Ne zaman seçim gündeme gelse:
Emirdağlılar çıkarr “Bu şehirde şu kadar seçmenimiz var” der…
Mihalıççıklılar durur mu? Onlar da  “Şehirde şu kadar hemşerimiz bulunuyor” diye gezer.
Sivrihisarlılar, Seyitgazililer, çiftelerlilerin de söyledikleri hiç farklı değil…
Sadece bunlar mı?
Tatarlar, çerkezler, Aleviler, Makedonyalılar, Göçmenler…
-“Bu şehirde şu kadar nüfusumuz ve seçmenimiz var” derler sürekli.
Karadenizliler, Ağrılılar, Erzurumlular…
Aklınıza kim gelirse…
Kimi “150 bin kişiyiz” diyor, kimi “Bu şehirde 40-50 bin arası hemşerimiz yaşıyor” diye gezer.
Ne zaman seçim yaklaşsa, Eskişehir’de yaşayan seçmenlere yönelik rakamlar adeta havalarda uçuşmaya başlar.
İpin ucu öyle kaçar, rakamlar öyle abartılır ki, her birinin söylediği rakamlar alt alta toplandığında, Eskişehir nüfusu neredeyse 2-3 milyona denk gelir…
İşin ilginç tarafı…
Şehirde hangi kökene mensup kaç kişi yaşadığının sayısı tam olarak bilinmediği için “Şu kadar hemşerimiz yaşıyor” diye işkembeden atanlara, söyledikleri rakam apaçık yalan olmasına rağmen “yalan söylüyorsun kardeşim!” bile diyemezsiniz…
Bunu demedikçe kafadan uydurulan rakamlar da her seçim daha da yükselir…
Ve bu durum, partiler arasında her seçim öncesi resmen pazarlık unsuru yapılmaya çalışılır.
Diyeceğimiz şu ki:
Bu şehirde 3 tane üniversite var…
Nüfus müdürlüğü elindeki kayıtları paylaşsa ve üniversitelerin yöneticileri de öğrencilerine tez konusu olarak “Eskişehir’de hangi kökenden gelme kaç kişi yaşıyor?” araştırması yaptırsa.
Yani…
Eskişehir’de hangi yöreden kaç kişi yaşadığı gerçek rakamlarıyla, itiraz edilemeyecek şekilde ve bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıksa…
Böylelikle, her seçim öncesi kafadan rakam yumurtlayanlar da şehirde yaşayan hemşerilerinin gerçek sayısını öğrense…
Hatta…
Bu iş artık seçimlerde pazarlık unsuru olmaktan çıksa ve bizim çektiğimiz işkence de sona erse hiç fena olmayacak sanki…
Zira…
Bu işe gerçek rakamlar ortaya çıkartılmak suretiyle bir nokta koyulmazsa, her bir yörenin nüfusu yakında Eskişehir nüfusunu da geçecek…

.....

Odunpazarı bu gidişle
 kapanın elinde kalacak…

CHP Odunpazarı’nda adayını açıkladı.
Mevcut Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u aday gösterdi…
CHP’nin seçimlerde ittifak yapacağı İYİ Parti de  Odunpazarı’nda aday çıkartacağını ilan etti.
Ortalık karıştı.

Başta herkes bu açıklamayı “ Millet ittifakının, yani CHP ve İYİ Parti’nin  Odunpazarı’nda seçimlere ayrı ayrı adaylarla girecek” olarak algıladı.
Ancak…
İYİ Parti’nin “CHP Odunpazarı’nda aday göstermeyecek bizim adayımızı destekleyecek” açıklamasıyla ortalık daha da karıştı.
CHP cenahından anında yalanlama geldi İYİ Parti’nin bu açıklamasına…
Parti Meclisi üyesi, İl Başkanı, Belediye Başkanı sırasıyla “Yok böyle bir şey. İYİ Parti tarafından yalpan açıklama yalandır, yanlıştır, zamansızdır, gereksizdir” açıklaması yaptı…
En son İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu “Yanlış anlaşılma var. Odunpazarı’nda CHP de İYİ Parti de aday çıkartacak” dedi
Kısacası…
Millet İttifakı Odunpazarı’nda bildiğiniz birbirine düştü.
İnsanlar gün boyu kimin doğru söylediğine ve neye inanacaklarına şaşırdı kaldı.
Gelinen noktada…
Odunpazarı’nda İYİ Parti mi yoksa CHP mi aday çıkartacak?
Yoksa…
Her iki parti de kendi adaylarıyla mı seçime girecek?
Bu yaşananlardan sonra hangisi aday gösterse diğeri ona ne kadar destek olacak?
Hiçbir şey tam anlamıyla hala net değil.
Sonuç neye bağlanır kimse bilemiyor…
Malum olduğu üzere, Cumhur İttifakı partilerinin de Odunpazarı üzerinde mutabık olduğunu söylemek zor.
O cenahta da benzeri bir durum yaşanıyor.
AK Parti Odunpazarı’nı kesinlikle istiyor.
MHP’nin Eskişehir’deki 2 Merkez ilçe’den birini kesinlikle istediği ve bunun da Odunpazarı olduğu herkes tarafından biliniyor.
Bu durumun da Cumhur İttifakında yaşananların, tıpkı Millet İttifakında da yaşanabileceğini kestirmek güç değil…
Sonuç olarak…
Eskişehir’de seçimin nabzı Odunpazarı’nda kilitlendi…
İttifak Partilerinin Odunpazarı ısrarları bu kilitlenmeyi daha da sağlamlaştırdı.
Seçimlerde Odunpazarı adeta kapanın elinde kalacak bu gidişle…

