Buğrahan Doğangil - DUVAR

Buğrahan Doğangil - DUVAR

Herkes birilerinin adamı

Cumhuriyet Halk Partisi’nde mahalli kongreler takvimi açıklanınca haliyle siyaset kamuoyunun gündemi bu oldu.

Şu anda ülkenin birinci partisinde, Cumhuriyet Halk Partisi gibi son derece güçlü bir sivil toplum örgütünde yapılacak seçimlerin gündem olması kadar doğal bir şey de yok tabii…

Eskişehir’de son derece güçlü olan CHP’nin iktidara yürüyeceği süreçte Eskişehir’deki önemli aktörler kim olacak herkes merak ediyor. Bizler de haliyle CHP il – ilçe kongrelerini yazıp çizmeye bence erken ama başladık bakalım…

Kıymetli arkadaşlarım, büyüklerim köşelerinden süreç ve seçim yarışı ile ilgili önemli çıkarımlar yapmaya, hatta ufak ufak sataşmalara başlamışken ben de bu gündeme dahil olma ihtiyacı hissediyorum.

Benim sataşacak kimsem yok, il başkanlığı veya ilçe başkanlığı için şimdiden isim verme niyetim de yok. Niyet okumayı zaman zaman seviyorum ama böyle kritik bir seçimde niyet okumak doğru değil diye düşünüyorum.

Neyse lafı fazla uzatmayayım…

Söyleyeceklerim CHP için olduğu kadar AKP, MHP ve diğer partiler için de geçerli. Kısacası siyaset için geçerli.

Şu sıralar, CHP seçime giderken birlik beraberliğin bozulmaması gerektiğini konuşanlar var. Yani bu arkadaşlar mealen diyor ki tek adaylı seçim olsun. Bir başka şey daha söylüyorlar;

“Partide adamcılık değil partinin istikbalini sağlamak isteyenler kazansın. Birilerinin adamları gelip işleri karıştırmasınlar, aday olmasınlar.” bu mantık çok yanlış. Belki teoride bir geçerliliği olabilir ama siyasette yok.

Bugün sadece CHP’de değil X bir siyasi partide seçimli kongreler olsun, genel kurul olsun diyelim. Buraya aday olanlar hatta tek aday bile olsa birilerinin adamı değil mi?

Örneğin CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkan olmadan önce Kemal Bey’in adamı değil miydi? CHP’deki birçok üst düzey isim Kılıçdaroğlu’nun adamıyken Özel’in adamı olmadı mı?

Bakın AKP’den örnek vereyim. Şehirde Gürhan Albayrak’ın adamları var. Nebi Hatipoğlu’nun adamları var. Ayşen Gürcan’ın adamları var. Hatta Nabi Avcı’nın adamları var. Bu liste böyle uzar gider.

Bir başka örnek CHP’nin mevcut İl Başkanı Talat Yalaz Ahmet Ataç’ın adamı olarak seçime girmedi mi? Kazım Kurt’un adamı Figen Kahya değil miydi? Ya da yıllardır Odunpazarı’nda başkanlık yapan Rahmi Çinar Kazım Kurt’un adamı değil miydi? Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım Yalaz’ın adamı değil mi?

Benim bu sözlerim aslında büyük bir eleştiri değil. Siyaset zaten adamcılık işidir. Siyaset kendine uygun adamların yanında durarak ya da bu adamları etrafında toplayarak partinin amaçlarına ulaşmasını sağlamaktır. Partinin ilkeleri doğrultusunda halka hizmet etmektir. Yani hiç kimse kusura bakmasın herkes birilerinin adamı.

Hele hele seçim tek adayla olsun türküsü söylemek demek asıl adamcılıktır.

CHP’nin değişmez bazı ilkeleri vardır. Bu partiye emek veren kıymetli büyüklerim elbette benden daha iyi bilecektir ama Atatürk ilkeleri ve demokrasi bu partinin temelini oluşturur. CHP gibi bir partiye de dileyenin dilediği gibi aday olduğu bir kongre süreci yakışır.

CHP asla ve asla ülkeyi tek adam rejimi ile yöneten AKP’nin kopyası bir siyasi oluşum olmamıştır, olmamalıdır da.

Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında kim varsa hatta dışarıdaki vatandaş da bu parti ile ilgili görüşlerini açık açık dile getirebilmeli. Baskı görmemeli, tepki görmemeli. Elbette doğruları söyledikten sonra, kimseye iftira atmadıktan sonra, hakkını gasp etmedikten sonra…

CHP modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olarak çok sesliliği aslanlar gibi kaldırır. Bu nedenle Eskişehir’de seçimler çok adaylı olsun canı gönülden isterim. Sonuçta yine kazanan bir kişi olacak, birer kişi olacak.

CHP’ye böyle bir seçim şöleninin yakışacağını düşünüyorum.

Ve bir kez daha söylemek istiyorum. “O şunun adamı, bu bunun adamı.” diyenlere kulak asmayın siz. Siyasette herkes herkesin adamı!

Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Buğrahan Doğangil - DUVAR Arşivi