1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

15 Temmuz gecesi bize şunu açıkça gösterdi ki...

15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar bize şunu açıkça gösterdi ki:
Demek ki:
-Atatürk'ün bu ülke için çizdiği yol sonuna kadar doğruymuş.
-Milliyetçilik öyle ayaklar altına alınabilecek bir değer değilmiş.
-Milletin iradesini yansıtan TBMM nin bu ülke için büyük bir manevi değeri varmış.
-İkide bir Demokrasi vurgusu yapanlar küfür etmiyormuş, tam tersi, aslında önemli bir eksikliği dile getiriyormuş.
-Tabelalardan tek tek sökülmekle T.C devleti ortadan kaldırılamıyormuş.
Ve
-Araçlarda takılı diye ceza yazılan Türk bayrakları ile de miting yapılabiliyormuş.
15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar şunu açıkça gösterdi ki:
Demek ki:
-Tekke ve zaviyeler boşuna kapatılmamış.
-Devleti ele geçirip, rejimi değiştirmek isteyen mollalar boşuna idam edilmemiş.
-Mustafa Kemal Atatürk'ün "İç ve Dış düşmanlar" uyarısı sonuna kadar doğruymuş ve bunlar birlikte çalışıyormuş.
-Atatürk geleceği görmede hiç yanılmamış, halkını da hiç yanıltmamış.
Ve...
15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar bize şunu açıkça gösterdi ki:
-İstenildiğinde Taksim'de de miting yapılabiliniyormuş.
-Ulaşım ücretsiz dahi olabiliyormuş.
-Sokak gösterileri ile çapulcu falan olunmuyormuş.
-Adalet günü geldiğinde herkese lazımmış.

Son olarak...
15 Temmuz gecesi bize şunu açıkça gösterdi ki:
-Bu ülkenin kuruluş ilkeleri, bu ülkenin tek koruyucusuymuş.

-Bu ülkede Cemaat eken Darbe biçermiş.