.....

Aradan geçen yıllara rağmen…

Hep söyler dururuz ya "Büyükerşen’i Allah kadir gecesi doğurmuş" diye.
Gerçekten çok şanslı bir isim.
Allah gönlüne göre ne isterse veriyor.
Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan gibi…
Muhalefetleri bile gönüllerine göre…
Baksanıza!
16 yıldır Büyükerşen ile kavga ediyor Eskişehir’deki muhalefeti temsil eden iktidar partisi.
üstelik…
Kavga adabını bile bilmeden, çocukça yapıyor bunu.
Sırf bu yüzden de…
Her kavgadan haklı bile olsa, haklılığını ispatlayamadan yenik çıkıyor.
-"Biz daha iyisini yapacağız" diyeceği yerde, yapılanları kötüleyip madara oluyor.
Heykelleri ve Gondolları aşamayan bir eleştiri politikası üzerinden "mücadele ve muhalefet" ettiğini zannediyor.
-Her seçim trafik ve ulaşımın kötü olduğuna endekslenen bir seçim stratejisinden ibaret yapılanlar.
-"Bu adam bu kadar oyu nasıl alıyor?" diye bir tahlil yapma ihtiyaçları yok.
-"Bize gelmeyen oylar nasıl oluyor da bu adama gidiyor?" diye bir merak da yok.
-"Niçin bize inanmıyorlar da bu adamın söylediği her şeye inanıyorlar?" diye bir soru da akıllarına dahi gelmiyor demek ki…
-"Karşımızda bir marka varsa, mutlaka marka ile mücadele yöntemi de vardır herhalde? Bunu arayıp bulsak?" diye bir arayış da görmedik bu güne kadar.
16 yıldır yaptıkları tek şey;
-"Büyükerşen bir şey söyleyecek, ertesi günü muhalefetin Milletvekili, il başkanı ya da ilçe başkanları buna cevap verecek"
Olmadı…
Büyükerşen bir açılış yapacak, muhalefetin çok önemli isimleri! ‘Paralar bunlara gidiyor işte!’ diyecek.
Dünü zaten faciaydı da muhalefetin…
Bugünü de çok farklı değil hani.
Şöyle bir bakın yapabildiklerine?
Büyükerşen’e verdikleri cevaplarla sürekli "nasıl gol attım?" sevinci yaşadığını zannediyor hepsi...

Ancak…
Her geçen 5 yılın sonunda boşuna sevindikleri, asıl golü atanın Büyükerşen olduğu ortaya çıkıyor.
Bu yüzden çok şanslı Büyükerşen…
Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan gibi…
Her ikisine de Allah gönüllerince muhalefet vermiş.
Kendi elleriyle dizayn etseler, bugünkü haliyle bu kadarını asla yapamazlardı.
O yüzden…
Yeniden seçilmeleri için çok çaba harcamalarına gerek yok.
Muhalefet zaten onlar için yeterince ve onlardan fazla zaten çalışıyor.
Hatta.
Her ikisi de muhalefetin bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük projeleri sayılır.
O yüzden…
Bu gönüllerince muhalefet olduğu sürece her ikisinin de sırtı yere kolay kolay  gelmez.
Ne diyelim?
Muhalefet ettiği insanları iktidara kendi elleriyle taşıyanları gördükçe, inanın insanın onları kulaklarından tutup anne ve babalarının yanına götürüp "Yaptığınızı beğeniyor musunuz?" diyesi geliyor.
Dün denk geldi bu yazı…
Bir seçim öncesinde kaleme almışız.
Aradan yıllar geçmiş ve yeni bir seçim gelmiş kapıya.
Bakıyoruz sosyal medya üzerindeki eleştiri ve yorumlara, yöntem olarak öncekilerden hiç mi hiç farkı yok.

Yani…
Aradan geçen yıllara rağmen Garp cephesinde değişen hiçbir şey yok!