Seda Kağıtcı
Dost dediğin...
Yalnızlık Allah'a mahsustur. Hiç kimse tek başına yaşayamaz bu hayatta, yaşasa bile hayattan zevk almaz. Her insanın hayatında mutlaka değer verdiği kişiler vardır. Dostları vardır; üzüldüklerinde üzüntülerini, mutlu günlerinde ise sevinçlerini paylaşan... Sığınacak bir limandır dost. Bir menfaat beklemeden seversin onu, açarsın sırlarını ona. Dost; kadir kıymet bilir. Bilmezse zaten adı dost olmaz!.. Omzunda hiçbir şey düşünmeden rahatlıkla ağlayabilirsin dostunun, huzurlu hissedersin kendini yanında. Çünkü gerçek dost, iyi günde de, kötü günde de, hastalıkta da, sağlıkta da daima seninledir. Güzel olan da zaten bu değil midir?
Günümüzde gerçek dostlar ve gerçek dostluklar da artık o kadar azaldı ki!.. Herkes birbirinin kuyusunu kazmaya, menfaat peşinde koşmaya başladı. İçten gülücüklerin yerini pis kahkahalar aldı. Sımsıcak bakışların yerini, sinsi bakan gözler aldı ve öyle acı ki, artık insan gerçek dostunu, düşmanını ayırt edemez hale geldi. Çünkü insanlar bu hayat filminde rollerini çok gerçek oynar oldular.
Dostlarınızla illa aynı yaşta olmanız gerekmez. Sizden büyük de olabilir, küçük de dostum dedikleriniz. Cinsiyete, ırk ayrımına da dayanmaz dostluk. Güvene dayanır, temelinde karşılıklı birbirinden emin olmak yatar. Yollar, mesafeler, dağlar, denizler ayırır kimi zaman dostları. Ama dostluk engel tanımaz her şeye rağmen... Çünkü her an seninle olduğunu bilirsin onun, kalpleriniz beraberdir yanyana olmasanız da, beraber atar yürekleriniz. En güzeli de ne kadar görüşmesenizde her defasında kaldığınız yerden devam edebilmektir dostluk. Kızmadan, küsmeden, tavır takınmadan, naz yapmadan...
Dostluk arkadaşlığın bir tık ilerisidir aslında. Kan bağı olmadan birbirine can bağı ile bağlanmaktır. Eksiklerini kapatmak, kusurlarını görmezden gelmek, dostunun başı sıkıştığında iki elin kanda olsa bile canın pahasına koşup gitmektir. Günün yirmi dört saati teklifsiz kapısını çalabilmektir canının yarısının.
Dost dediğin iki ayaklı da olabilir, dört ayaklı da... Bazen hayvanlar insanlardan daha vefalı, daha sevgi doludur çünkü. Bir hayvan sahiplenirsin, evladın olur. Seni yargılamaz, kalbini kırmaz, sadece yanında olur ve dinler. Bazen teselli olur üzüntüne, dertlendiğinde seni güldürür, neşe olur hayatına. Yani diyeceğim o ki, dost dediğin 4 harf bir kelime. İnsan da olsa, hayvan da olsa varlığı paha biçilemez. Dost dediğin ölene kadar canına can, hayatına armağan senin. Hadi herkes dostlarına sıkı sıkı sarılsın, çünkü bu hayatta dost bulmak zor, unutma sen dostlarınla güçlü ve anlamlısın.
Olmadıysa onda da vardır bir hayır…
08 Aralık 2025 Pazartesi 00:04Sahte Gülüş Sendromu
01 Aralık 2025 Pazartesi 06:38Eskişehir'in dönüşen yüzü; Haller
24 Kasım 2025 Pazartesi 00:11Büyük şehirlerde yaşamak...
17 Kasım 2025 Pazartesi 00:34Bir dakikalık sessizliğin ardındaki sonsuzluk…
10 Kasım 2025 Pazartesi 00:04Yorulduk…
03 Kasım 2025 Pazartesi 00:01Hey yıllar...
27 Ekim 2025 Pazartesi 13:51Kırgınlık sessizdir, susar bağırmaz...
20 Ekim 2025 Pazartesi 00:01Anlatılamamış hikâyeler, yarım kalmış hayaller...
13 Ekim 2025 Pazartesi 00:01Kıymet bil, güzel yaşa...
06 Ekim 2025 Pazartesi 06:45