-Bu ülkede, kurum ve kuruluşların başına yapılan atamalarda en önemli kriter "alnı secde gören" değil, "liyakat sahibi olan" insanlarmış.
.....
Ne oluyorsa fakir fukara, garip guruba'ya oluyor ya...
Devlet çocukların okuyup, eğitim görmesini istiyor.
Aileler çocuklarının okuyup, eğitim görmesini istiyor.
Ancak...
Ne devlet çocukları okutup, eğitim görmesini sağlayacak imkanı yaratıyor.
Ne de...
Ailelerin çocuklarını okutup, eğitim görmesini sağlayan imkanı var.
Eğitimde fırsat eşitliği anayasada yer almasına rağmen devlet her geçen yıl bu fırsat eşitliğinin ortadan kalkması için elinden ne geliyorsa yapmış.
Gelinen süreçte iş "parası olan okur" noktasına gelmiş.
Devletin eğitim ile ilgili takındığı bu durum, bu işin başka kanallara havale edilmesinin de zeminini hazırlamış.
Parası olmayanın önünde iki tane seçenek var...
Ya çocuklarını okutmayacaklar...
Ya da...
-"Sen merak etme. Biz okuturuz" diyenin kucağına götürüp çocuklarını atacaklar.
İkinci söylediğimiz olmuş tabii...
Çocuklarını okutmak için elde avuçta hiçbir şeyleri olmayan aileler, tek kuruş dahi istemeyen Cemaatlerin kollarına teslim etmişler o pırıl pırıl çocuklarını.
Eğitim öğretimden çok, beyinleri yıkanmış o cemaatlerin okullarında.
Sapık idealler ile devletine ve milletine zarar verecek amaçlarla donatılmışlar yıllarca.
Tüm bunlar olurken, ülkeyi yönetenler bir rahat bir rahatmış ki sormayın gitsin...
Nasıl rahat olmasınlar? Düşünsenize? Kendi yapacakları bir işi, bunu hiçbir talepte bulunmayan taşeronlara devretmişler.
Gelinen noktada ülke bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı.
Kalkışılan darbe girişimini yapan ise, eğitim konusunda üzerine düşen görevini yapmayan devletten, bu işin ücretsiz taşeronluğunu alan ve bu yolla devlet kadrolarını ele geçiren bir terör örgütü.
Şimdi bu terör örgütünün mensupları bir b.ir tespit edilip toplanıyor.
Kimi tutuklanıyor, kimi gözaltında ve kimi ise açığa alınmış vaziyette.
15 Temmuz darbe girişimine bizzat karışanlarla, fırsatı olmasına rağmen bu terör örgütü ile bağlarını koparmayanların tutuklanması, gözaltına alınması ve açığa alınmaları konusunda diyecek hiçbir şeyimiz yok.
Ancak...
Sırf bu örgütün okullarında okudu diye bazı çocukların ve ailelerinin de bu kapsamda değerlendirilmesine sonuna kadar karşıyız.
Bu durumun, yani bu ince ayrımın bu terör örgütüyle mübadeleyi başlatan yetkili kurumlarca hassas ve adaletli bir biçimde yapılacağını da düşünüyoruz.
Umarız bu düşüncemiz gerçekleşir.
Aksi takdirde, bu çocuklar ve aileleri, devletin yerine getiremediği bir sorumluluğun resmen cezasını çekecek.
Yani...
Fatura bir şekilde garip guruba, fakir fukara'ya çıkmış olacak...
.....
Vilayetin OHAL genelgesi...
-Eskişehir Valiliği, genelge ile OHAL süresince yapılacak her türlü gösteri basın açıklaması ve eyleme ilişkin 'Valilik Makamının İznine Tabi' hükmü getirdi.
-Genelge'de "İlimiz merkez ve İlçelerinde yapılacak olan Kapalı ve Açık Yer Toplantıları, gösteri yürüyüşleri, stant açma, oturma eylemi, çadır kurma, basın açıklamaları vb. faaliyetlerin tamamı, Valilik Makamının 08/08/2016 gün ve 805 Sayılı Olurlarıyla Olağanüstü Hal süresince Valiliğimizin iznine bağlanmıştır."deniliyor.
-Geçtiğimiz hassas dönem göz önüne alındığında bu genelgenin gerekli olduğu düşünülebilinir. Ancak, genelge içinde toplantı ve gösteri yürüyüşleri ve açıklamaları için vilayet izni istenilen koşullar arasına "Kapalı" yerlerin de konulması, kafaları karıştırmıyor değil.
-Örneğin; Bir dernek, bir Oda, bir Parti, bu genelge doğrultusunda kendi dernek, oda ve parti binalarında bir toplantı, bir açıklama yapamayacak. Bunun için vilayet izni alacak.
-Demokrasinin bu denli önemli hale geldiği şu hassas süreçte bu genelgede yer alan "Kapalı" yerler konusunun yeniden gözden geçirilmesi fena olmayacak gibi...
-Başından beri sürecin iyi idare edilmesinde önemli rol oynayan Eskişehir'in yeni valisi Çelik'in bu konuda gerekli incelemeyi yapacağını düşünüyoruz...
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İki yaşlı bayan, iki eski arkadaş, öğle yemeğinde oturmuş eşlerini çekiştirmektedir.
Birincisi:
- John'u bir türlü tırnak yeme alışkanlığından vazgeçiremiyorum!! Hem onun bu alışkanlığına çok sinirleniyorum, hem de onu bu huyundan vazgeçiremediğim için kendime çok kızıyorum!!
Gülmeye başlayan ikinci bayan:
- Fred de aynı şeyi yapıyordu ama sonunda kafamı kullanıp vazgeçirdim onu bu alışkanlığından.......
Birinci bayan birden heyecanlanır:
- Nasıl başardın bunu?
Kafasını kullanan bayan:
- Hiç zorluk çekmedim ki! Yaptığım tek şey takma dişlerini saklamak oldu!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi