1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Siyasetin o ciddi, o saldırgan, o çirkin, o iftira, kin ve nefret dolu yüzüne inat!

Seçime sayılı günler kaldı.
Erken seçim kararının alındığı ve milletvekili listelerinin ilan edildiği günden bu yana pek çok olaya şahit olduk.
Bazı adayların yetersiz olduğunu gördük örneğin.
Bazı adayların, birilerinin sadece ricası üzerine aday yapıldıklarını anladık.
Bazı adayların ise tepeden inme gelmesi ve parti ile alakası olmadığı için seçim çalışmasına birlikte gittiği insanları öpüp, oy istediklerine şahit olduk.
Bazılarının saçmaladığına, bazılarının abuk sabuk konuşmalarına tanıklık ettik.
örneğin:
Bazı adayların, parti söylemlerinden bile bi haber oldukları çıktı ortaya bu süreç içinde.
Neredeyse adaylıktan emekliliği gelen bazı isimlerin yeniden aday olduğunu ve her seçimde olduğu gibi bu seçimin adayı olarak da, bir sonraki seçimin adaylığının hesabını şimdiden yaptığını anladık.
Sonuçta sürecin sonuna geldik.
Bu süreç boyunca sinirlerin yıprandığını, insanların içinin dışının siyaset olduğunu, çoğu insanın “şu seçim bir bitse de herkes kurtulsa artık!” dediğini de biliyoruz.
İşte bu sıkıntılı seçim sürecinin sonunda biraz olsun seçmenin yüzünü gülümsetmek amacıyla konusu seçim olan fıkraları derledik…
Siyasetin o ciddi, saldırgan, çirkin, iftira dolu yüzünün aksine, siyasetin güldüren ve düşündüren yüzünün de olduğunu hatırlatmak istedik…

***
Yetersiz bulduğunuz adaylara:
Secim öncesi listeleri düzenleniyordu. Parti merkezinde genel başkan bir öneride bulundu. "Aday listesine Ahmet Bey'i mutlaka katın."
Parti ileri gelenlerinden biri itiraz edecek oldu:
"Aman, Sayın Başkanım Ahmet Bey aptalın biridir."
Genel başkan:
"Memleketimizde hatırı sayılır oranda aptal var. Onların da mecliste temsilci bulundurmaya hakları var."
HHH
Ziyaret ettiği yerde, kendisiyle gelen insanları öpüp, oy isteyen adaylara:
Başkan adayı, akıl hastanesinde konuşma yapar. Bir kişi hariç, dinleyicilerin tümü başkan adayının konuşmasını alkışlar. Başkan adayı, alkışlamayan kişiye döner ve ‘Siz niçin alkışlamıyorsunuz" diye sorar. Adam cevap verir:
“Ben hasta değilim ki, ben hastabakıcıyım!”
***

Seçmenin aşırı mizahına maruz kalan parti liderlerine:
İktidar partisinin kuruluş yıldönümü törenleri sırasında bir ihtiyar taşıdığı pankartla ilgi çekmiş. Pankartta şöyle yazıyormuş:
“çocukluğumuzu bize bağışlayan başbakanımıza teşekkürler!” Korumalar, makinalı tüfek gibi adamı yakalar ve sorguya çekerler:
“Sen kiminle alay ediyorsun? Sen çocukken başbakan henüz doğmamıştı bile!”
Adam da taşı gediğine oturtur:
“İşte onun için teşekkür ediyorum ya!”

***
Adaylığı çok kolay olanlara:

Politikacıya sormuşlar:
" Dünya en zor en olan şey nedir?”
" En kolayı aday adayı olmak” demiş.
“Peki en zor şey?”
“Tabii ki seçilebilmek”

***
Israrla her seçim aday olanlara:
Her seçimde karşısına dikilen aday adayına parti başkanı çıkışır:

" Seni bir daha karşımda görmek istemiyorum."
Aday sorar : "Sayın başkanım istifa mı ediyorsunuz? "
***

Partisinin sürekli tersine hareket edenlere:
"Adayın biri Zara yakınlarında Kızılırmak'tan geçerken suya düşmüş. Koşup Parti başkanına haber vermişler.
" Bizim aday mı ? "
" Bilmiyoruz, adaylardan biri. "
" Akıntıya doğru mu gidiyordu, tersine mi ? "
" Akıntıya doğru. "
" Bizim aday olamaz. Bizimki hep tersine giderdi. "
***

İçinden geçenleri başkasına söyletenlere:
Trabzon'un muzipliği ile tanınmış siyasetçilerinden Osman Zeki Erdem'e sorarlar :
" Durumu nasıl görüyorsun ? "
O sırada kürsüde gözleri az gören bir aday konuşuyormuş. Osman Zeki, adayı göstererek :
" Bizim arkadaş gibi görüyorum. "
" Yani karanlık."
" Ben demedim sen dedin."
***

Siyasette asansörden de hızlı yükselenlere…
Parti genel başkanı, yardımcısını odasına çağırıp “Bak” demiş, “Bir yıldır bu partidesin, parti üyeliğinden bir hafta sonra belde başkanlığına, bir hafta sonra ilçe başkanlığına, bir hafta sonra il başkanlığına, dört hafta sonra da genel başkan yardımcılığına terfi etti. Şimdi ben bu demokrasiyi iliğine kadar hazmetmiş tarihi partideki görevimden ayrılıyorum ve partinin genel başkanlığını sana devrediyorum. Ne diyorsun?”
Yeni başkan önce “Teşekkür ederim” demiş, sonra da “Teşekkürler Baba!”


.....


öyle bir seçim olsun ki…


"Roma İmparatorluğu en güçlü olduğu dönemde Hazreti İsa da Hıristiyanlığı yayma çabasında. Kilise Hıristiyanlığın yayılması için insanlardan bağışta bulunmasını istiyor. Roma İmparatorluğu bu durumu fark ediyor ve halkın vergilerini arttırıyor. Bunun üzerine insanlar Hazreti İsa'ya gidiyorlar. "Biz şimdi ne yapalım? Zaten yoksuluz. Parayı kiliseye mi verelim? Yoksa İmparatorluğa mı?" Diye soruyorlar.
Hazreti İsa verginin ödenmesinin daha doğru olacağını söylüyor önce. Ardından da "Sezar'ın hakkı Sezar'a" şeklinde, bugün hala kullanılan sözü söylüyor"
Hafta sonu ülke için son derece önemli 2 seçim var.
Biri Cumhurbaşkanlığı diğeri milletvekili seçimleri…
öyle temiz, öyle şaibeden uzak, öyle olaysız bir seçim olsun ki hafta sonu yapılacak olan seçimler, sonuçların açıklanmasının ardından kazanan kaybeden herkes “Sezar’ın hakkı Sezar’a “ diyebilsin…

.....


En önemli basamak değilmiş demek ki…


AK Parti il başkanlığı görevinden istifa edip aday olan Dündar ünlü’nün pek keyfi yok…
Zira partisinin milletvekili listesinin 4 ncü sırasında…
Kendisi dahil büyük bir çoğunluk listede seçilebilir bir yer bekliyordu.
Bu yer 4’ncü sıra olarak açıklandı.
Seçilip milletvekili olma şansı kağıt üzerinde var ama bu oldukça zor bir ihtimal…
çalışıyor çalışmasına ama…
ünlü’nün bu yüzden keyifsiz olduğu açıkça hissediliyor.
***
CHP il başkanlığından istifa ederek aday olan Sinan özkar’ın da pek keyfi yok…
Listenin 5’nci sırasında…
Elbette kağıt üzerinde vardır ama seçilme şansı neredeyse imkansız.
CHP’lilerin her yerde “Niçin 5 olmasın” demeleri bile Sinan özkar’ın keyifsiz olduğunun üzerini örtemiyor.
Neticede…
Memnuniyetsiz hali her halinden belli oluyor.
***
MHP il başkanlığından istifa ederek aday olan Kadir Bıyık da keyifsiz.
Son ki süreçte Eskişehir siyasetinin genç siyasetçisi olarak dikkat çeken bir isim.
MHP listesinin 2’nci sırasında…
Bugüne kadar Eskişehir’de 2 vekil çıkartacak oyu hiçbir seçimde alamamış MHP’den seçilebilmesi zorun da ötesi bir durum.
çok çalışıyor ama durumdan memnun olduğunu söylemek güç.
***
Saadet partisi il başkanlığından istifa ederek aday olan Fesih Bingöl, diğer il başkanlarının aksine memnuniyetsizlik yaşamıyor.
Hatta memnuniyet bile yaşadığını söyleyebiliriz.
çalışıyor, koşturuyor, partisinin seçim çalışmalarını orkestra şefi gibi organize ediyor.
Ancak…
Fesih Bingöl’ün de ittifak içinden Eskişehir milletvekili seçilmesi zor ötesi bir durum.
***
İYİ parti il başkanlığından istifa ederek aday oldu Arslan Kabukçuoğlu.
Partisinin milletvekili aday listesinin 1’nci sırasında yer buldu.
Diğer il başkanları arasında belki de Milletvekilliğine en yakın isim o.
Dolayısıyla…
İstifa eden il başkanları arasında en şanslısı da o.
Eğer partisi Eskişehir’de seçilmesine yeterli oy alabilirse milletvekili olacak.
***

Sonuç olarak…
Erken seçim kararı alınıp, aday adaylığı süreci başladığında 5 partinin il başkanı Milletvekili olmak için görevlerinden istifa etti…
Listelerin açıklanmasından sonra gördük ki 5 il başkanının da bu seçimlerde vekil olmaları garanti değil.
“İl başkanlığı görevi vekil olmanın en önemli basamağıdır” derler ya hani…
Sanki bu seçim bu sözü yanlış çıkartan bir söz olacak gibi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi