4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TORYUM MADENİ

 Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN, “Ülkemizin önemli nadir element sahalarından Eskişehir Beylikova, dünyanın Çin’den sonraki ikinci büyük rezerv alanıdır. Şimdi burada ilk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyecek bir üretim tesisi kuruyoruz. ..Amacımız tesis tam kapasiteye ulaştığında burada yıllık 570 bin ton cevher işleyerek 10 bin ton nadir toprak oksitleri, 72 bin ton barit, 70 bin ton florit ve 250 ton toryum üretimi gerçekleştirmektir….” Açıklamaları ile dikkat çekti
             Geçmiş yıllarda da bir okuyucumuz, gönderdiği e-mailde,” Türkiye’nin, en büyük yeraltı zenginliklerinden biri olan toryum dan bahsetmiyorsunuz. Oysa toryum yakan, nükleer santraller hayata geçtiğinde, Türkiye’nin iktisadi geleceği, çok parlak olacaktır. Bu alanda kamuoyunu aydınlatmanızı bekliyoruz.” Diyerek, bazı isteklerde de bulunmuştu.
             Eskişehir, ülkemizin, en zengin toryum yatağına sahiptir. Nitekim Sivrihisar ilçesinin kuzey batısında Kızılcaören, Karkın ve Okçu Köyleri arasında,15 km2’lik bir sahanın toryumun yanı sıra Nadir Toprak Elementleri (NTE) de içerdiği saptanmıştır.
            MTA tarafından yapılan çalışmalar sonunda, 1977 yılında, "Eskişehir-Sivrihisar-Kızılcaören Köyü, Yakın Güneyi Bastnazit-Barit-Florit Kompleks Cevher Yatağı" Nihai Etüt Raporu hazırlanmıştır. Bu rapor sonuçlarına göre, bölgedeki cevherin ortalama tenörü %0,2 ThO2 olup, toplam rezerv yaklaşık, 380.000 ton civarında olduğu tespit edilmiştir.
           Dünyanın, tespit edilebilen, “TORYUM” miktarı, bir milyon iki yüz bin tondur, bunun ise Yedi yüz seksen dokuz bin tonu, Türkiye de bulunmaktadır. Türkiye de, bulunan toryum rezervleri, Sivrihisar, Beypazarı, Kızılcaören, Malatya ve Sivas’tadır.
           Toryum, Bor gibi stratejik bir madendir. O nedenle de yabancı şirketlere ihale edilmemelidir. Ancak Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili, mücadelemizde gördük ki, Türkiye’de, girişicilerimiz, madenleri işletmekte, istekli değiller.
           Nitekim Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili mücadelemizde, TUPRAĞ Şirketi Yöneticilerine, neden Türk ortaklarla, bu işi yapmadıklarını sormuştuk. Bizleri dikkatle dinledikten sonra, “Biz, madenin işletilmesi için, Koç ve Eczacıbaşı’ na teklif götürdük. Ancak, kabul görmedi. Mecburen yabancı ortakla, iş yapmak zorunda kaldık” demişti.
              Ülkemizin ve Eskişehir, geleceğin enerji kaynağı olarak düşünülen Toryum ve Bor gibi madenlere sahip olmasına ve kentte bir de Maden Fakültesi bulunmasına rağmen, madenlerle ilgili kentin bir stratejisi yoktur.  .
               Ayrıca Toryum üzerinde çalışan bilim adamlarımızın, Isparta’ da meçhul kazaya kurban gitmesi ise “TORYUM”.a, ilgiyi daha da artırdı.              .            
              Isparta’da meydana gelen uçak kazasında, hayatını, kaybeden, Rahmetli Prof. Dr. Engin Arık, “TORYUM” üzerine yaptığı araştırmalarla tanınıyordu.  Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi İle Enerji Satışına İlişkin Kanun’un, TBMM’de görüşülerek kısa süre önce kabul edilmesiyle, Türkiye’nin, sahip olduğu uranyum ve toryum maden rezervleri de en iyi şekilde değerlendirilecekti.
             Böyle bir dönemde, meydana gelen uçak kazasında toryumla ilgili çalışma yapan, 6 bilim adamının hayatını kaybetmesi,  Toryum üzerinki senaryoları gündeme taşıdı. 
              Isparta’daki esrarengiz kazadan, uçağa binmeyerek kurtulan, Rahmetli Doç. Bilge Demirköz’e,  Kartalkaya ’da, yüzünü kaskla gizleyen bir başka kayakçı çarpması ise kuşkuları daha da artırdı.
             Çünkü Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü’nün (CERN) en başarılı bilim adamları arasında gösterilen,  Rahmetli Doç, Dr. Bilge Demirköz, üzerinde çalıştığı Atlas Projesi’yle İsviçre’de adından söz ettirmişti.
              Özellikle Isparta uçak kazası ve Karakaya’ da meydana gelen esrarlı kaza, bu kazalarda hayatını kaybeden ve zarar gören bilim adamlarımızın, geleceğin enerji kaynağı olarak düşünülen, “TORYUM” üzerinde çalışmaları, dikkatleri, bu maden üzerine topladı. 
              Ayrıca dünyada,  toryum ve uranyum rezervlerine sahip ülkeler arasında Türkiye, ilk sıralarda yer alıyor. Nükleer enerjiye sahip olan ülkeler, santralarda kullanılan uranyum ve toryumu, Türkiye’den temin ediyor. Yapılan araştırmalar, ülkemizin toryum rezervinin uranyumdan daha fazla olduğunu gösteriyor.
             Uranyum ve toryumla ilgili, ciddi bir rezerv araştırması yapılmamış olsa da Türkiye, şu an bilinen oranlara göre, dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
               Kayseri Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizikokimya Anabilim Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. Abdullah Çoban, yaptıkları çalışmalarda, Türkiye’nin, birçok bölgesinde dünya ülkelerine oranla bol miktarda toryum olduğunu belirtti.
            Sayın Prof. Dr. Çoban’ a göre, Toryumun, nükleer santrallerde kullanılması durumunda, maddi değerinin, milyarlarca dolar olarak değerlendirmek mümkündür.
              Eskişehir’ de,  Sanayi Odası, Maden kümesi ve ESOGÜ, Maden Fakültesi, il çapındaki madenlerle ilgili Ar-Ge çalışmalarına, hız kazandırmalı, özellikle de madenlerin, sanayinin motoru olması yönünde, yeni stratejiler belirlemelidir.
            ESO gerçekleştirmek istediği “Temel Bilimler Üniversitesi” ile Eskişehir’imiz başta bor ve toryum olmak üzere nadir toprak elementleri ,açısında, çok zengin kaynaklara sahip. Fiber optikten uydu haberleşmesine, akıllı füzelerden yakıt hücrelerine kadar, birçok alanda kullanılan; havacılık, savunma, uzay ve tıp gibi sektörlerde öne çıkan ileri ve türev malzemeler yakın gelecekte üretimin her alanına girecek. ESO’ nun, bu zenginliğimizi öne çıkarmayı hedef alması Bor ve Toryum’ un, geleceği açısından umut vericidir.
             Türkiye’deki toryum ve Bor, rezervlerinin, ülkemizin ihtiyacını yüzyıllar boyunca karşılayacak miktardadır. O nedenle de TORYUM ve BOR mutlaka kamulaştırmalıdır.
            Çünkü Bor ve toryum, Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli madenler ve ülkemiz rezerv açısından dünyada en zengin ülkelerden biridir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi