İnsanlar kimi zaman akılsız, mantıksız ve benmerkezci olurlar. Yine de onları sevin. İyilik yaptığınızda insanlar sizi bencilce amaçlar taşımakla suçlarlar ve bugün yaptığınız iyilik yarın unutulabilir. Yine de iyilik yapın. Başarılı olduğunuz takdirde, sahte dostlar ve gerçek düşmanlar kazanabilirsiniz. Yine de başarılı olun.

Dürüstlük ve şeffaflık sizi kırılganlaştırabilir. Yine de dürüst ve şeffaf olun. Kurmak için yıllarınızı harcadığınız şey, bir gecede yerle bir olabilir. Yine de kurun. Gerçekten yardımcı olmak istediğiniz kişiler yardımınıza saldırganlıkla karşılık verebilir. Yine de yardımcı olun. Dünyaya elinizdekilerin en iyisini verin, bu yüzden incinebilirsiniz belki ama vazgeçmeyin. Dünya çatışmalarla doludur. Yine de siz huzuru seçin... Çünkü huzur dolu bir dünyada yaşamak gibisi yoktur. Huzursuz, kavga ve çatışmalarla dolu bir dünya çekilmez olur ve hayattan zevk alamaz halde yaşar gidersiniz boşu boşuna. Günleriniz geçer amaçsız, umarsız...

Biliyor musunuz insanları bence sadece amaçları yaşatıyor bu hayatta. Amacınız varsa yaşama gayeniz de o oluyor. O amaca ulaşmanın azmiyle, umuduyla nefes alıp, hayata daha sıkı tutunuyorsunuz. Heyecanlanıyorsunuz hayal ederken. Sonunun başarıyla sonuçlanacağını düşündükçe keyfiniz iki kat daha artıyor ve motive de olmuş oluyorsunuz olumlu yönde. Ama eğer bu hayatta her amacınıza ulaşmışsanız o zaman hem ne mutlu size hem de bundan sonra tutunacak bir dalınız olmayacağı için biraz da şanssızsınız aslında.

Hayatta insanın istediği her şey olmuyor ne yazık ki... Bu her konuda böyle. Biraz kısmet, biraz da şans işi. Olmuyor diye kaderine boyun eğmek yerine daha çok çalışmalı, daha çok çaba göstermeli bence insan. Adım atmak ve başlamak başarmanın yarısıdır. Amaçları varsa eğer insanın, bu hayattaki en mutlu kişi de, en büyük hazineye sahip olan da o'dur.