İnternet sitelerinde, sosyal medyada şöyle bir haber okudum:
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, katıldığı bir programda “Çok şükür emeklilerin maaşını zor koşulda olsak da ödüyoruz” dedi.
Doğru olamaz diye düşündüm…
Google baktım ve şaşırdım doğruydu…
Aklıma doğrudan 2001 krizi ve Ecevit geldi. O zamanın propaganda yöntemlerinden biri de “emeklilere memurlara, kamu işçisine maaş ödenmeyecek” şeklindeydi…
Emeklinin çok büyük çoğunluğunun aldığı maaş 16 bin 800 lira…
Buna rağmen emeklinin maaşı zor koşullar altında ödendiği söyleniyorsa ve emekli maaşlarından tasarruf dile getiriliyorsa insan ister istemez geçmişi hatırlıyor…
Acabalar, soru işaretleri kafalarda oluşuyor.
Ana muhalefet kendi derdine düştüğü bir dönemde bu tür açıklamalar “muhalefet yerine” geçiyor.
İlaç gibi geliyor!
Muhalefetin aklına da “siz emekli maaşını bile ödeyemeyecek duruma geliyorsanız!” cümlesi gelirse bir ara söylerler…
Dualarımız Seninle!
Değerli meslektaşımız Soner Güncan, Şehir Hastanesi’nde ciddi bir ameliyat geçirdi…
Aniden gelişen bir rahatsızlık…
Kalp ve Damar Cerrahisi hekimleri tarafından gerçekleştirilen bir ameliyatın ardından yoğun bakım servisine alındı…
Bize ulaşan bilgilere göre hayati tehlikeyi atlattı…
En kısa zamanda aramıza döneceğine inancın tam. Allah şifa versin dualarımız seninle…
Hareketsiz Duranlar!
Bir film repliği var…
Karate Kid’de, karete öğreten hoca, öğrencisine şöyle diyor:
-Hareketsiz durmakla, hiçbir şey yapmamak çok farklı iki şeydir.
Gerçekten farklı mı?
Kalbimiz ve aklımız var. Hareketsiz dursak da bir şeyler yaparız…
Hayal edebilir! Düşünebilir! Yapacaklarını planlayabilir! Şarkı söyleyebilir! Bir roman yazmanın başlangıcını bile yapabilir…
Yarı Emekli Olmak İstiyoruz
Ünlü şarkıcı Teoman “emekli mi oldun” diye soranlara şöyle diyor:
-Çalışmak berbat, çalışmamak daha berbat. Kafa karışıklığı ile gidiyorum. Yarı emekli olmaya karar verdim.
…/…
Şu sıralar hepimizin ruh hali Teoman gibi. Yarı emekli olmak istiyoruz!
