğru ilaç kullanılmama ise tedavi giderlerini artırıyor. Doktorların, hastalarına yeterli vakit ayırmaması da ilaç tüketimini artıran bir faktördür. ülkemizde alınan ilaçların,  yüzde 60'ı kutusu, dahi açılmadan çöpe gidiyor...
              Elbette tıptaki savurganlık, SKK ve vatandaşın kendisine fatura ediliyor. O nedenle de gereksiz tıp teknoloji ve ilaç kullanılmalıdır. Ayrıca insanların, gereksiz tıp teknolojisi ve  ilaç kullanması, sağlığı açısından  da  zararlıdır.
              Nitekim Dicle üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Sayın Prof. Dr. Süleyman DAŞDAĞ, tedavi amacıyla yapılan tomografi çekimlerinin, insan sağlığı için, zararlı radyasyon yaydığının bilinmesine rağmen, hastalardan, bu çekim, talep edilirken gerekli özenin gösterilmediğini söyledi.
             Şu bir gerçek ki son yıllarda, tüm dünyada sağlık harcamaları, ciddi bir şekilde sorgulanmaktadır.  özellikle sağlığa, israf yapan ülkeler, bu harcamaları, nasıl daha verimli bir hale getirebilecekleri ile ilgili araştırma ve çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmaların çoğunda, uzun zamandır bilinen, ancak pek de üzerinde durulmayan, bir sonuçla karşılaşıldı. Bugün ise tüm ülkelerin, Sağlıkta, İSRAF  gündemindedir.
             Institute  of Healthcare Improvement” “ eski başkanı Don Berwick,  yaptığı açıklamalarda, sağlık harcamalarının, %20 ila %30’unun İSRAF olduğunu ve hastalara hiçbir yararı olmadığını belirtmiştir.
           Yine Health Affairs” dergisinin, Aralık 2012 sayısında, yayınlanan çalışma da, ABD’de, sağlık harcamalarının, en az üçte birinin boşa yapıldığını, yani İSRAF olduğunu göstermektedir. Bu da yaklaşık 700-750 milyar dolar civarında bir harcamadır.
             ülkemizde, ilaç israfını önlemek için, akılcı ilaç kullanımı gerekmektedir. Hasta mutlaka hekimin önerileri doğrultusunda, eczacının doğru yönlendirmesi ile ilacını kullanmalı
            ülkemizde, ilaç, tıbbi cihaz ve tedavi harcamalarının akılcı hale getirilmesi ve bilinçsiz ilaç kullanımını, önlemek için de anaokulundan, başlayarak, toplumun, tüm kesimlerinde,  ‘akılcı ilaç’ eğitimi verilmelidir. çünkü çöpe attığımız, ilaç değil, ülke ekonomisidir.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi