1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

AK Parti bu şehri hiç dinlemedi...

AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Burhan Sakallı, gazetemizi ziyaret ettiğinde sordu, ona da söyledik…
-“AK Parti bu şehri hiç dinlemedi” dedik…
Konuyu biraz açmamızı istediğinde de başladık anlatmaya…
-“AK partili aktörler sürekli ‘Eskişehir’e hükümetimiz tarafından Cumhuriyet tarihinde yapılmayan oranda yatırım yapıldı’ diyor. Bu belki rakamsal olarak doğru olabilir. Ama önemli olan yatırımın sayısı ve miktarı değil. Yatırımın doğru şekilde yapılıp yapılmadığıdır. Ne yazık ki ‘Hükümetimiz tarafından yapıldı’ denilen yatırımların önemli bir bölümü, doğruluğu bir yana Eskişehir’de yaşayan insanların istediği şekilde yapılmış yatırımlar kesinlikle değildi. Bu yüzden bu yarımılar halkın nazarında kıymetli bulunmadı. ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımını yaptık’ diyenlerin Eskişehir’de belediye seçimlerini kazanamıyor olması bunu zaten açıklıyor”
Ardından örnekler vererek sürdürdük konuşmamızı:
-“ örneğin, Eskişehir halkı, yeni stadyumun mevcut yerinde yapılmasını istedi. Alternatif olarak Muttalip’te yapılmasını istedi. Bu istek dikkate alınmadı. Yeni Gar binası gündeme geldiğinde, Şeker fabrikasının arkasındaki alana yapılmasını istedi halkın büyük bir bölümü. Bu da kabul görmedi. Gar binası mevcut yerinde kaldı. En önemlisi, Demiryolu yer altına alınınca, üzerinde meydana gelen bulvar için DDY bir düzenleme yaptı. Ankara’dakilerin masa başında yaptığı ve son derece kötü olan bu düzenlemeye halk karşı çıktı. Alanın daha güzel bir şekilde düzenlenebileceği ifade edildi. Ama ne yazıktır ki bu istek de göz ardı edildi ve ortaya çoğu AK partilinin bile beğenmediği son derece ucube bir düzenleme çıktı. Bunun gibi birçok yatırım, Eskişehir’de yaşayanların istediği gibi yapılmadı.”
Konuşmamızın sonunda, işin ilginç yanının, Eskişehirlinin isteklerini Ankara’ya dayatması gereken AK partili aktörlerin, bunun yerine Ankara’nın isteklerini Eskişehirlilere dayatmayı tercih ettiğini, bunun da yapılan yatırımları vatandaş gözünde etkisiz kıldığını dile getirdik…
-“Kısacası, Eskişehir’de, Ankara’nın isteklerini Eskişehirlilere dayatacak değil de,  Eskişehir halkının isteklerini Ankara’ya dayatacak, ‘Bu şehirde yaşayanların istekleri dışında hiçbir şey olmayacak’ diyecek AK partililer lazım. Bu olmadığı sürece, bırakın Cumhuriyet tarihini, Osmanlı tarihinin en büyük yatırımlarını da yapsanız, içinde halkın istediği olmadığı sürece hiçbir kıymeti yok” diyerek tamamladık sözlerimizi…
Siz nasıl düşünür, nasıl değerlendirirsiniz bilemiyoruz ama bizim düşüncemiz bu şekildeydi, bunu da açıkça söyledik Burhan Sakallı’ya…

Bu arada:
Burhan Sakallı, söylediklerimizin önemli olduğunu söyledi.
Başka da bir yorumda bulunmadı…


.....


Hadi şaşırtın bizi yeni yılda!


İnsanlar, sevmedikleri partinin doğrusu içinde bile "yanlış" arar hale geldi...
İnsanlar, destekledikleri partinin yanlışları içinde bile "doğru" arar bir duruma geldi.
Kısacası…
Siyaset resmen, taraftarı oldukları ya da sevmedikleri partiler ile ilgili “Yanlış içinde doğru, doğru içinde yanlış arama” sanatı haline dönüştü.
örneğin:
İktidar partisinin yaptığı doğru bir işe muhalefet partileri ve temsilcileri “Doğru” diyemiyor.
Muhalefetin söylediği doğru bir eleştiriye de aynı şekilde iktidar partisi ve temsilcileri “Doğru” demekten korkuyor.
Hâlbuki doğru bir tanedir.
Dahası…
Doğru mezarda da söylenmemelidir.
Muhalefet için iktidarın yaptığı her şey kötü, iktidar için muhalefetin her yaptığı eleştiri yanlış.
İşte bu anlayış yüzden bir yere ve sağlıklı bir şekilde varılamıyor.
İşte bu yüzden toplumsal mutabakat bir türlü sağlanamıyor.
Ve işte bu yüzden asgari müşterekte bir türlü bileşilemiyor.
Hani diyoruz ki bu siyasiler bizi biraz şaşırtsalar.
örneğin Eskişehir’de İktidar partisinin aktörleri çıkıp belediyelerin yaptığı ve doğru olan hizmetlere “doğru” diyerek takdir etmeseler bile hakkını verseler.
Aynı şekilde.
Belediye başkanları çıkıp, hükümetin yaptığı ve doğru olan işlere “doğru” diyerek benzeri bir hak tesliminde bulunsa nasıl olur?
Şaşırırız değil mi?
O halde…
Şaşırtsınlar bizi yahu!
Yeni yılın ilk gününü yaşamaya başlayacağımız yarından itibaren, bu anlamda yaşayacağımız şaşırmalara gerçekten ihtiyacımız var.
Bu şehirde toplumsal mutabakata sahiden ihtiyacımız var...


.....


 


Kimin kazandırdığı, kimin kaybettirdiği
hiç ortaya çıkmayacak…


Son derece enteresan bir mahalli seçim yaşanacak 31 Mart günü…
çünkü…
Bu seçim, partilerin ve adaylarının yarıştığı bir seçimden ziyade, ittifakların da işin içinde olduğu ve önemli bir rol oynayacağı bir seçim hüviyetinde olacak.
İşin ilginç tarafı…
İttifaklarla yapılan bu seçimde kimin kime kazandırdığı ya da kimin kime kaybettirdiğinin ortaya çıkmayacağı bir seçim olacak…
örneğin: Seçimi CHP kazanırsa İYİ parti “Verdiğimiz destek sayesinde” diye çıkacak ortaya.
CHP kaybederse bu kez “İYİ Parti destek vermedi” diyecek.
Aynı durum AK Parti için de geçerli…
AK Parti’nin kazandığı bir seçimde asıl başarı destek veren MHP’nin hanesine yazılacak.
AK Parti kaybettiğinde ise MHP’nin seçimlerde destek vermediği konuşulacak.
Seçimi kazanan ya da kaybeden CHP ya da AK Parti ile adayları olacak belki ama…
Kazanan “Bu başarı bizim”, kaybeden de “Bizim başarısızlığımız” demeyecek…

Sonuç olarak…
önümüzdeki seçimler kimin kazandığı, kimin kazandırdığı, kimin kaybedip, kimin kaybettirdiği belli olmayacak ve ortaya da çıkmayacak bir seçim olacak…


.....


Biraz da gülmek lazım


Bir grup erkek arkadaş, birlikte barda otururlarken birinin cep telefonu çalar. Birisi telaşla telefonu açar. Ortam çok gürültülüdür. Telefonun öbür ucundaki kadın sesini zorlukla duyar:
- Sevgilim, arkadaşımla geziyorum da, biraz önce çok güzel bir kürk gördüm. 400 TL' cik. Senin kredi kartından alabilir miyim? N'oooolur, alabilir miyiiiiimmmm?
- Tabi canım, Al.
- Ah sevgilimmmm! çok şekersin. Bişeycik daha var ama kızmayacaksın, değil mi?
- Hayır, kızmam...
- Kuyumcuda tek taş pırlanta yüzük gördüm. çok güzeldi sevgilim. Senin kredi kartından alabilir miyim? 1000 TL'cik. N'ooooluuurrrr. Alabilir miyim?
- Peki, al canım. .
- Sevgilim benim. Bir tanem. çok şekersin. Bu akşam sana harika bir gece yaşatacağım. Canım bir şey daha var. Ama kızarsın diye korkuyorum...
- Kızmam, söyle bakayım.
- Galeride bir araba beğendim sevgilim. çok güzeldiiii... 20000 TL'ye bırakacak. Senin adına bankadan bir kredi açtırsak diyorum sevgilim. Bankanın şube müdürü tanıdık. Sen tamam dersen hemen yapacak işlemleri. N' ooolurrrr sevgilim, seni çok seviyorum.  
- Peki, peki. Tamam. Olur. Al bakalım.
- Tatlı sevgilim benim. Canım sevgilim. Seni çoook seviyorum. Hadi by akşama görüşürüz.
Genç adam telefonu kapatır ve arkadaşlarına sorar:
- Bu telefon kimindi yahu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi