4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

YUNUS EMRE KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFI

       Yunus Emre, yaşamında halka, halkın dili ile hitap etmiştir. Yani Türkçe’yi çok güzel kullanmış, Türkçe ile eserler vermiştir. Bu da Yunus’un her zaman okunup anlaşılmasında, önemli bir rol oynamıştır


 


           Türk tasavvufunun, dilde ve şiirde kurucusu olan,  Yunus Emre’nin şiirlerinde, ahlak, hikmet, din, aşk gibi konuların, hemen hepsi tasavvuftan çıkar ve tasavvuf görüşü çerçevesinde, bir yere oturtulur.   


             Yunus Emre’ye göre insanlar, din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı gözetilmeksizin, sevilmeyi hak etmektedirler. Şiirlerinde, en fazla işlenmiş temalar; İlahi aşk, din, ahlak, gurbet, tabiat, ölüm ve faniliktir.  


             Yunus Emre, Müslümanlığı ve Türk toplumunu, özellikle de “Ahlak” ve “ Sevgi” konusunu,  şiirleriyle, en iyi şekilde anlatmış, büyük bir halk şairidir. O’ nu, yerel, ulusal ve evrensel alanda, her kesime tanıtmak, insanlığa çok şey kazandıracaktır.


               Özellikle de doğduğu topraklar olan Eskişehir’de, Yunusemre’ nin daha bir özenle tanıtılması şarttır.  Ancak son yıllarda, Yunus Emre ile ilgili, yerel, ulusal ve uluslararası alanda ses getirecek bir etkinlik yapılmıyor.


             Oysa UNESCO, tarafından 1971 yılı sonu ile 1972 yılında (Ölümünün 650. yıldönümü dolayısıyla)Yunus Emre anıldı. Bu anma, hem 1971 – 1972’de, hem de 1991’de sürdürülmüştür.


              UNESCO 2020-2021 yılarında da Yunus Emre Anma ve Kutlama programları yapıyor. Böylece Yunus Emre’nin, evrenselliği de tescil edilmiş oluyordu.


             Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın,imzasıyla 2021 yılının “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak kutlanmasına ilişkin Genelge yayımlandı


                  30 Ocak 2021 tarihli, Resmî Gazete’de yayımlanan Genelge ile 2021 yılı Cumhurbaşkanlığımız tarafından “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak ilan edilmiştir.” İfadeleri yer aldı


              UNESO ve Cuhurbaşkanlığı, Yunus Emre’ye, gereken değeri verirken, doğduğu topraklar olan Eskişehir’ de, ulusal ve ulusalararası alanda ses getirecek bir etkinik yapılmıyor.


               Ayrıca Yunus Emre Vakıf, 13 Mayıs 1986 tarihinde, tescil edildi. Ancak YUNUS Emre Vakfına yıllardır, bir bina bile tahsis edilemedi.  Oysa 2013 yılında kurulanan, Türk dünyası Vakfı, Odunpazarı, Örta Mahalede, bir binada faaliyetini sürdürmektedir.


                 Pazartesi günü, olağan genel kurulu gerçekleştirilen Vakıf, 24.Nisan 1986 tarihinde kuruldu.13 Mayıs 1986 tarihinde tescil edildi. Vakfın kurucuları arasında, Kültür Turizm Bakanı, Eskişehir Valisi, Diyanet işleri Başkanı, vakıflar Genel Müdürü, Anakent Belediye Başkanı, Anadolu Üniversitesi Rektörü gibi önemli kurum/kuruluşların, yöneticileri yer aldı. 


             Vakfın amaçları arasında, Türklüğe mal olmuş, fikir sanat ve bilim adamlarını tanıtmak, fikir ve düşüncelerini kalıcılığını sağlamak için, anma törenleri, festival şenlik ve sanat gösterileri ile yurt içi ve dışında, bu konularda geziler düzenlemek, yurt dışından bilim adamı araştırmacı ve topluluklar davet etmek gibi görevleri de var.
               Vakıf’ ın, Lüle taşı madenini araştırmak, geliştirmek, yaymak, bu alanda çalışan kişileri ödüllendirmek, el sanatları, görsel sanatlar, tarım ve sanayi ticaret alanlarında ve diğer meslek dallarında sergiler, fuarlar açmak, açtırmak, açanlara yardımcı olmak hatıra eşya sanayinin oluşmasını sağlamakta yer sanat ve turizm etkinliklerinin yaygınlaştırır


           Vakfın Olağan Genel Kurullunda, yılladır görevde olan, ancak toplantıda bulunmayan,  makamlardaki kişler tekrar seçildi. Oysa yönetim değişikliği ve sivil otoriteye devri, vakfa yeni bir heyacak getirebilirdi.


           Geçmiş yıllarda, Vali yardımcılarımızdan, Sayın Dağıstan Kılıçaslan döneminde, YUNUSEMRE HAFTASI’ nın ve vakfın,  sivil otoriteye devredilmesi yönünde önemli mesafe alınmıştı  Ancak bugüne kadar da sivil otoritenin, etkinliklere ve vakfa, yeteri kadar sahip çıkması sağlanamadı. 


           Ayrıca Yunusemre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı, daha işler hale gelebilmesi ve amaclarının,  arzu edilen boyutta gerçekleştirebilmesi için, mutlaka kurumlaşmalıdır. Vakfa da Eskişehir’ de, bir bina da tahsis edilmelidir.


               Yunusemre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’ nda,  kurumsallaşma, belirsizlikleri ortadan kaldırır, verimliliği artırır, profesyonelleşmeyi ve şeffaflığı sağlar.


             Kurumsallaşma, vakfın gelişmesi, uzun ömürlü olması ve kuşaktan kuşağa geçmesin sağlar. Kurumlaşma, Sürdürebilirliği ve uygulamalardaki istikrarı güçlendirir, “ortak aklı” tesis edecek “katılımcı yönetime” daha fazla ağırlık verecektir.


            Yunusemre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı,  kurumsallaşırsa, bir vizyon, misyon, şahsiyet sahibi olacak. Kurumsallaşma beraberinde, kalite, itibar, güvenirlilik, şeffaflık da getirecektir. İşler de daha kısa zamanda sonuca ulaşacaktır. Vakfa “Ortak aklı” tesis edecek “katılımcı yönetime” daha fazla ağırlık verilecektir.


            Vakıf kurumsallaşırsa, yapılacak her işin, her adımı planlanır ve neyin nasıl yapılacağına, önceden karar verilir. Gerekli kişilere, danışılır ve gerekli kişiler bilgilendirilir. Bir aksilik yaşanma olasılığı da neredeyse ortadan kaldırılır.


              Yunusemre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı, nda,  toplum katılımı da sağlanırsa, toplumdaki kaynaklar, vakıf çalışmaları ve etkinlikleri için harekete geçecek, hizmetlerin maliyetlerini düşecek. Halk vakıf hizmet ve etkinlikleri üzerinde, bilgi sahibi olurken, Yunus Emre ve vakıf hakkında, toplum daha da bilinçlenecek, en öemlisi de halkın katkısı daha da artacaktır.


       


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi