Buğrahan Doğangil - DUVAR

Buğrahan Doğangil - DUVAR

Suçu Belediyeye Atmak En Kolayı

Eskişehir özelinde, şehir için en kritik konunun kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı bir kent yaratmak olduğu uzun süredir dillendiriliyor. Ayrıca bu konuda siyasi görüş fark etmeksizin herkes hemfikir görünüyor. Ancak kentsel dönüşüm konusunda iplerin büyük bir bölümünü elinde tutan mevcut iktidar, çalışmaların istenilen seviyeye ulaşmamasında sorumluluğu Büyükşehir ve ilçe belediyelerine yıkmaya çalışıyor. Yani amiyane tabirle iktidar temsilcileri işten kaçıyor. Neden, çünkü suçu yerelde belediyelere atmak en kolayı.

Gel gelelim bence şehirde kentsel dönüşüm ve deprem çalışmaları kadar önemli bir konu daha var. Su krizi…

Eskişehir’de hatta ülkemizin büyük bir bölümünde su krizi olduğunu görmemek için insanın gözüne kalın bir perde inmesi lazım. Peki, neden pek fazla kimse su krizini dile getirmiyor? Yakın gelecekte susuz kaldığımızda bu binaların, bu şaşalı yapıların, çevre yollarının ne faydası olacak bize?

Su konusu hayati bir öneme sahip. Bu konuda da yeri geldiğinde iktidar temsilcileri suçu belediyelere atmaktan hiç çekinmiyor. Su krizine giden yolda suçlu belediyeler mi?

Pek tabii ki hayır. Hatta kati suretle hayır demek istiyorum. Belediyeler şebeke suyunun kontörlünü ellerinde bulundursa da direkt olarak su kaynaklarının yönetimi belediyelere ait değil. Su kaynaklarının hoyrat kullanımında tarımsal sulamanın etkisi de oldukça büyük, sanayi kuruluşlarının etkisi de oldukça büyük. Aynı zamanda dünyanın iklim krizi içinde olduğu da acı bir gerçek. Tüm bu parametreler birleştiğinde görüyoruz ki su konusunda bütüncül bir sorun ile karşı karşıyayız.

Fakat hükümet temsilcileri çıkıyor diyor ki, “Eskişehir’de şebeke suyu pahalı!.” Yahu neden pahalı acaba?

Su kaynağı az olduğu için olmasın? Su kaynakları hoyrat kullanılmasın diye olmasın? Tarımda kaçak kuyular, salma sulamalar, derin kuyular çok yaygın olduğu için şebeke suyu bu kadar az ve pahalı olmasın?

Mevcut iktidar hiçbir konuda sorumluluk almadığı gibi bu konuda da almıyor. Tüm suçu belediyelere atıp işin içinden sıyrılmak, popülist politikalar ile de gelecek seçimlerde oy yatırımı yapmak derdindeler.

Eskişehir şehir merkezinin mevcut su kaynaklarında yaşanan azalma biliyorum ki Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin uykularını kaçıran konulardan biri. Ayşe Başkan ve ekibi karınca misali çalışıp su sorununa ufak da olsa bir çözüm arayışı içinde. Geçtiğimiz günlerde yapılan kuru peyzaj çalışmaları bunun en basit örneklerinden biri. Tabii ki kuru peyzaj falan devede kulak işler ama önemli olan niyet…

Hal böyleyken şehir merkezine içme suyu takviyesi için kullanılması planlanan Sakaryabaşı suyunun akıbeti de günden güne hiç iyiye gitmiyor. Kış aylarında bölgedeki rekreasyon havuzları bir nebze dolsa da su seviyesi istenen düzeylere ulaşamıyor. Bu gözle bile görülüyor. Geçiyorum rekreasyon havuzlarını, suyun kaynağındaki kullanım baskısı ve yağışların azlığı Sakaryabaşı için büyük tehdit.

Peki, vaziyet böyleyken Sakaryabaşı suyu Çifteler’e mi yetecek, çevre ilçeler ve köylerdeki sulamalara mı, yoksa belli dönemlerde kent merkezine mi? Yine soruyorum burada sorumluluk belediyenin midir? DSİ kontrolünde olan su kaynağına belediye ne yapabilir?

Devlet kurumları sorumluluk alanında yaşanan tehditlere karşı gerekli adımları atmıyor ve gelen yardım çığlıklarına kulak asmıyorsa iktidarın suçu belediyelere atma lüksü de olmamalı. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak Çifteler ilçesindeki bir konuşmasında Sakaryabaşı’nda yaşanan kuraklığın Çifteler Belediyesi’nin iş bilmezliği olduğunu söylemişti. Yani yine suçu belediyeye atarak işin içinden sıyrılma yoluna gitmişti…

Konu kentsel dönüşüm olur, su olur. Böyle hayati konularda iktidar temsilcileri suçu belediyeye atmak yerine devlet kurumlarını harekete geçmesi için teşvik etse çok daha iyi olmaz mı? Kör dövüşü yapmak kimin çıkarına da iktidar kör dövüşüne gidiyor?

Olan yine cennet ülkemize ve kıymetli vatandaşlarımıza oluyor. Hayati konularda siyaseti bir kenara bırakarak, ortak akılla güçlü adımlar atmak gerekiyor.

Yoksa suçu belediyeye atmak en kolayı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Buğrahan Doğangil - DUVAR Arşivi