Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Mutlu aşk yoktur

Hiç sevilmemek değil de sevildiğini zannetmek çok kötü bir his gerçekten şu hayatta. Hani yıllarca kandırılmış gibi, yüzüne gülünüp arkanı döndüğün an alay edilmiş gibi. Sanki hiç yokmuş gibi. Adeta aptal yerine konmuş gibi…

Bir ilişkinin amacı insana iyi hissettirmesidir, her gün içinden çıkılmaz yeni problemler yaratmak değil. Bir ilişki eğer insana kendini iyi hissettirmiyorsa, güven vermiyorsa, değersizlik duygusu artık daha ağır basmaya başladıysa o zaman o ilişki bitmiş demektir. Zorlamanın, yürüsün diye çabalamanın bir anlamı yoktur. İttire kaktıra yürütmeyi denediğinde illaki üç günde bir sorun çıkar. Hem de belki fındık kabuğunu bile doldurmayacak cinsten.

Herşeyin batmaya başlar karşındakine. Sorunun kendinde olduğunu bir türlü kabul etmez karşı taraf ve günah keçisi seni ilan eder her tartışmada. Yoruldum der, boğuluyorum der, aşağılar seni, tepesine çıkmakla suçlar. Sen ise döner bakarsın şöyle bir kendine bunları ben mi yapmışım diye hayretler içinde kalırsın. Ne desen boştur artık, verilen sözler tutulmamıştır, bir ömrü birlikte paylaşma hayalleri suya düşmüştür, inandığın herşey yerle bir olmuştur ve sen birden hiç beklemediğin bir anda bilmem kaç şiddetindeki yıkıcı ve büyük bir depremle enkaz altında kalıvermişsindir. Aslında uzun zamandır olan küçük artçılar sana haber vermiş ve geliyorum demiştir de sen oralı olmamışsındır. Konduramamışsındır o yerlere göklere sığdıramadığın kocaman sevginden.

İnsan bazen bazı şeyleri gözünün önünde olsada görmez. Görür de hani görmek istemez. Katlanır, düzelir belki der, geçer zamanla der, sineye çeker. Yalanları kendince pembeleştirir, büyük olsada küçükmüş gibi davranır, affeder. Verilen sözler tutulmadığında her defa kızsada bu defa tutar artık der ve bir kez daha inanır. İnanmak ister koşulsuz sevdiği için. Ama bu bir kez dahaların sonu yoktur, hiç bitmez.

İnandığı tüm doğruların bir bir çürüdüğünü görür sonra. İçi acısada yine de laf söyletmez sevdiğine. Ta ki bir gün canına tak edince “Dur bakalım” der artık olanlara. “Hooop!” der. Bir adım geri çeker kendini ve bekler. Zaman en iyi ilaçtır, öyle derler. Ama bilmez ki, boşunadır bekleyişleri. Bir adım da, bir çaba da göremez karşısındakinden. İşte o zaman pişmanlık başlar. Yıllarına acır, kendine acır, ak düşen saçlarına, göz kenarlarında oluşan çizgilerine acır. Acır işte içinde birşeyler en derinden bir yerden.

Yani aşk her zaman kazanmaz. Mutlu aşk yoktur ki mutlu son olsun her zaman. Aşk kısa sürer. Eğer sen o aşk dediğin duyguyu sevgiye dönüştüremediysen zamanla boşuna yaşamış, boşuna ağlamış yada boşuna umutlanmışsın bunca süre. Aşk hiç bitmez diyenlerin burunları uzadı şimdilerde. Sevda şarkıları ise yarınlara kaldı yaşlı gözlerle söylenecek...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi