Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

İnsan olmak zor meziyet

Youtube’da, İnstagram’da, Facebook, Twitter ve Tiktok’ta insanı zıvanadan çıkaracak, kırıcı, aşağılayıcı, terbiyesiz ve gereksiz o kadar çok yorum yapılıyor ki… İnsanlar haketmedikleri halde bir anda ne olduğunu dahi anlayamadan linç bombardımanına tutuluyorlar. Bu aptalca, ahmakça, basit, ucuz ve aşağılık yorumlar hem moral bozuyor hem de insanın içindeki içerik üretme, paylaşma, fayda sağlama duygularını yavaş yavaş öldürüyor, hevesini kırıyor. İnsan duygusuz, duyarsız, taş kalpli, sevmeyi bilmeyen, kimseye güvenmeyen, herkese şüpheyle yaklaşan birine dönüşmeye başlıyor zamanla.

Sahte isimlerle açılan fake hesaplar, yorum yapan kişinin kadın mı, erkek mi olduğunun dahi anlaşılmadığı garip kullanıcı adları ve sadece yorum yapıp, o kişiyi karalamak için alınmış mail adresleri… Böylelerinin ellerine ne geçiyor anlamıyorum. Sanırım bu da bir tür hastalık. Öyle boş bir özgüvenle yapılıyor ki bu yorumlar, baksanız yaptığı yorumla ilgili konudan bile bir haber kendi. Kitap okumaz, araştırmaz, öğrenmez, kendini hiç bir konuda yetiştirmez, kişisel gelişim nedir bilmez, bilgi sahibi değildir ama fikir sahibidir. Zaten ülkemizde çok kişi anlamadığı her konuda fikir sahibi değil mi ki artık? Cahil bilirkişiler sarmış dört bir yanımızı. Yazık!..

Günümüzde artık internet kullanmayanımız yok. Gerek işimiz için, gerek eğitimimiz için gerek yeni şeyler öğrenmek yada vakit geçirmek, eğlenmek için hepimizin evinde yada telefonunda internet var. Sosyal medyada kafa dağıtmak, birbirimizden haberdar olmak, komik videolarda bir nebze olsun gülmek, belki film izlemek, belki yeni bir konu öğrenmek belki de işlerimizi halletmek için çoluk çocuk hepimiz bu mecraların en az birini, hatta pek çoğumuz hepsini kullanıyoruz. Bazıları ahlak bozucu olduğu ve denetime ihtiyaç duyulduğu gibi bazısı gerçekten çok masum ve işe yarar derecede gerekli bence. Çünkü her ne kadar biz yetişkinlerin bu mecralarda gezindiği gibi küçük çocuklar da artık telefon ve sosyal medyayı kullanıyor hem de bizden belki de çok daha fazla.

Bu yapılan çirkin yorumlar sadece biz büyüklere değil, çocuklara da yapılıyor. Lafının nereye gittiğini düşünmeyen insanlar o masum çocukları ağlatıyor, gül yüzlerini solduruyor çektikleri bir komik video için belki de. Yapılan hakaret boyutundaki yorumlar yada paylaştığınız herhangi konudaki bir içeriği birilerinin sırf polemik yaratmak amacıyla başka yerlere çekmesi, karalaması, gerçekten de hiç hoş değil, sinir bozucu. Biz hem ahlak ve terbiye sınırlarını hem de haddimizi biraz fazla aşıyor ve karşımızdaki insanın psikolojisini ne kadar bozduğumuzu bilmiyoruz. Oysa birbirimizin fikirlerine saygı duymayı öğrensek, anlamaya çalışıp, empati yapsak belki de hepimiz için dünya daha güzel olacak. Bu kadar kötü olmaya, kalp kırmaya gerek yok ki… Siz de Allah’ın yarattığı bir kulsunuz neticede. Bu büyüklenme, her şeyi en iyi ben bilirim deme niye? Sosyal medyada paylaşılan bir içeriği ilgini çekmezse kapatırsın, sevmezsen izlemezsin, beğenmezsen beğen butonuna tıklamazsın, edebinle çıkar gidersin siteden olur biter. Yeterki edepli ol, yeterki adam ol, insan ol. İğneyi önce kendine batır.

Kısacası dostlar çeşit çeşit insan var. Herkes siz ne anlatmaya çalışırsanız çalışın anlamak istediği gibi anlar. Kimse her konuda sizinle aynı fikirde olmak zorunda değil. Sizi sevmek zorunda da değil. O yüzden kimseye kendinizi anlatmaya çalışmayın. Siz kendi doğrularınıza bakın, yazılanları duymayın, görmeyin, okumayın. Haddini aşanlara engeli basın, seviyesizce konuşanlarla selamı kesin, huzurunuzu bozanları hayatınıza almayın. Diyeceğim o ki, bir daha gelmeyeceksiniz bu dünyaya, unutmayın!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi