4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

YUNUSEMRE VAKFI

Salı günü, Eskişehir valilerinin başkanı olduğu, Yunus Emre Kültür Sanat Vakfının ziyarette, Eskişehir'deki kurum/kuruluşların, ETO, ESO gibi sivil toplum örgütlerinin, kişi/kişilerin katkılarının yok denecek kadar az olduğunu gördük.
Oysa YUNUS EMRE KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFI, Eskişehir'deki tüm etkinlikleri, hayata geçirebilecek bir vakfımızdır. Başta halk şairi YUNUS EMRE olmak üzere, Eskişehir bölgesinde, Türk kültür sanat ve tarih dünyasına kazandırdığı şahsiyetleri, NASREDDİN HOCA, SEYİT BATTAL GAZİ, ŞEYH EDEPALİ, HIZIR BEY, SİNAN PAŞA ve diğerlerini, çeşitli yönleriyle tanıtmak, fikir ve düşüncelerinin yaygınlığı ve kalıcılığını sağlamak, uluslararası şairler şölenleri düzenlemek." olarak belirtilmiştir.
Yine vakfın amaçları arasında, "Türklüğe mal olmuş, fikir sanat ve bilim adamlarını tanıtmak, fikir ve düşüncelerini kalıcılığını sağlamak için, anma törenleri, festival şenlik ve sana gösterileri ile yurt içi ve dışında bu konularda geziler düzenlemek yurt dışından bilim adamı araştırmacı ve topluluklar davet etmek" gibi görevleri de var.
Vakıf' ın, Lüle taşı madenini araştırmak, geliştirmek, yaymak, bu alanda çalışan kişileri ödüllendirmek, el sanatları, görsel sanatlar, tarım ve sanayi ticaret alanlarında ve diğer meslek dallarında sergiler, fuarlar açmak, açtırmak, açanlara yardımcı olmak, hatıra eşya sanayinin oluşmasını sağlamakta yer almaktadır.
Eskişehir bölgesinin, gelişmekte olan kültür, sanat, müzik, folklor ve tiyatro ve benzer sanat ve turizm etkinliklerinin yaygınlaştırılması da Vakfın amaçları arasındadır.
Eskişehir vakfa ve YUNUS EMRE' ye, yeteri kadar sahip çıkmazken, ülkemizde pek çok kent, ilçe ve belde, Yunus Emre'ye, sahip çıkmaktadır. Nitekim Pendik Belediyesi`nin, yaptırdığı, kültürel ve sosyal etkinliklerin düzenlenebileceği, 7 bin metre karelik bir alana sahip Yunus Emre Kültür Merkezi gerçekleştirdi.
Valilerimizden Sayın Dr. KOÇDEMİR' i, vilayet fidanlığına yapılması düşünülen, Yunus Emre Kültür Merkezi ve kitaplığının gerçekleştirilmesinde, Yunus Emre beldesinde yapılacak, çevre düzenlemesinde ve Vakfa, Odunpazarı mevkide, bir hizmet binasının sağlanmasında, kararlı görmüştük. Ancak görevden ayrıldığı için, bu hedefi gerçekleşmedi.
Eskişehir, bünyesindeki Yunus Emre, Nasreddin Hoca gibi, mümtaz kişilere, gerekli değeri vermedi. Yunus Emre ile ilgili, çok şey söyledi ama bir türlü hayata geçmedi. Özellikle de Yunus Emre ile ilgili etkinlikler, her valiye göre şekil aldı
YUNUS EMRE ile ilgili etkinliklerin, "SİVİL OTORİTEYE" devredilmesi veya "KURUMSALLAŞTIRILMASI" hep söylendi. Nitekim Vali Yardımcılarımızdan, Sayın KILIÇASLAN, etkinliklerin, sivil otoriteye devredilmesini, hatta "MÜESSESİZLEŞMESİ" ni önermiş, bu hususta mesafe de alınmıştı. Ancak gelen yöneticiler, etkinlileri sivil otoriteye verilmesi veya müessessileşmesi için, gereken çabayı göstermediler.
Diğer yandan Anadolu'da incelemeleri sonunda, 357 şiirin, YUNUS EMRE' nin, olduğu konusunda görüş birliğine varılmıştır. Yunus Emre adını taşıyan ve başka şairlerin elinden çıktığı ileri sürülen, 310 şiir daha derlenmiştir. Şayet Hayırsever insanımız, Sayın Tayfur BAYAR' ın, arzu ettiği "YUNUS EMRE KÜLLİYESİ" gerçekleştirirlerse, Yunus Emre ile ilgili bilgiler ve şiirler, daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulacaktır.
Ayrıca Yunus Emre ile ilgili, etkinlikleri programları kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve halkla birlikte yapılıp, halk yeteri kadar bilgi sahibi yapılsa, etkinlikler daha görkemli gerçekleştirilecektir. Ancak yılardır, resmi kurumların dışında, Yunus Emre ile ilgili programdan, halkın haberi olmadı.
Geçmiş yıllarda, bir ara Yunus Emre ile ilgili toplantı ve etkinliklerde, "Toplum katılımı " , "Ortak Akıl" " ve Ortak payda" ve " Beyin fırtınası " gibi kavramların, ön planda tutuldu, Programlar, kurum/kuruluşlar ve ETO, ESO gibi, sivil toplum örgütleri yanında Yunus Emre' yi seven kişi/kişilerle birlikte tespit edilirdi.
Eskişehir, Yunus Emre ve Nasreddin Hoca gibi, mümtaz kişilere sahip çıkmazken yabancılar, her türlü çalışmayı yapıyor. Nitekim Japon Halk Bilimcisi MİKSİKO KOJİMA, Nasreddin hocayı, tanımayı tesadüflere ve kulaktan duyma sözlere bırakmadı. O nedenle de, üç yıl Türkçe öğrendi. Daha sonrada, Nasreddin Hoca' yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı. Hatta hangi fıkraların, Nasreddin Hoca'ya ait olup olmadığını bilecek kadar da onu tanıdı. Elde ettiği bilgilerle, Japonya'da, Nasreddin Hoca günleri düzenledi. Gelen davetleri karşılamakta da büyük güçlük çekti. Nasreddin Hoca'yı da Japon halkına sevdirdi.
Eskişehir' de, 'Uluslararası Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası" da strateji, YUNUSEMRE' yi, "TANIMAK " ve "TANITMAK" olmalı, kurum/kuruluşlar, Sivil toplum örgütleri, özellikle halkımız, Yunus Emre ile ilgili etkinliklerde, elini taşın altına koymalı, YUNUS EMRE KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFI" na da sahip çıkmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi