ESOGÜ Rektörü, Prof. Dr. Hasan GÖNEN' in, basın mensupları ile yaptığı toplantıda, "..yeni laboratuarlar oluşturularak, modern cihazlarla donatılacak" sözleri, Ar-Ge çalışmaları açısından, olduğu kadar, bilim ve teknoloji üretimi açısından da önemli bir gelişmedir. Çünkü bilimsel proje ve yöntem kullanarak, araştırma yapmak, Üniversite, ülke, kent, kurum/kuruluşlar hakkında bilgi toplama, gözlem ve deneyler yapma, daha sonra elde edilen bilgileri, kitap ve rapor haline getirme ve en sonunda, tüm bulguları da ilgililerle, paylaşmak, çok önemlidir.
Araştırmalar, bilimsel proje hazırlamanın, bilimsel proje yarışmalarına katılmanın yaratıcılığımızı geliştirdiğini, insanları ve çocuklarımızı düşünmeye özendirdiğini, bilimle gerçek yaşamı ilişkilendirmeyi öğrettiğini, sorun çözme yeteneğimizi ve buluşçu yönümüzü geliştirdiğini gösteriyor. İnsanlarımız, bilimsel proje hazırlayarak, düşlerini gerçekleştirebilir. çok eğlenebilir, bilim ve teknolojiye, ciddi katkıya bulunabilir.
Türkiye'nin, kalkınması, her sektörde, başarılı olabilmesi için, ülkemiz, olarak Araştırma Geliştirme (AR-GE) yeteneklerine sahip insan gücü yetiştirmek zorundadır..O nedenle de eğitim kurum/kuruluşlarımıza, özellikle de üniversitelerimize, önemli görevler düşmektedir.
Elbette Üniversitelerimize, Ar-Ge çalışmalarına sağlanan imkân, yeterli değildir. Ayrıca üniversitelerde, görev alacak öğretim görevlilerinin, sadece araştırma üniversitelerinde yetiştirilmesi" önersi ise nitelikli öğretim görevlisi sağlama açısından, olduğu kadar, Ar-Ge çalışmaları açısından da önemlidir. Çünkü üniversiteler, "BİLGİ" ve "TEKNOLOJİ" üreten, ülke sorunlarına da çözüm bulan kurumlardır. Bu tanımın, hayata geçmesi için, evrensel düzeyde, bilgi üretebilecek öğretim üyesine de ihtiyaç vardır.
Üniversitelerde, görev alacak öğretim üyeleri mutlaka araştırmacı üniversitelerde yetiştirilmeli, evresel düzeye bilgi üretebilecek, bilgi ve beceri kazandırılmalıdır.
Üniversiteler bünyesinde, bilimsel üretimi teknolojiye dönüştürerek sanayi üretimini artırmak ve rekabet artırmak için, bir birim kurulmalıdır. Bu birim, Ar-Ge çalışmalarına, ivme kazandıracak, hem de üniversitede üretilen projelerin ve buluşların ticarileştirilmesi sağlarken, Üniversite-Sanayi işbirliğine de ciddi katkıda bulunacaktır. Üniversiteleri de üretken hale getirecektir.
Öte yandan ülke olarak, Ar-Ge çalışmalarına, ciddi kaynak aktarmak zorundayız.. Ar-Ge' nin önemini anlayan, ülkeler, teknolojik gelişmelere, kaynak ayırımına yıllar öncesinden başlamış ve günümüzdeki inanılmaz rakamlara ulaşmışlardır. Yapılan tahminlere göre Ar-Ge'ye, Amerika 800 milyar, Avrupa Birliği'ndeki ülkeler, 600 milyar ve Japonya ise tek başına, 300 milyar dolar yatırmıştır.
Sanayileşmiş ülkelerde, bilimsel araştırmalar ve yeni teknolojiler üretmek için başlatılan dev projelerde, AR-GE çalışmaları, ön planda tutuluyor. Artık bizde de Ar-Ge' nin önemi anlaşılmış olacak ki , 5746 sayılı kanunla, AR-GE çalışmalarına büyük avantajlar sağlandı. Eskiden, Ar-Ge faaliyetlerinin teşviki genellikle, ODTÜ, Hacettepe, Bilkent gibi üniversitelerde kurulan teknoparklarla sınırlıydı.
Yeni yasayla, Ar-Ge merkezi olarak tanımlanan; sermaye şirketleri içinde, ayrı bir birim olarak örgütlenmiş, münhasıran yurt içinde, Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan ve en az 50 Ar-Ge personeli istihdam eden, yeterli birikimi ve yeteneği olan birimler de teknoparklar gibi desteklerden yararlanabilecek.
Eskişehir Sanayi Odası ve OSB' deki işletmeler, AR-GE çalışmalarına, ivme kazandırmak için, yeni yasanın getirdiği imkânlardan istifade etmelidir. Ar-Ge alanında, getirilen yeni avantajlardan, kent sanayisi pekâlâ yararlanabilir.
Yeni yasa ile Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı, ticari kazancın tespitinde, indirim konusu yapılıyor. Ayrıca bu harcamalar, iktisadi kıymet oluşmaması halinde de doğrudan gider yazılıyor. 500 ve üzeri Ar-Ge personeli istihdam eden merkezlerdeki harcamaların, bir önceki yıla göre artan kısmının da yarısı indiriliyor. .
Bu kurumlarda çalışan (kamu personeli hariç), Ar-Ge ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında, elde ettikleri ücretleri üzerinden, hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için, beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Benzer onlarca kolaylık.
Ayrıca Eskişehir'de işletmeler, kurum/kuruluşlar, AR-GE çalışmalarındaki tüm sorunların çözümü, ciddi bir planlama, kararlı ve uzun vadede sabırlı bir uygulama ile çözüme ulaştırılabilir. Yeter ki Ar-Ge çalışmalarında, sağlanan imkanlardan yaralanılsın, bu alanda her kesim, üzerine düşen görevleri, eksiksiz yerine getirsin. Çünkü AR-GE' siz ilerleme, büyüme ve gelişme artık hiçbir sektörde söz konusu olamaz. İster KOBİ olsu,, ister dev sanayi; AR-GE'siz, ayakta kalması mümkün değildir..'