4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TOPLUM VE KÜLTÜREL DEĞİŞİM

    İçinde bulunduğumuz çağ, örgütlü insan topluluklarından oluşmaktadır. Bu örgütlü toplumsallaşma, kolektif özgürlükleri, ön plana çıkarırken, Bu alanda Sivil Toplum Kuruluşlarına ciddi görevler düşüyor.
            Sivil Toplum Kuruluşlarının, insan refahının iyileştirilmesine yönelik aktif rolleri de bulunurken mülke ve yerel temeldeki, hatta bireysel sorunların, çözümüne de ciddi katkıda bulunurlar. 
             STK’ lar, toplumda oluşan tepkilerin esnetilmesinde de önem rol alıyorlar.
Bugün sivil toplum örgütleri, başarılı olmak istiyorsa, akademisyenler, entelektüeller, sivil toplum aktiviteleri ve halkımız arasındaki organik bağı, diyalogu da kurması gerekiyor.
           Sivil toplum örgütlerinin, toplum, hükümet, devlet kuruluşları ve kişi/kişileri, belirli konularda buluşturan ve görüş alışverişi yapılmasını sağlayan, kamuoyunu her konuda aydınlatan, STK’ lar, son yıllarda, faaliyet ve etkinlikleri ile de dikkat çekiyorlar.
            Bu örgütlerimizden biri de Eskişehir Kızılelma Turan Derneği’dir.
               Dernek, milli kültürün, ahlâk ve fikir hayatının geliştirilmesi, milli birliğin kuvvetlendirilmesi,  toplum yapısının sağlamlaştırılması ve Türklüğün yüceltilmesi amacıyla kurulmuştur.
                Derneğin hedefi,  Modern, kendine güvenen, genç ve dinamik nesil yetiştirerek, Türk toplumlarında büyük inkılâpların yapılabilmesine, Türk Dünyasının, bilimde, kültürde, fende, felsefede, sanatta, sporda, ekonomide yani hayatın her alanında zirvelere çıkabilmesine öncülük edebilmektir.
                Eğitim, ekonomi, bilim, kültür, sanat ve gençlik konularında, ülkemize ve insanımıza maddi ve manevi katkıda bulunmak. Bu katkıyı gerçekleştirmek için, her alanda her türlü faaliyeti yapmaktır.
               Geçen hafta,  Eskişehir Kızılelma Turan Derneği’nde, ESOGÜ öğretim üyesi Sayın Doç. Dr. Halis Adnan ARSLANTAŞ  ” TOPLUM VE KÜLLTÜREL DEĞİŞİM ” konulu konferans verdi. Geniş bir katılım vardı.
                  Kültür değişmesi, bir cemiyetin mevcut düzenini,  yani sosyal, maddi ve manevi medeniyetini bir tipten başka bir tipe dönüştüren bir süreçtir.
                  Böylece kültür değişmesi, bir toplumun siyasi yapısında, idari kurumlarında ve toprağa yerleşme ve iskân tarzında, inanç ve kanaatlerinde, bilgi sisteminde, eğitim biçimlerinde, kanunlarında, maddi araçlarında, bunların kullanılmasında, toplumsal ekonominin dayandığı tüketim maddelerinin kullanımında, az çok gerçekleşen değişim ve dönüşümleri içerir.
                İnsan, doğanın bir parçası ve çevrenin, toplumun kurucu ve devam ettirici unsurudur. Tarihi varlık alanı, insanın tutum, davranış ve eylemlerinden oluşur. İnsandan kaynaklanır ve bu alanda her şey insan içindir.
                 Ayrıca insanın, manevi varlığı,  zekâsı, bilgi ve deneyimle gelişir. İnsanın maddi, çevresel, toplumsal ilişkileri, etkileşimleri ise, genellikle yaşadığı ortamın, tarihi ve kültürel değerlerin, geleneklerin, örf ve adetlerin, iktisadi hayatın, hukuk düzeninin etkisi altındadır.
                    İnsanlar, toplum halinde yaşarlar. Bu doğal ve zorunlu hayat biçimidir. Toplumlar varlıklarını koruyabilmek için siyasi, sosyal, iktisadi, kültürel, teknolojik hayatlarını örgütlendirmek ihtiyaçlarındadırlar.
                 Üretim, insanın doğa üzerindeki eylemlerinin bilinçli bir biçimde düzenlenmesi, ona egemen olması, ondan yararlanması sürecidir, insan, bu süreçte doğayla olan ilişkisini toplu olarak gerçekleştirir.      
                  Bu nedenle, üretim sırasında insanlar arasında bazı ilişkiler ortaya çıkar. Üretim yapabilmek için insanlar, birbirleriyle belirli bağlar kurarlar. İnsanları doğa üzerindeki etkileri, yani üretim, ancak bu toplumsal bağlar ve ilişkiler içerisinde gerçekleşebilir.
                 Bir toplumun kültürü, o toplumun aynasıdır. Kültür zamanla değişim gösterir. Toplumdaki bireylerin tutum ve davranışları, düşüncelerinde meydana gelen farklılaşmalar toplumsal değişmeye yol açar
                İnsanlar arasındaki ilişki biçimlerini belirleyen önemli faktörlerden birisi de ekonomidir. Gerek ülke içerisinde, gerekse de ülke dışında gelişen ekonomik değişimler, bu değişimlerin etki ettiği toplumlardaki yapı ve kurumları da değiştirir
               Toplumun, bazı ihtiyaçlarında ve kültür değişiminde  eğitim-öğretim  sisteminin rolü büyüktür. Çünkü durağan bir toplum için, eğitim sistemi kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya yarar. Değişime ve gelişime açık toplumlarda ise eğitim kültürel mirası gelecek nesillere aktarmakla kalmayıp, onları olası değişimlere de hazırlar.
                 Ayrıca eğitimde, toplumsal kültürel değerlerini ve davranış örneklerini yeni nesillere aktarma işlevi ile toplumsal kültürel değişim süreci içerisinde, bir misyonu üslenmektedir
                   Cervantes’ in söylediği, gibi, insan eğitimle doğmaz; ama eğitimle yaşar. -

             

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi